başları göğe ereceği için içten gelen duyguların artistlik şeklinde kendini göstermesidir. mühendislerin kendilerini lord zannetmesine benzer hadisedir. ama ben uyandırayım; bir bok değilsiniz oğlum.
Sanki heykeltraş gibi yanında hava olaylarının değiştiği sıcaklık farkı yaşanan belli taraflarının bulutlara kadar yükselip çarptığı için bi taraflarından şimşek çıktığını düşünen cool(!) kitle.
sanat ruhu dediğimiz şeyi "sanat tarihi" vs. gibi derslerinde aldığı notlar çerçevesinde algılayan, üniversiteye gelene kadar dan brown da olmasa ressam adı duymayacak tiplerin o sergi senin bu sergi benim gezip kültür-sanat adına görüş beyan etmeleridir. bu bireylerin en mühim özelliği cool takılmak adına etraftaki kimseyi önemsememeye çalışmak ve kültürünün reddettiği her türlü eyleme-tavra-harekete-işe-oluşa karşı ne kadar da hoşgörülüyüm imajı vermek için yalakalık yapmaktır. pozitif bilimlere dair bölümlerde okuyanları küçümsemektedirler genelde, sıkıcı bulduklarını ve asla seçmeyeceklerini filan söylerler. sanatı daraltma çabaları çok komiktir. sanatın mantığı onların beyinlerindeki gibi elitist değildir, izafidir sanat ve herkes içindir. ve çok sinir oluyorum ııggh.
üniversiteyi kazanmadan önce; sümüklü, serdar ortaç falan dinleyen, sanat anlayışının popüler kültürden ileri gitmeyen kişilerin üniversiteyi* kazandıktan sonra ''marjinal olucam ben'' girişimleri sonucu ortayan çıkan durumdur.
sanatla uzaktan yakından alakası olmayan, tek tip olacağım ben anlayışıyla bir elinde tespih, ayağında kundura, dilinde papağan gibi ezberlediği söylemler olan kimselerin sergilemekte oldukları tavırlara bin kere tercih edilecek tavırlardır. kimi zaman laubalilik sınırlarını aşsa bile, sanatın içinden geçen her şey güzeldir.
ayrıyeten; artiz, artistten evrilmiş ve art, sanata denk iken; sanat okuyan ise sanata meyil etmiş olduğundan gayet normal olan tavırlardır.
--spoiler--
çünkü bunların hepsinin derdi karı, kız, zengin oğlan manita.
--spoiler--
sanırım arkadaş çok kız kaptırdı sanat öğrencilerine. Sanat öğrenmek bakış açısı ve geniş bir hayal gücünün yanında cesaret ister. Çünkü aslında ailelerimiz hemşire, öğretmen, doktor olmamızı isterken karşılarına çıkıp sanat okuyacağım ben diye direnmek hatta dayak yemeyi göze almaktır bence, (bkz: kendimden biliyorum). Herşeyi ben bilirim edası olan arkadaşlar da vardır doğrudur ama emin olun elimizden sanattan başka hiç birşey gelmiyor bir çoğumuzun. şahsen elime kalem alınca yazı bile yazamamam ancak resim deyince akan sular durur. YAptığımız işe saygı beklemek burnu kalkıklık Artizlik ise, artiziz arkadaş. Siz hangi işte iyi olduğunuzu düşünüyorsanız sanat öğrencileri de iyi oldukları işlerde mütevazi olamaz.
HEr şeyin başı saygıdır nihayetinde. Kimsenin kimseyi aşağılaması adil değildir.
acıkcası durum tamamen baskalarının sisirmesinden dolayıdır. üniversite yıllarımda bir gsf ögrencisi olarak katıldıgımız bir bienal cikisinda,( dikkatinizi cekerim gsf bienal bu cümleler hep artistik cümlelerdir bunları kullandım.) salondan yeni tanıştıgımız 5-6 arkadaş bişeyler içmeye gittik çocukların 2'si hukuk fakültesinde, biri bilgisayar mühendisi cıkacak digeri bokunu cikartmıs genetik mühendisi dallasta falan staj görüyor tip ulan ben kıçı kırık bir gsf'li o koca koca adamlar mesleğime imreniyorlar ahh keske bizde grafik okusaydık ne güzel bölüm seninkide dedikçe ben şişiyorum bi an icin haykırmak geldi icimden ulan siz sabahlara kadar calısırken ben ele göte parmak üniversite okudum demek ama onların hayallerini yıkmak istemedim onların herhangi birinin yerinde olmak icin sag loptan birini ve ugurlu rapido kalemimi verebilirdim kısacası sanatçıyız fakat durum içler acısı bizi artist yapan toplumsal hizmetlerini en üst seviyesinde yerine getirmiş sosyal manyaklardır.