winamp'da mp3 çalanın dj olabildiği, barda iki nakarat okuyanın, parasıyla kaset çıkaranın şarkıcı yorumcu hedeci hödöcü olduğu ülkemde sanatçı olmaktan kolay ne vardır ki.
ülkemizde kalmamak üzere olan her geçen gün ülkemizin bu alanda daha da kötüye gittiği buna kimsenin dur demediği gün gibi aşikar olan ve herkesin sanatçıyım diyebildiği basit ortam.tabii bu günümüzün sanat açıklaması benim bakış açımdan.
her kafadan bir ses çıkmasına neden olan gündem konusu..mektepli-alaylı, medyatik-değil, acıların çocuğu-hali vakti yerinde..sanatçı kimdir nasıl olmalıdır sorusu halkımız için hocanın önceki sınavlarda da sorduğu, aşina olunan sorular gibidir soruyu bilirsin ama cevabı hala kestiremezsin..
gündelik totaliter hayatın dışına atılmış bir pergel ayağının çizdiği genişletilmiş evrende, içine müdahil olanı da alan ve genişleten, severek isteyerek ve iyi niyetle yapılmış olanından ziyade, başka çaresi olmadığı şekliyle yapılanının makbul olduğu sanat dallarında tüneyen, yaratıcı ve ürkek kuş. ölüme gün gün yol aldıran zamanın ve yaşam denilen içi boş parantezli cümlelerin astarını pazara çıkaran, bilinen bütün kuralları yıkıp yerine yenilerini koyabilecek kadar cesur, almak isteyeni ihya edecek kadar avangart, asla tatmin olmayacağı için yarı mutsuz yarı bahtiyar, yarı çocuk yarı ihtiyar.
ölmeden önce magazinsel boyutta görülen, ağzı ile kuş tutsa hava cıva gelen, ölüm döşeğinde veya öldükten sonra akla gelen, değeri anlaşılan insan. izleyicinin görebilme yetisi ile izafi şahıs. öldükten sonra "unutmadık kalbimizde yaşıyor" zırvaları ile uğurlanan insan. ilk ölüm yıldönümünde bin kişinin, ikinci ölüm yıl dönümünde elli kişinin, üçüncü yıl dönümünde sadece ailesinin ziyaret ettiği insan.