* Kara Harp Okulu seçme aşamalarında "Herkes soyunsun, yalnızca iç çamaşırları kalsın." emri alındıktan sonra yaklaşık bir tabur erkeği okul koridorlarında o halde görmek. Ve bu adamlardan biri olmak. Bir yerden sonra o halde olduğunu unutarak umursamadan keyfe keder takılmak. Hatta tekrar giyindikten sonra "iyiydik ya aslında o şekilde" diye istemsizce düşünmek.
*Yine harp okulu seçme aşamasında yaklaşık yarım saat önce çok affedersiniz hayvan gibi yemek yemiş olmanıza rağmen "Herkes kahvaltı yapsın." benzeri bir komut sonrası kendini acıkmak zorunda hissetmek.
*Ve nihayetinde kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek bir sebepten ötürü elendiğimde (başka bir okulda) uğurlama odasındaki matem havasını solumak. General "Herkes öne doğru eğilip ayakkabılarını izlesin." diye emretse bu kadar muntazam olmazdı inanın. Girerken kapıda yazanı okumayan bir insanın "Hayrola, kim öldü?" diye sorması gayet doğaldır o odaya girince.
uzun süreli nöbetler sonrası ki bu günlük 10 saati bulmaktadır. askerlik yapanlar bilir, böyle ücra köşelerde sürekli asker eksikliği ne bileyim psikopatım ayağına takılan şerefsiz bolluğu yüzünden nöbetler fazlaca geçirilir. neyse gene bir 10 saatlik nöbetin boşluğunda (yani 10 saat aralıksız değildir) mesela gece 7-9, 1-3 ya da 5-7, 7-10, 1-4,4-7 gibi aralardan herhangi birinde revire çıkmak istersiniz.
çünkü sol ayağınız bota artık sığmamakta, parmaklar kendini bırakacak hale gelmektedir. sebebini bilmediğiniz şekilde artık böcek mi soktu vs bilmeden revire gidersiniz arada uyumuşsunuzdur ve kalktığınızda bot ayağınıza bildiğin olmamaktadır. bütün ipleri iyice genişletip bir şekilde ayağınızı içine sokup normalde acillik ambulansla sevkedileceğiniz yere gene yürüyerek gidersiniz. revirdeki o çok sevgili rütbeli ayağınıza baktıktan sonra eline farmakoloji kitabını alarak size oradan baktığı ilacın özelliklerini google da aratarak bulur. akşama ilaçların gelir der, e komutanım nöbete gitmeyeyim bari dersiniz o da size yauv tutamıcak bir şey yok zaten 4 saatlik nöbetin var gece zaten oturuyosunuz hava kararıcak idare et der.
kafada din iman küfürlerle gider nöbet saatiniz gelince er dağıtıma binersiniz. ne tesadüfse de o gün alay komutanı özel aracıyla geçerken sizi oturuyor vaziyette görüp bir ton bağırıp çağırır ve siz daha nöbeti bitirmeden kuledeki telefon acı acı çalar. nöbetçi subay arıyordur. nöbeti bitirince devriye arabasıyla buraya geliceksin naptın sen der.
neyse nöbet biter gece yarısı olmuştur, hala şaşırırken artık şaşacak bir şey kalmadı derken tutanak tutulup mahkemeye gideceğinizi öğrenmişsinizdir. o gece. kıdemli piskopatlara danışırsınız orda rdm lere onlarda bir şey olmaz abi ondan ya çarşı kitlenir en fazla der. siz savunmayı yaparsınız ama revirdeki rütbeli güzide adam gibi adam alay komutanına ; komutanım ilaçlarını yazdım ben onun fakat kullanmıyor demiştir.
ne tesadüftür ki siz de o ilacı almamışsınızdır. ilacınız o akşam alınmış ve siz nöbetteyken nizamiyeye gelmiştir. iki gün sonra da sabah eskişehire gidecek olan mahkeme arabasında kendinizi bulur, 7 gün uzayan askerliğinizin üstüne o arabada çim biçme arabasının benzinini içip yatakları yakan adamların ceza almadığı otobüste yere tükürdüğü ve nöbette oturduğu için 7 gün askerlik uzayan iki kişisinizdir...
365 kd. Olarak geldigim usta birligimde * kaşarlanmaya basladığım dönemler. Safak 90 civarında atıyor. Gece a.m.m. çavuşuyum. Keyfim yerinde. "Gecelerin yargıcı benim. Gece buralar benden sorulur layn!" Modunda horoz horoz geziniyorum bölük içerisinde. Uzun dönemlerden bilal ile karşılaştım er gazinosunun önündeki merdivenlerin köşesinde.
Ben: nabarsın bea?
Bilal: nabim kantine gidiyom. Sen nabıyon ?
- napim kıllatıyom aq.
- kantinciyi gördün mü? Açık mı kantin?
- ne bileyim ya. Kafasına göre açıp kapatıyo yavşak.
- iyi ben bi dolanıp geleyim. Bişey istiyon mu?
- yok beya tuvalete giricem.
- heaa iyi bakalım. Bu arada yeni gelenlerden ömer kendini kesmiş hamamda.
- hass...
Dikkatinizi çekmek istiyorum herifin biri kollarını doğruyor ve bunun mevzusu gündelik bir diyalogtan sonra ayrıntı olarak laf arasında geçiyor sadece.
Hemen hamama doğru seyirtmemle kolları kan içinde kafasini iki avcunun arasına almis titreyen Ömeri gördüm. Bu arada askerlerden biri nöbetçi amire ve nobetci uzmana haber vermis. Hemen arkamdan nobetci amir geldi, çocuğa cekingen bir tavır ve yumuşak bir ses tonu ile "oglum iyi misin?" Diye soruyor. Belli ki korkmuş. Hemen ardından 4 kıdemli uzman cavusumuz geldi. (Komutanlar icinde en sevdiğim kişi uzmandı. Kendisi biraz dengesiz ve manyak olduğu için severdim kendisini. Malum manyak manyağı severmis.) Uzman geldi manzarayi gördü. çocuğu kafasından biraz sertce tutup yüzüne baktı "kimsin la sen?!" Diyerek. O sırada yumusak amir askerlerden birine sargı bezi getirmesini söyledi. "Baticon da getir" diye ekledim. Cocuk aldi geldi malzemeleri. Cocugun bileklerinden tutarak su tutup temizledim kollarini. Sonra baticonu sargı bezine boca edip bastim bunun kollara. Baticonu basmamla cocuk yerinden zipladi. Gözleri boyoz gibi açıldı ibnenin. Ahhh uuhh sesleri eşliğinde "yavas ol laann" diye bağırdı bana. "Sus lan patlatirim ağzını yüzünü" şeklindeki kontramla sesini kesip sadece inlemeye başladı. Yavsak kendini keserken cekmedigi acıyı benim sadizm içerikli pansumanimla çekti. Nobetci amirin korku ile karisik endiseli bakışları ve uzmanın bıyık altından gülmesi esliginde Temiz 10 dakika bagirttim pezevengi. Zaten derin de kesmemiş. Kedi tirmigi gibiydi attığı facalar.
Tanım: sanki bitek kendisi hayat yaşıyormuş, sadece kendisinin problemleri sorunları varmış zanneden ve öyle davranan yavşaklarla sadece askerde karşılaşabilirsiniz istisnalar hariç.
Bilmeyene anlamsız gelecek iki kelime. Bana da öyle gelirdi taa ki yaşayana kadar. Kelimelerle tarif edilemeyecek bir duygu. Her şeyin mazereti olabilecek bir durum. Mesela;
-niye yatmıyonuz la hala ?!
+şafak sıkıştırıyor gomutanımm!!
Ya da
-niye kırdın la arkadaşının kolunu?!
+şafak sıkıştırıyor gomutanımm!!
Ornekler çoğaltılabilir. Şafak azaldıkça zamanın geçmemesi, surekli can sıkılması ve ruhun daralması durumudur. 30 yaşındaki kısa dönem askerlerin nasıl bir anda 20 yaşındaki uzun donemler gibi davranabileceginin kanıtıdır safak sıkıştırması. Allah düşmanıma vermesin desek de sağlıklı her türk erkeğinin mutlaka bir gün yaşayacağı durum.
Ve ne yazık ki bu şafak sadece askerde sıkıştırır.
rugby sahası ve dev radyo anteni görmek. bizim bir arkadaş "beyler gelin size öyle bir şey göstereceğim ki hayatta tahmin edemezsiniz göreceklerinizi" dedi ve biz de o sözü üzerine takıldık peşine. bir süre yürüyüşten sonra alayda hiç gitmediğimiz bir yere doğru gittik ve birden karşımıza bir rugby sahası ile dev bir radyo anteni çıktı. sonradan öğrendik ki bizim başka birlikte olan o arkadaşın bulunduğu bina eskiden amerikalı askerlerin kaldığı bir binaymış ve o bölge eski bir amerikan üssüymüş. abd o üste sscb'yi izlemiş.
Acemi birliğinin ilk haftası kaçamak yapıp çimlerde radyo dinlerken yakalandigin ve yüzünü daha önce hiç görmediğin spor kıyafetlerle gezen dayının alay komutanı olması.
Acemi birliğindesin tam traş olacaksın sular kesilir. Şanslıysan bir pet şişede su alabilirsin ya da yaşanmış olaydır mecburen gazozla traş olursun. Askerlik özne ve yüklemdir. Nesnelere tümleçlere bakılmaz.
Turk ordusunda gorev yapan er ve erbaslarinin en az %30unun pkk sempatizani olmasi..
Bir askerin carsi gunu sabah zulasindaki sekeri atmasi, oglen esrar icmesi ve teslim saatine dogru biraya abanmasi sonucu birlikte bayilmasi... ustune birde ayilinca cavustan terzi odasinda bi ton dayak yemesi..
Cahilligin, yobazligin ve uyusturucunun pencesinde koyden sehire yitip giden bir genclige gozlerimizle sahit olmamiz. Sanirim ben gordugum en carpici olay sonuncusuydu.
Hayır burada askerlikren soğutacak bir olay yok. Doğruları şöylemek soğutmak ise sen bilirsin. Bence kötü olaylar değil bunlar, ileride hatırlayıp gülebileceğin olaylar. Anılar güzel'dir.
Disiplin subayı olan bana nöbet tutturmaya çalışan alay komutanına açtığım soruşturma sonucu soruşturma iptali vereyim diye aynı alay komutanın bana alay da 18 yıllık viski ısmarlaması.
Balıkesir Merkez Komutanlığı'nda acemilik eğitimi almış ben dahil bir grup askerin onbaşı bile gördüğünde selam durması kafalara çakılmıştır. Sabah mıntıkasında garnizon girişi bizim bölüğe düşmüştür. 2 Manga adam sabah nizamiyeden girip yürüyen her komutan için "dikkaaat" çekip selam durmaktadır. Ve bildiğiniz anlamda bug oluşmuştu. Elde süpürge yere iki süpürme darbesi, hazır ol, dikkat (selam dur), iki süpürme darbesi, hazır ol, dikkat (selam dur), iki süpürme darbesi, hazır ol, dikkat (selam dur)...