giderek futbolunu daha üst seviyelere çıkartan bir futbolcumuzdur. iyiki galatasaraylıdır. gelecekte avrupa'da oynama ihtimali bulunan birkaç türk futbolcumuzdan da birisidir.
10 aralik 2006 galatasaray bursaspor maci nda attığı golle futbolun kuvvet oyunu olduğunu bir kez daha göstermiş futbolcu.macın 94.dakikasında beygir gibi kosarak topu 70 metre sürmesi ve attığı şık gol bir harikaydı
simdi macın ilk dakikalarında böyle bir atak makul olabilir.ancak macın son dakikasında o enerjiyi nerden bulup fırladığına akıl sır erdiremedim.golun mutlaka izlenmesi gerekiyor ne dediğimin iyi anlasılması için.
10 aralık 2006 galatasaray bursaspor macinda attığı insanlık dışı depardan sonra bir kaç organının fazla olduğu hakkındaki düşüncelerimden daha da emin olmamı sağlamış galatsaraylı futbolcudur. yürü be oğlum kim tutar seni dememi sağlamış ve kimse de tutamamıştır.
son attigi golden sonra taktir toplamis ama otoriteleri sasirtmistir. cunku sabri o son vurusu akil dolu yapmayi bilmezdir. sabri o topa -tabi eski sabri- bir vurur top taca cikar diye beklerken mukemmel bir asirtma yapmistir. afferindir.
sabre'nin akıl dolu vuruşu,
sabri'nin okul dolu vuruşu,
sabri'ni akıl dolu buluşu,
görüldüğü üzere zidane'lar, henry'ler için kurduğumuz bu kalıp cümlenin öznesi bir türlü yapamadığım kişi. dün akşam ağzımı açık bırakan bir gole imza atmıştır. sahalarda gördüğümüz güzel gollerin sıradanlarındandır golü ama bu golü atan ayağın sabri'ninkilerden biri olması tüm zamanların en güzel golü yaftasını yapıştırmaktadır. sabri de böyle bir golü attı ya ey güzel allahım sen nelere kadirsin.
dün geceki galatasaray bursaspor maçında görüldü ki hobbit lerin en golcüsdür. zira, orta dünya dan kapmış olduğüu topu sharon un kötü defans oyuncularıuna karşın hüküm dağı na götürmeyi başarmış gol edip geri gelmiştir.
futbolu bırakması gereken futbolcudur kendisi.zirvede bırakmak böyle birşey olsa gerek. dünkü golü bundan sonraki futbol hayatında yapamayacağından eminim ben. en iyisi bıraksın futbolu dünkü hareketiyle hatırlayalım kendisini.
sağ bek veya ön libero olarak oynaması gerektiğini, sadece kanat olcaksa takıma yarar sağlamaktan çok zarar vereceğine inandığım, "bir insan da bu kadar çirkin olur canım." dedirten galatasaraylı futbolcu-amele karısımı.
beyoğlu galatasaray store açılışında mağazanın güvenlik görevlileri tarafından tanınmayan ve içeri alınmak istenmeyen daha sonra "napıyorsunuz siz ya ben galatasaraylı futbolcuyum" demesiyle içeri girebilen bahtsız futbolcu.*
formasini diken terzilerle basi dertte olan futbolcumuzdur. soyleki 3 mart 2004 tarihinde villereal macinda sirt yazisinda sarbi yaziyordu, 11 mart 2007 trabzon macinda da sabri nin göğsünde kulüp logosu ile Türk bayrağı olması gerekirken, sadece türk bayrakları işlendi. mart ayinda ne gunahi varsa garibimin...
bu sezon galatasaray takımının, oynadığı futbolla en çok dikkat çeken futbolcusudur. ayrıca galatasaray taraftarı ile arasında güzel bir diyalog oluşmuştur. hemen hemen her maç öncesinde, sabri tribünlerin önüne gelip seyirciye üçlü çektirmektedir. taraftar futbolcu dedikleri de bu olsa gerek.
insanüstü bir mücadele ile oynayan futbolcu. bu sezon kariyerinin en parlak yılını yaşamaktadır. insan mısın be sabri, o nasıl dalak, o nasıl ciğer, o nasıl yürek diye inletmektedir cümle alemi.
fenerbahçeli yöneticiler için, "Fenerbahçeli futbolcuları tebrik ediyorum, ama yöneticilerini etmiyorum. Çünkü bütün sezon ağlayıp durdular. Futbolculara hiçbir şey demem, çünkü onlar işlerini yapıyorlar", "Saha dışı olayları iyi beceriyorlar", "Bu sezon bayağı komik oldu, komedi tiyatrosu gibi oldu Fenerbahçeli yöneticilerin yaptığı..." gibi laflar etmiş. evet, fenerbahçeli futbolcular işlerini yapıyor, sen ne yapıyorsun, kalkıp rakip yöneticilere laf ediyorsun...
bence birkaç lafı da, daha adını doğru-dürüst yazamayan kendi yöneticilerine etseydin sarbi efendi...