--spoiler--
hakimiyet ve saltanat hiç kimseye, ilim icabıdır diye, müzakere ile, münakaşa ile verilmez. kudretle ve zorla alınır... nitekim türk milleti hakimiyet ve saltanatı, isyan ederek kendi eline bilfiil almıştır. bu bir olup bittidir. mevzuubahis olan, millete saltanatını, hakimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız değildir. mesele zaten emrivaki olmuştur. şimdi mesele bu emrivaki olmuş hakikati ifade etmekten ibarettir.
burada toplananlar, meclis ve herkes, meseleyi tabii (doğal) görürse, fikrimce çok iyi olur. aksi takdirde hakikat gene usülü dairesinde ifade olunur. fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir...
--spoiler--
türklerin atamıza neden "ulu önder" dediğini ispat eden konuşmalardan en hoşuma gideni budur... atamız, kudretle ve zorla alınmış, elin gavurlarının rahatının bekçiliğini yaparken türklere binbir türlü eziyet çektirmiş olan saltanatı yıkıp, özgürlük insiyatifini eline aldığı millete, hakkı olan bağımsızlığı vermiştir.
tarih nehri, kim aksi yönde çabalarsa çabalasın her an ileri yönde akar, akmıştır. bunu mecliste dile getiren, tarih nehrini bulandımaya çalışan gericilerin önünde cesaretle duran insan, ulu önderimizdir.
Halifeden Saltanat yetkisi alınması da olaylı oldu. Meclis böyle bir adımı kabul edecek kadar şahsiyetsiz insanlardan kurulu değildi. M.Kemalin Vahdettinin azledilip saltanatın Meclise verilmesi teklifini görüşmek için bir komisyon kuruldu. Komisyon araştırma ve istişarelerden sonra bu teklifi reddetti. Bunun üzerine kürsüye çıkan M.Kemal şöyle dedi: "Efendiler! Osmanlı Sultanı hakimiyetini milletten kuvvetle almıştır. Millet de onu ondan kuvvetle geri almaya azmetmiştir. Saltanatın mutlaka hilafetten ayrılıp ilga edilmesi lazımdır. Siz muvafakat etseniz de etmeseniz de bu olacaktır. Çaresiz bazılarının başları bu arada kesilecek!" [1]
Yanında silahlı adamları olduğu halde şöyle devam etti: "Ben inanıyorum ki Meclis bu teklifi ittifakla kabul edecek. Elleri kaldırarak tasvip kafidir." Bu sırada teklif tasvibe arz edildi. Çok az sayıdaki mebus teklifi kabul ettiklerinin işareti olarak ellerini kaldırdılar. Fakat Reis "Meclis teklifi ittifakla kabul etmiştir" diyerek neticeyi ilan etti. Mebuslardan bazıları sıraların üzerine çıkarak "Bu doğru değildir. Biz muvafakat etmiyoruz" diye itiraz ettilerse de Mustafa Kemal'in adamları onları susturdu. Ortalık karıştı sesler yükseldi. Sonra celse dağıldı. Bundan sonra Meclis tarafından Vahdettinin yerine Abdülmecid Müslümanların halifesi olarak ilan edildi.
edit:
02:21 entry giriyorum eksiciler gene iş başında ama doğruları söylemeye devam
Kaynakça:
[1]M. Kemal Atatürk, Nutuk, Devlet Basımevi 1938, sayfa 490-498.
en isabetli bir icraattir. 14 senedir tayyip'i doyuramadık, bir de padişah sülalesini mi besleyeceğiz? bir de saray yarışına girerdi bunlar. hadi uğraş.
Aradan geçen, 94 yıla rağmen, halâ bu kavrama inanmayan, saltanat kavramına özlem duyan, demokrasiden nefret eden bir güruh yüzünden, içimiz burularak kutladığımızdır.
Bi bitmediniz amino asit!!!
dün yıldönümü idi bu çok önemli günün ama dikkat ederseniz medyada tek haber bile yoktu. saltanat meraklısı ve şu an başımızda olan neo saltanat belası sebebiyle olsa gerek...