13 nisan 1906-22 aralık 1989
1969 nobel edebiyat ödülü sahibi yazar, eleştirmen, oyun yazarı.
"hep denedin hep yanıldın, gene dene gene yanıl, daha iyi yanıl" sözünün sahibi.
(bkz: godot'yu beklerken)
dublin'in bir banliyösünde doğmuştur. yapıtlarında hayatın boşluğu, insani amaçların anlamsızlığı, insanlar arasındaki anlaşma olanaksızlığı gibi temaları işledi.
Varlığın ve hiçliğin yazarı.'Acı cekiyorum,oyleyse varım.'der,eserlerinden de kendini umutsuzluga adamıs, pesimist biri oldugu anlasılır.Dramaya yeni bir anlayıs getirerek seyircilerin oyundakı karakterlerle eslesmemesını,onların zavalılıgından,sacmalamalarından ders alınmasını ister.beckett'in insanları hep eksik ve tutunamayan kişilerdir.yazdıklarının simgesel bir anlamı yoktur,mesaj verme kaygısı da yoktur zaten beckett'in.kurtarıcı bir yazar değildir.
güldürmek için düşündüren, düşündürmek için güldüren, için için güldüren, içindirmek için düşündüren, düşündürmek için içindiren, öldürmek için güldüren, güldürmek için öldüren. (bkz: grain upon grain)
güldürmek için düşündüren, düşündürmek için güldüren, için için güldüren, içindirmek için düşündüren, düşündürmek için içindiren, öldürmek için güldüren, güldürmek için öldüren. (bkz: one by one)
güldürmek için düşündüren, düşündürmek için güldüren, için için güldüren, içindirmek için düşündüren, düşündürmek için içindiren, öldürmek için güldüren, güldürmek için öldüren. (bkz: moment upon moment)
güldürmek için düşündüren, düşündürmek için güldüren, için için güldüren, içindirmek için düşündüren, düşündürmek için içindiren, öldürmek için güldüren, güldürmek için öldüren. (bkz: impossible heap)
..
..
..
güldürmek için düşündüren, düşündürmek için güldüren, için için güldüren, içindirmek için düşündüren, düşündürmek için içindiren, öldürmek için güldüren, güldürmek için öldüren. (bkz: grain upon grain)
harika çocuğuymuş döneminin, godot'yu beklerken şukelalarla bezemek istediğim harika eseridir. belki de modern olsun olmasın insanın beklentilerine en güzel göndermeyi yapan harika kitabın yazarı, edebiyatçı.
elinde kelimelerden başka hiçbirşey kalmamış varoluşçu ozan. zamansızlığın, mekansızlığın ve yabancılaştırmanın patronu. (bkz: endgame) de hamm ve clow ile
nagg ve nell aynalarını yüzümüze tutan gözlerimizi kamaştıran ve sonunda ağlatan,
(bkz: waiting for godot)ile tüm dünyayı sarsan (bkz: watt) ile şizofren küçük şeytanlarımızı tenimizde dolaştıran ve (bkz: eşlik) ile "yok artık ben gidiyorum"* dedirten umutsuzluk rahibi.
naziler paris'i işgal edince * fransız dirinişine katılan yazar, tiyatro oyunları ile özellikle godot'u beklerken ile tanınır.
...hayat boyunca değişmeyen tek şey gözyaşlarıdır ve yeryüzünde göz yaşları sonsuzdur.biri ağlamaya başladığında, bir başka yerde de,bir başkasının gözyaşları diner. biri doğarken başka birinin de öldüğü gibi.
geriye kalan sadece gözyaşları ve hiçtir...
irlanda'yı sevme sebeplerinin en başta gelen nedenidir beckett. acının irrasyonelitesine ve rasyonelliğine aynı ölçüde katkı yapması ve edebiyat alanında çoğul eserler vermesi her sıradışı kişide olduğu gibi bizi yine şizofreni nehrinin kıyısına sürükler. bu bir deltadır ve beckett elbette bu deltanın en bereketlilerindendir. nobel alması aslında ününü artırırken aynı zamanda acısına da çoğul öbekler eklediği kanaatini uyandırır bende.
şimdi gidip beckett okuyacağım, beni de seyret tanrım!
düzyazıyla, hikaye, roman olarak yazabileceği bir çok yapıtı oyun olarak yazmayı yeğlemiştir. neden çünkü tüm karamsarlığına, acıklı güldürüsüne, kendisini mümkün kılan dolu kötümserliğine rağmen beckett tiyatroya aşıktır. fikrimi destekleyen bir görüş var bir yazarın söylemiş olduğu: " krapp'ın son bandı'nda, mutlu günler'de, eh joe'da, bütün oyunlarında, öne çıkar beckett'in tiyatro tutkusu ".
bir diger siirini de ben yazayim.bu kadar samimi bu kadar insan bünyesiyle uyumlu bir siir...harika!
...
tekrar söylüyorum
ögretmezsen ögrenemem
tekrar söylüyorum bir son var
son defanin bile sonu
yalvarmanin son seferi
rol yapmayi bilmemeyi bilmenin
söylemenin son seferinin bile bir sonu var
beni sevmezsen sevilemem
seni sevmezsem sevemem
bayat sözlerin yayigi gene kalpte
eski lavabo pompasindan ask ask ask
diyefiskiran ses
dövüle dövüle kesilmis sütün suyu
degistirilmesi imkansiz sözcükler
korkutuyor gene
sevmemek
sevmek ve seni degil
seviliyor olmak ve senin tarafindan degil
rol yapmayi
rol yapmayi bilmemeyi bilmek
ben ve seni sevecek olan digerleri
severlerse seni
