özelikle dalgın durup onun dikkatini cezbetmek ve yanına geldiğinde yavaşça kalabalıktan uzaklaşıp onu kendine doğru çekmek. ardından kuytu bir yerde daha duygusal bir seviyede sohbeti sürdürmek. giderken son bir çılgınlık yapıp kalçalarına bakmak ve o anki görüntüyü eve gelip duvara çizmek. onu hep sevmek ama çok pis de sikmek istemek.
içgüdüsel bir dürtü mü yoksa psikolojik bir ihtiyaç mı anlayamadığım konuşulmak istenen özel insanın yokluğunda bunalıma sürükleyebilen bir durumdur. kendi kendinize konuşmak her şeyi daha kötü yapar. böyle bir durumda acıdan zevk alıyorsanız tadını çıkarmalı, acıdan bıktıysanız kafayı çekip yatıp uyumalı.
Bu duyguyu yaşadım ama bi süre sonra fazla iletişim sıkıntı oluyor. Tamam birbirini iyi tanıyorsun ama sıkılıyorsun bazen. En son konuşmamızda şunu fark ettim; senle ben çok farklı konuşuyoruz. Eskiden aynıyız sanırdım.
onun dışında herkesle konuşabiliyorken, onunla konuşamamak ve başkalarının onunla rahat rahat konuşabilmesi gibi bir durumu da barındırır bazı senaryolarda.
Öyle şey mi olur, insanın kendini sadece bir kişiye endekslemesi ne kadar zavallıca, kendi kendinizi kör etmeyin arkadaş, çevrenizde daha iyi muhabbet edilesi insanlar da vardır elbet.