Türkiyede okadar yerde yaşadım burası kadar iyranç bir yer görmedim. Buranı hepsi yobaz. Özellikle istanbullu ve batılı düşmanı. Çok korkak insanları var teke tek çıkmaya korkup sürü halinde dolaşınca kendiletini bi ok sanıyorlar.Canını seven otabanından bile geçmesin.
Türkiyede okadar yerde yaşadım burası kadar iyranç bir yer görmedim. Buranı hepsi yobaz. Özellikle istanbullu ve batılı düşmanı. Çok korkak insanları var teke tek çıkmaya korkup sürü halinde dolaşınca kendiletini bi ok sanıyorlar.Canını seven otabanından bile geçmesin.
Şırnak daha güzel diyenler bile olmuş. Evinden çıkmaya üşenip sallayanlar, 3 gün kalıp yarım sayfa entry döşenenler de var. Bir kaç maddede yazılan saçma bilgileri düzeltmek istedim.
Biraz uzun entry. ilgileniyorsan oku kardeşim...
1.
Yobaz Kent:
Şu yobaz tanımını bir türlü anlamıyorum ben. Sözlüklerde akp'ye oy verenlere yönelik kullanılıyor çomar ile birlikte. Bir inanca körü körüne bağlanmanın adı ise yobazlık, tepeden inme aydınlamacılık en büyük yobazlıktır. millete mozart dinleterek modernleştirme projelerinize tüküreyim sizin. (hastayın amadeus'un ama vivaldi'yi tek geçerim) adam kendi siyasi görüşünden olmayan (bunu kendini laik olarak tanımlayanlar daha çok yapar) insanlara çomar ve yobaz demek tam bir cahilliktir. Ona keza laik kesimi din düşmanı-ajan-faso fiso diye tanımlamak da cahilliktir. Sakarya AKP'ye yüksek oy veriyor diye yobaz kenti demiş bir sürü kişi. 85 yıllık bir nostalji uğruna, güncel argümanlarla yönetilemeyen izmir'de sosyal demokratlara oy vermek yobazlık değil mi? Altı okun sosyal hayatta karşılığını görmeden "tarafım belli olsun"cu seçmen profili ile "tayyip gönlümüzü çaldı" diyen adam aynı değil mi sizce? bunlar farklı şeyler diyenler DM'yi yeşillendirsin tartışalım. Ben liberal bir dünya görüşüne sahibim. sağcılıkta solculukta benim için aynı fasarya. hatta onları karşıdan izlemek oldukça komik. birbirlerine yönelttikleri hakaretleri kendileri taşıyor mesela. Gerçi bu uzun konu.,
neyse Sakarya diyorduk.
Merkezdeki En büyük camisinin 400 kişilik olduğu bir kent Sakarya. Cuma günleri millet pasaj içlerinde namaz kılıyor. büyük bir cami yapmaktan aciz kalmış elemanlar. Alkol tüketimi konusunda da inanılmaz öndedir bu şehrin insanı. Lanet olsun içiyorlar paso. meslek icabı bol miktarda fuhuş operasyonu gördüğüm için, sürüsüne bereket trans bireyi, escortu var. Şaşırırsınız o derece. Hala kalkmış yobaz diyorlar. Ne yobazı, muhafazakar camianın isyan etmesi gereken bir kent Sakarya.
sert mizaçlı insanları var Sakarya'nın doğru. Millet birbirini patır patır vuruyor. ama kimseye durduk yerde çamur olmazlar. mesela Türkiye'de kapkaç'ın hiç yaşanmadığı nadir kentlerdendir (genç arkadaşlar bilmez ama kapkaç bir ara ülke kabusuydu) Sokakta size biri bir fenalık ederse seslenin bağırın efenim. Fenalık edeni mıhlarlar. Örnekleri de mevcuttur.
Esnafına dikkat eden. çakal dolu. tam bir tüccar kenti olduğu için uyanık tüccarlar had safhada.
Öğrenci olarak geldiniz. Ev kiralayacaksınız. iyi araştırın. deprem görmüş binaları makyajlayıp kakalayan kanı bozuklar var.
Özetle. Sakarya yobaz değil. Sert insanların olduğu bir şehir.
2.
Sosyal Hayat Yok
Sözlüklerde yazan arkadaşlarımızın asosyalliği pek meşhurdur. Sakarya için sosyal hayat yok diyenlerde buna örnektir. 2002'den beri sözlüklerdeyim sakın aksini iddia etmeyin. Halı saha zirvelerinde kekeleyen sözlük fenomenleri gördü bu gözler. Neyse. CNBCe derginin kültür sanat sıralamasında 7.sıradaydı 2012 yılında. dergi artık çıkmadığı için bu liste güncellenmiyor. 2012'den beri daha da hızlandı elbette. kültür sanat olarak her ay iki-3 devlet tiyatrosu oyunu gelir. 24 saat açık 2 kütüphanesi ve bir fikir sanat akademisi vardır (biri üniversitenin) (Türkiye'nin kaç yerinde 24 saat açık kütüphane bulursunuz bilemem o kadarını) Sanat galerisi, sanat merkezi, klasik müzik konser salonları var Kent Park içinde. Kent orkestrasının her ay düzenli konserlerini saymıyorum bile. Ticaret sanayi odasına kayıtlı 1000'e yakın kafeterya var sadece adapazarı ve serdivan'da. kabataslak bir hesapla 570 kişiye bir kafe düşüyor. hala gidilecek mekan yok diyor adam. Göl-Deniz-Orman ve Yayla turizmi merkezden 30 dakika mesafede. kamp mı atacaksın. 20'den fazla doğal alternatif var. Ama 3'ü bir arada nescafesi ile akşama kadar evinde lol oynayan öğrenci arkadaşım 4 yıl kaldığı şehri keşfetmek için rahatını bozmuyorsa yapacağım birşey yok. Sapanca istanbul'un kaçamak noktasıdır. Murat Ülker'in bile burada villası var. diğerlerini saymayayım özel hayatı ifşaya girmesin. hatta (bkz: Can gürzap) yıllar evvel Sakarya'ya yerleşme kararı almıştı. hala da burada yaşıyor. 45 dakikada istanbula gidebildiği daha muhteşem bir doğa harikası bulsa yaşamazdı sanırım.
3.
içilecek mekan yok
Adapazarı ilçesinde Adnan Menderes-Ankara Caddesi arasındaki 2 kilometrekarelik bir alanda 35-40 kadar meyhane-birahane-disco ve pub var. Hatta biri babama ait. Caminin tam karşısında. Bizden öncede işletiliyormuş. 50 yıllık mazisi var. Karasu ilçesinde sadece meyhane ve gazinolara özel bir alan bile mevcut. Sapanca'da onlarca içkili mekan var üstelik göl manzaralı. 5 yıldızlı iki otellerde dahil diğer otelleri saymıyorum bile. Adam hala içilecek yer yok diyor. Hayatımda alkol kullanmayan ben bile bu kadar biliyorsam az biraz araştır bul güzel kardeşim, kulağından tutup sana meyhane oryantasyonu mu yaptıracağız.
4.
Gece dükkanlar kapalı
Yani oha. Adam 20'den sonra açık mağaza yok demiş. Nasıl bu kadar salak şeyler görebiliyor insanlar. AVM'ler bile 22.00'de kapanıyor bu nasıl sallamak...Serdivan'da kafelerin tamamı gece 2'ye kadar açık. Bazıları 05.00'a kadar hatta Onlarca 24 saat açık büfe var. hatta Sakarya'da alkol satış saat yasağına uyan tek bir büfe yok. gece 23.00'de gömlek alasın tuttuysa ona bir şey diyemem, gömlek aşermeyin,
SON OLARAK RAKAMLARLA KONUŞALIM MI?
Özet olarak kardeşim Sakarya güzel bir kenttir. Türkiye'nin yüzölçümü olarak en küçük 4.ili olmasına rağmen nüfusta 19.cudur. Ekonomik olarak 9.ildir.
Tüik rakamlarına göre Türkiye'de en yaşanabilir 2. kenttir. isteyene link burada http://www.tuik.gov.tr/Pr...berBultenleri.do?id=24561
Sivil katılım konusunda da Sakarya 1. kocaeli ise 2.sıradadır aynı araştırmada (Sivil katılım: insanların yaşadıkları ilde yaşamını ilgilendiren konularda taleplerini, isteklerini duyurması ve yönetime katkı sağlaması) En güncel veri ise dünyaca ünlü Forbes dergisinin hazırladığı "iş Yapmak ve Yaşamak için En iyi Kentler" araştırması. Sakarya burada 12. sırada.
Sıralama ise şöyle istanbul, Ankara, izmir, Tekirdağ, Kocaeli, Antalya, yalova, bursa, eskişehir, çanakkale...
sakarya'nın kıyı şeridinde doğup büyümüş bir kişi olarak söyleyebilirim ki insanları giderek kötüleşmeye başlamıştır. ara sıra osmanlı yürüyüşleri yapılır, dükkanların neredeyse tamamına yakını "t, p" gibi harflerle bitmesi gerekiyorken eski türkçe özentisinden dolayı "d, b" harfleriyle bitmektedir. eski türkçe biliyorlar mı diyor sorarsanız çok da sanmam. Çocukluğumda insanları daha güzeldi, günümüze yaklaştıkça yobazlığın başkenti olmaya adaydır.
iyi yanı yok mu derseniz vardır tabii ki. mesela karasu kumsalı güzeldir ama deniz biraz tehlikeliydi. gerçi çocukluğumda çok daha büyüktü kumsal, limandan dolayı küçüldü.
sakaryaspor'un maçı varsa bütün şehir kendinden geçer. futbollar ilgisi olmayan arkadaşlarım bile her maç ilçeden kalkıp stada gidiyorlar, öyle de bir takıma karşı sevgi vardır.
Eskiden meydanindaki gardan haydarpasaya giderdim.
O zamanlar ormanlarina el degmemisti pek guzeldi simdi o da degisti.
Cark caddesi ve beskopruden baska pek biseyi yok bide unisi var iste.
Öteki adı Yobazistan.
Üniversite sayesinde, kıyısına, bucağına bir nebze uygarlık ve nezaket bulaşsa da, aslında, insani dumur edecek bir " geri kafa zihniyetine" ev sahipliği yapan talihsiz şehir.
ismi sakarya meydan savaşı ile anılmasına rağmen atatürk ve cumhuriyet sevgisi olmayan, uyuşturucu ve mafyavari oluşumların yoğun görüldüğü insanlar şehri.
kocaeli ile birlikte "doğudan batıya doğru gidildikçe insan profili yükseliyor." kanısının tam istisnalarından biri.
geçen gittim herkeste bir gerginlik var, herkes birbirine atar gider yapıyor gören de sanır ki mübarek sakarya değil diyarbakır sur, şırnak uludere, hakkari yüksekova.