günlerden bi gün anfi'deki politika dersinde "höööyt!" diyerek kendisinden haberdar olduğum, sonrasında *daha da bi yakınlaştığım ve bulgaristan, kktc, isveç ve belçika dörtgeninde mekik dokuduğunu öğrendiğim haytadır kendisi.
yanısıra seksi bir tost yiyici, kolayı sıcak içmekte ısrar eden, interrail dostu, ekonomi sınavını sayesinde geçtiğim, durmaksızın 9.5 dakikalık konuşma performansıyla sandalyede ters dönmeme sebep olan, kısafilmci sabotaz üyesi, kopya verme konusunda aşmış bitirmiş dost.
bursa ve istanbul zirvelerinin vazgeçilmez üyesi olacağından emin olduğum sakallı canavar...
azeri günelin ne olur allahım ayırma bizi adlı şarksıını azeri kız günelin ses tonuyla aynı şekilde söyleyebilen, sakalında kaybolduğumuz,bak sigaran az varsa içmem deyipde insanı delirten paylaşımcı hoş inssan.
radyoda oluşturduğu sempatiyi takiben zirvede içi ve dışının bir olduğunu kanıtlayan tatlı dilli yazar. tanıştığıma gerçekten çok memnun olduğumdur. eskişehir ile bağı varmış, eskişehir' e de bekliyorum kendisini.
not: gece yastığa kafamı koydum ve ' ulan sako' ya yazmadım ' dedim. tamamen dalgınlığıma geldi, kusura bakmasın, ona yazmayan utansın.
finlandiya menşeili ateşli silah üreticisi. sağlam keskin nişancı tüfekleri vardır, türkiye'de ise ürettiği yivli av tüfekleri ile tanınırlar... en meşhur modelleri ise 22 farklı kalibre seçeneğine sahip sako m75 ailesidir. bu tüfek, amerika'nın demirbaşı sayılabilecek remington 700'e rakiptir bir anlamda.
(bkz: sako trg22)
(bkz: sako trg42)
sen alt geçitte arkamdan annesinin elini tutarak gecen çocuk..hatırladınmı beni..şimdi aynı adaya düştü uçağımız.. düşündümde hiç bu kadar yandımı canımız..sen şimdi en ferah ormanlarda en sevdiğinle elele..iç geçiriyorum neden bende boyle olamadım kızma bana gören göz, yanan gönül işte...sen kıtaları sevgili yapmışken.. ben anatoprak ile yavrusunu kavuşturamadım dar dünyamda.. şarap sarhoşluğunda saçmalıyorum artık her yanda...yasatan beni.. görmek sizlerin, et getirdim die göz parıldayışını bayramda seyranda..ben şahittim filizlenen aşkına türk islam'da.. ve ım sayin to your love..inanmalısın ona.. ya bu adanın sıcağı toprağı çekiordu tenimizin çatlamaya hazır gevrekliğini...ve her fırsatta uçak olmak heyecanıydı kuzey ülkesine ya da şark şehirinin soğuk iklimine kaçış özlemi...hissetmek için gülen yüzün verdiği serinliği...hatırlıyorumda ilk zamanları şimdi; dondurulmuş yemek ten gına gelen sizlerle amfilerde solculuk oynamaya basladık..endustriyel soldan sağa kayıyordu sen sağdan sola ben orta yerde amaçsız bi kontgerilla...ve sonra herkes aşık oldu ve radikaller de aşık olur tezini yazarak doktoralara oynama heyecanı sardı..ki sonunda en basarısız tezi ben yazdım..tübitak'ın intihalciler listesinde baş sıradaydı ismim..işte evet o beceriksiz geldi diyordu prof.lar senatoda..onlarda boyle yaparsa nasıl inanılırdı aşka...ve sen çok basarılı oluyordun uluslararası alanda...temennim her zaman boyle devam et yolunda...ve ben seni hep o sakallı groznia şeridinde çarpışan bir çeçen ve ben seni bilgisayarın basında uyuyakalan bir ana kuzusu bileyim...nihayetinde adada hayatta kalma mücadelesinde ben yenildim..sen altgeçitte arkamdan annesinin elini tutarak gecen çocuk..hatırladınmı beni...şimdi ayrı yerlere düştü ucaklarımız benimki yere çakılırken,,seninkinin rotası aşkın istikbali....