"Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok. Kimse için en değilim. Daha değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım.."
“Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. Bunu sonuna kadar götüremediysen, kabahat senin değil... Bana hakikaten yaşamak imkânını verdiğin birkaç ay için sana teşekkür ederim. Böyle birkaç ay, birkaç ömür kıymetinde değil midir?..”
sevgili sabahattin ali her şeyi çok güzel özetlemiş: "tahammül sınırım çoktan aşıldığından beri insanlarla daha az görüşmeye, hislerimi açmamaya ve tuğla tuğla duvar örmeye başladım.. beni sıkıntıya sokacak insanları ve durumları elimin tersiyle ittim, pişman değilim.."
Okuduktan sonra dünyaya bakış açınız değişir. Okuyun. Hele ki 'içimizde ki Şeytan' kitabı.
insanların kendi yaptığı kötülükleri içinde bir şeytan varmışta sanki o şeytan kendileri değilmiş gibi göstermelerini anlatır. Oysa şeytan biziz. Kendimiz. Nasılda başkasını suçluyoruz hemde acımasızca.