Albümün en iyi şarkısı olduğunu düşünmeye başladığım cem Adrian şarkısı. ince buz üstünde yürüyorum ile başabaş bir de beni böyle bırakma yı çok beğenmiştim ama bu şarkı dinledikçe çok çok hoşuma gitmeye başladı, yarışı önde götürüyor. Sözler zaten müthiş, müzik de dehşet daha ne ya? Best Of cem Adrian'ıma da girecek yakında.
daha sabah neşeliyim ben kolay kolay melankoliğe bağlamam bugün demişken bu şarkıyı bugün dinlemem ile içinde, dipte köşede kalmış üzüntülerimi sanki hiç geçmemiş gibi ayyuka çıkarmış şarkı.
çek karşına onu, söyle nakaratını ona, dile getiremediğin herşeyi anlat üç cümleyle.
özetle; cem adrianın yine yaptığı şarkı.
(bkz: adam yapmış)
Cem Adrian ın insanı depresyonun dibine sokan şarkılarından biridir. Kimisi için hiç bir sey ifade etmezken kimisi için söyleyemediği her şeyi ifade eder. En mutlu an da bile dinlenildiğinde moralinizin çökmesi kuvvetle muhtemeldir.
sözleri güzel albümün de en güzel şarkılarındandır. sevmekten bahsetmiştir güzel de etmiş en güzel cümlesi de 'sanki ilk kez seven bir çocuk gibi seni sevdim'.
akıllarda sevdiğine sarılırkenki anı canlandıracak iki kelime. sana sarılınca her şeyi unutacakmışım gibi, yine eski biz olacakmışız gibi. komik nasıl da sarılırdın bana koklaya koklaya, şimdi hepsi bir rüya.
“sana sarılınca, geçer sandım, geçer sandım.
sana inanınca, biter sandım.
sana bağlanınca, düşmem sandım, düşmem sandım.
her yanım yarım yarım, kalbim yine darma dağın.”
gözlerini göremiyorum. ne cendereler dönüyor ah bir bilsem.
evet dokunmak, insan hissiyatını en kolay şekilde aktifleştiren bir eylem olarak nakledilmiştir. benim için bir eylemden öte bir şey değil ne yazık ki. gökyüzüne de dokunamıyorum ama orada seni her gece büyütüyorum.
neyse sarılmadan önce ve fazla gözlerin diyorduk onlara dokunmak meziyet ama 'bakmak' tam bir eziyet!