safranbolu

    111.
  1. 110.
  2. Safranın ve lokumun bolca bulunduğu Karabük ilçesi ve anne memleketi.
    6 ...
  3. 1.
  4. eskiden zonguldak'ın şimdilerde karabük'ün ilçesi olan,mutlaka gezilmesi gereken turistik ilçe.gidenlerin aşağı çarşı ve kaymakam evini görmeden ayrılmamaları gerekir.
    (bkz: insanın doğduğu yeri çok sevmesi)
    7 ...
  5. 123.
  6. Osmanlıdan kalma olan eski şehir evleri unesco tarafından korunma altına alınmış olan karabük ilçesi.
    5 ...
  7. 23.
  8. kışın bile çekik gözlü turistlerin görülebileceği batı karadeniz kasabası. şehir ayrı bir ilçe değil Karabük ile bitişiktir.
    5 ...
  9. 120.
  10. evleri çok şirin ve insanları çok iyi olan bir ilçedir.
    5 ...
  11. 32.
  12. Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve günümüze bir kültür zenginliği olarak ulaşmış olan Safranbolu,Osmanlı döneminden kalma han,hamam,cami,çeşme,köprü ve eşsiz konakları ile hayranlık uyandıracak niteliktedir.Safranbolu Evleri, yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır. ilçe merkezinde 18. ve 19.yy. ile 20.yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Safranbolu ülkemizde ve dünyada,günümüz öncesi yerleşimlerinin çevresel dokusu içinde korunabilmiş en üstün örneklerden birisidir.Bu nedenle kendisine “Korumanın Başkenti” ünvanı verilmiş ve 1994 yılında ise Unesco tarafından dünya mirası listesine alınmıştır.

    Evler Safranbolu´nun iki ayrı kesiminde gruplanmış durumdadır. Birincisi "Şehir" diye bilinen ve kışlık olarak kullanılan kesim, ikincisi "Bağlar" diye bilinen ve yazlık olarak kullanılan kesimdir.
    Şehir, yönetim merkezinin bulunduğu Kale, alışveriş merkezinin bulunduğu Çarşı, evlerin bulunduğu Akçasu, Gümüş, Musalla, Kale altı ve Tabakhane semtlerinden oluşmaktadır. Bu kesim iklimin olumsuz etkilerine karşı korunmuş, alçak rakımlı iki vadinin içindedir. Burada evler birbirine yakın, sokaklar dardır. Bağlar birkaç yüz metre daha yüksekte, hava akımlarına açık ve daha geniş araziler üzerindedir. Hemen hemen herkesin bir kışlık bir de yazlık evi vardır. Yöre halkı kışın şehirdeki evinde yaşar ve yazın havaların ısınmasıyla Bağlardaki yazlık evine göçer. Ancak "Çarşı" üretim ve ticaret hayatı yazın da aynen sürer.

    Tüm evler kendilerine göre daha merkezi konumdaki kamu binalarına, dini yapılara ve anıt eserlere dönüktür. Hangi evden bakılırsa bakılsın manzara kapanmaz. Evlerin yakın plan cepheleri kör, uzak plan cepheleri açık ve birbirlerini izleyecek konumdadır.Bölge’nin çok yağış alması,evlerin çatılarını güçlü ve saçaklarını uzun yapmayı gerektirmiş,böylece Safranbolu’da çatılar da ayrı bir güzellik kazanmıştır.

    Şehrin ortasında bulunan meydana yönelik yollar ve sokaklar tamamen Arnavut kaldırımlıdır. Anıt eserlerin avluları ve meydanlar da Arnavut kaldırımlıdır. Mevcut taş kaplama tarzı rutubeti en aza indiren, sel sularına karşı dayanıklı ve ağaç köklerinin yeterli su almasına uygun yapıdadır.

    Safranbolu evinin boyutu ve biçimini belirleyen üç temel unsurdan söz edilebilir: Çok nüfuslu büyük aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve maddi zenginlik. Bir ailede karı kocanın normal olarak iki ya da üç çocuğu vardır. Erkek evlat evlendirilince ona ayrı bir ev açılmaz, gelin aynı eve getirilir. Amcalar, yengeler, halalar ve torunlarında dahil olduğu aile hep birlikte bir evde yaşarlar. Evin kadınına işlerde yardım etmek amacıyla evlerin çoğunda evlatlık kız bulunur. Evlatlık kız evin kızı gibi görülür.
    Kalabalık aile yapısının yanında evlerde harem-selamlık ayrımı vardır. Ailelerin sahip olduğu hayvanlar evin zemin katındaki ahırlarda barındırılır. Yağışlı iklim nedeniyle kapalı alan ihtiyacı da fazladır. insan ve hayvan yiyecekleri, yakacak odunlar hepsi evin uygun bölümlerinde muhafaza edilirler. işte tüm bunların sonucu olarak Safranbolu evleri büyük hacimlidir.

    Doğa-insan-ev; sokak-ev, sokak-çarşı ilişkileri son derece düzenli ve dengelidir. Çevreye olduğu kadar komşuya da saygı egemendir. Hiçbir ev diğerinin görünüşünü engellemez. Evlerin yapımında taş, kerpiç ahşap ve alaturka kiremit kullanılmıştır. Bahçeler sokaktan taş duvarlarla ayrılmıştır.

    Din ve gelenekler evi dışarıya kapar, bu yüzden ev içi ve bahçeler yüksek duvarlarla ayrılmıştır, pencereler kafeslidir, kadın yabancı erkeğe görünmez. Bazen aynı evin içinde bile, kadınlar ve erkekler ayrı ayrı yaşarlar. Safranbolu´da selamlık ve harem olarak ikiye bölünmüş böyle evler vardır. Hacı Memişler Bağ evinde ve Kaymakamlar Evinde harem ve selamlık girişleri değişik katta iki ayrı sokaktan sağlanmıştır. Aile yaşantısını tedirgin etmeden kolay ulaşılabilen bir odası da selamlık olarak kullanılır. Selamlık odaları biraz daha özenlidir.

    Evin girişinde zemin katta "hayat" vardır. Bu bölüm eğer taş kaplıysa "taşlık" adını alır. Burada ışık almayı sağlayan ahşap kafes "gliste" mevcuttur. Zemin katlarda ayrıca ahırlar, büyük kazan ocakları ve ambarlar bulunur.Kapıların üzerinde çekme halkaları ve mandal düzeneği bulunur.Kapıyı çalmak için ise demir kapı tokmakları kullanılır.Kadınlar ince demir tokmağı,erkekler ise ağır tokmağı kullanırlar.Kapı bu sese göre açılır.

    Üst katlara ahşap ustalığının üstün örneklerini sergileyen merdivenlerle çıkılır. ikinci kat diğer katlara göre daha basıktır. Bu katta gerektiğinde yatak odası olarak da kullanılabilen bir mutfak bulunur. Gündelik yaşam orta katta geçer. Soğuk kış günlerinde bu katın ısıtılması daha kolay olur.

    Üçüncü kat evlerde mükemmelliğe varılan noktadır. Bu katta tavanlar daha yüksektir. Odalara sekiz kenarlı bir çokgenden oluşan "sofa"nın daha kısa olan dört çapraz kenarından açılan kapılardan girilir. Odaların giriş kapıları köşelerdedir ve oda ile doğrudan teması kesen özel ahşap paravana düzeni bulunur. Odaların her biri bir çekirdek aileyi ya da bir aile yakının barındırabilecek tüm unsurlara sahip, bağımsız birim olarak tasarlanmıştır. Bu doğrultuda her odada ahşap dolapların (yüklük) içerisinde bugünün duş kabinlerini andıran gusülhaneler mevcuttur.

    Safranbolu evlerindeki çıkmalar, evin dış görünümünü tek düzelikten kurtarır. Evlerin pencereleri çok özel biçimde tasarlanmış olup dar ve uzuncadır. Ahşap kanatlı pencerelerde ayrıca "muşabak" denilen kafesler bulunur.
    Evlerde ısınma ocaklarla sağlanır. Ocaktan alınan közler mangala konarak taşınır. Katlar arasında zaman zaman tecrit malzemesi kullanılmış olsa da ahşap evlerde ısının muhafazası güçtür. Bu nedenle prensip mekanın değil insanın ısıtılmasıdır. Soba ise son dönemlerde kullanılmıştır.

    Aydınlatma aracı gaz yağı lambasıdır. Son zamanlarda "lüks lamba" diye tanımlanan, daha büyük boyutlu ve daha fazla ışık veren lambalar kullanılmıştır.
    Evlerin bazılarının içlerinde serinlik vermesi ve yangından korunmak amacıyla yapılmış olan havuzlar bulunmaktadır.

    kaynak:http://www.safranboluevleri.net/
    3 ...
  13. 40.
  14. SAFRANBOLU...kendinizi binbir gece masallarında hissedeceğiniz ender yerlerdendir.Gerek mimarisi,gerek havası,insanları herşeyşyie dörtdörtlüktür.Anlatıldığı gibi sadce dinlenmek için değil,kültürel birikim için,eğlenmek için,değişik aktiviteler için de ziyaret edilebilr.

    SAFRANBOLUDA YAPILMASI GEREKENLER;

    1-Birkere safranboluya sonbaharda gitmelisiniz.

    2-Kesinlikle ski bir konakta kalmalısınız.(Gümüş Konak,Paşa Konağı tavsiye edilebilir.)

    3-Bulak mağarası,ince kaya su kemeri,Konarı gölü ,bağlar görmeden dönmeyiniz.

    4-Çevrik köprüde etli ekmek yemeli,Hıdırlık tepesinde eşsiz manzara izlerken bağlar gazoz içmelisiniz.

    5-Günümüzün modern kafelerinden biri olan Atrium'da ağlayan pasta yemelisiniz.

    6-Gümüş konağın altında bulunan DAMBAR'da eğlenmelisizniz.(Sahibi sertaç abi çok yardımseverdir:)

    7-Kaymakamlar evi , kent tarihi müzesi,yemeniciler arastası,güneş saati bunları kesin görmelisiniz.

    8-Özellikle iki sevgiliyseniz otantik dekorasyonu,eşsiz manzarası,sessiz ortamı ve harika slow şarkılarıyla ADALAR cafede oturmalısınız.

    9-Dönüşte kilolarca lokum almayı nutmayın..
    3 ...
  15. 3.
  16. ev arkadaşımın her akşam gayzaya gitmesi ile bazen yalnız bazen de diğer arkadaşlarımla iki sene boyunca altını üstüne getirdiğim, gezmek için müthiş, yaşamak için ise çekilmezdir safranbolu. en büyük gelir kaynağı ilçenin merkezindeki sadri artunç caddesinde bulunan yüksekokul ve ilçenin dışında bulunan kışlasıdır. haftasonu esnafın fiyatları katladığı, hafta içi fiyatların normal seviyeye indiği bizzat görülmüştür. kiralık ev aramak tam bir işkencedir. ya rıza baba gibi şeker bir ev sahibin olacak ya da sürüneceksiniz bir kaç hafta ki bulasınız.

    dünya tarih koruma vakfının başkenti olmuş bir şehirdir safranbolu. lokumu, mistik dokusu ve baştan aşağı eski çarşısı ile tarihe ev sahipliği yapıyor. incekaya su kemeri vardır bir de şehrin epey dışında. hala anlamış değilim, insanlar nasıl oradan karşıya geçiyorlar. bir keresinde iki arkadaşın beni zorla tuttular da, karşıya geçmemek için kemere yattım. *

    üniversite kırtasiye var bir de yüksekokulun yanında. buradan mustafa amcaya ve oranın sahipleri uğur ile kemale selam ederim.
    (bkz: sözlükten reklam yapmak)
    (bkz: eşe dosta sözlükten ulaşmak)
    (bkz: eski günleri anmak)
    (bkz: gözyaşının klavyeye düşmesi)

    edit : kemal ortaklıktan ayırlmış be sözlük. sonra mustafa hoca var bitane, ingilizceci o ortak olmuş üniversite kırtasiyeye, o da ayrılmış be sözlük. uğur işi büyütmüş. hayırlı olsun. alıyorum haberleri uğurcum. saygılar...
    4 ...
  17. 60.
  18. --spoiler--

    safranbolu, karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. konumu ankaranın 220 km kuzeyinde ve karadenizin 90 km güneyindedir. karabük ilçe merkezinin de 8 km [1] kuzeyinde bulunmaktadır. safranbolu şehir merkezi ile karabük il merkezi bitişiktir.

    ev örneklerine, beypazarı, göynük, taraklı, odunpazarı gibi türkiyenin birçok yerinde rastlanan klasik osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihî safranbolu evleri ile ünlü olan şehir, bu özelliği sayesinde 17 aralık 1994 tarihinden beri türkiyede dünya miras listesi`nde yer alan 9 kültürel varlıktan biridir ve turistik ilgi çekmektedir.[2] safranbolu ismini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alır.

    safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. 2010 adrese dayalı nüfus sayımına göre nüfusu 49.014`dir.

    tarihte paflagonya olarak adlandırılan bölgede bulunur ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. türkler tarafından kesin olarak alınışı 1196 yılındadır. osmanlı zamanında 17. yüzyılda istanbul-sinop yolu üzerinde olması nedeniyle tarihteki en önemli dönemini yaşamıştır.

    şehir eski çağlarda homerosun ilyada destanında geçen paflagonya bölgesinde yer almaktadır ve bilinen tarihi m.ö. 3000 yıllarına kadar gider. m.ö. 3000 ve 4000 tarihli tümülüsler, safranbolunun insan yerleşimi açısından uzun bir tarihî olduğunu göstermektedir. şehir flaviopolis, theodoropolis, hadrianopolis, germia ve dadibra (dadybra) gibi antik kasabalarla yorumlanmıştır. bölgedeki bilinen ilk medeniyetler hititlerin komşuları olan gaspalar ve zalpalardır.[3] bölgede sırası ile hititler, frigler, dolaylı yoldan lidyalılar, persler, helenistik krallıklar (pondlar), romalılar (bizans), selçuklular, çobanoğulları, candaroğulları ve osmanlılar egemenlik kurmuşlardır.

    büyük bölümü ormanlık olan ve yüzölçümü 1.013 km2 olan şehir coğrafi açıdan engebeli bir bölgededir. şehrin en alçak noktasının rakımı 300 metre iken en yüksek noktası 1.750 metre ile sarı çiçek tepesidir. şehir merkezinde ise en alçak nokta 400 metre ve en yüksek nokta 600 metre civarında olup ortalama yükselti 500 metredır.

    safranboluda uluyayla ve sarıçiçek olmak üzere iki yayla bulunmaktadır. şehre 50 kilometre uzaklıkta bulunan, 280 hektar ve 7 kilometre uzunluktaki uluyaylanın ortasında bir gölet ve içinde yeraltı nehri olan bir mağara vardır. safranboluya 8 kilometre uzaklıkta olan sarıçiçek yaylasında ise kamp ve dağcılık yapılmaktadır.[7] ayrıca şehirde kanyonlar ve mağaralar bulunmaktadır. kanyonlar grubunda sakaralan (yacı ) kanyonu aşılmış ve safranbolu turizmine ve doğaseverlere kazandırılmıştır. uzunluğu 2.725 m olan bulak (mencilis) mağarasının iki girişi bulunmaktadır ve 350 metrelik kısmı ışıklandırılmıştır. yatay gelişmiş ve fosil hızar mağarasının büyük bir girişi vardır. ağzıkara mağarası ise sarkıt ve dikitleri ile dikkat çekmektedir.[7] konarı köyünde bulunan yarasa ini ve karabükte 100 yıl mahallesinde bulunan 100 yıl mağarası girilebilir ve gezilebilir 1000 metrelik alanıyla sepeleoloji derneğinin ölçümlemelerinin bitimi sonucu hizmete girecektir. 100 yıl mahallesindeki su batan ve çıkan mevkide doğal oluşum olarak ilgi alanı içindedir.

    --spoiler--

    not: iş bu entry i kopyala yapıştır yapan yazarın da hali hazırda yaşadığı yerdir. müthiş dingin, huzurlu bir yer olması sebebiyle de büyük şehrin karmaşasından kaçmak isteyen herkese kapımız açıktır.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük