sözlük yazarlarından şiirler

entry5570 galeri45 ses1
    285.
  1. kurumuş bir gülüm
    ellerinde
    son damlanım
    bira şişende
    tavana vuran dumanın
    sigaranda
    o varsa
    ben yokum
    gidiyorum
    2 ...
  2. 286.
  3. Farklı dokunsaydınız ya suya *

    *
    içinde biryerlerde, anılar parkında çıplak olmayan duyguların var...
    Hani ayağını ilk kez suya değdirirsin de alışmaya çalışırsın zamanla
    Olmuyor öyle...
    Suyla tanışmış ayak, alelade basıyor artık

    Sıcak,soğuk,derin,sığ farketmiyormuş gibi...
    Sıradan tepkiler var suya karşı
    Oysa onun ilk teması ayakla, yerinde duramıyor, dalgalanıyor.
    Taşıyor, taşıyor...
    ve bir kenara fırlıyor.
    Güneşin onu almasını bekliyor sessiz ve durağan.
    Zamanla kayboluyor su, bulut oluyor tekrar.
    Bir ayak yine heycanlandırıyor onu
    Umutla farklı bir dokunuş bekliyor yine
    ve fakat...

    Güneş varolduğu sürece birçok ayakla temas ediyor.
    Her dışarıya fırladığında da güneşin hiç çıkmamasını diliyor içinden.
    Güneş tekrar çıkıyor, su tekrar fırlıyor...
    dokunuşlar hiç değişmiyor...
    1 ...
  4. 287.
  5. gece saat on iki
    bir tren garında inen yolcular arasındayım
    etrafımda boyumu aşan kalabalık
    gözlerim seni arar
    gün çoktan ertesi olmuş
    takvimlerden bir yaprak daha kaymıştı.
    ne gelen, ne giden vardı
    sessiz sedasız sinesine çekilmiş
    yarı puslu gözleriyle ağlayan küçük kızım.
    bilirim ayrılıklar da sevdadandı
    ve sonu olmayan sevdalardandı bizimkisi
    her defasında vedaların yaşandığı..
    1 ...
  6. 288.
  7. hava güzel
    içim karanlık
    hoyrat bir nefes bile yeter
    rica etsem
    beni unutur musun?
    unutamıyorum
    ağlıyorum
    uyuyamıyorum
    çık git artık lütfen
    kalbimi vereyim dilersen
    yeter ki ağır ağır uzaklaş
    aldırma gözyaşlarıma
    geçici bir yara
    acıtacak
    depresif bir coşku ver
    sevgini de götür
    git artık
    3 ...
  8. 289.
  9. karanlığı tanımlamak istedi şair
    bazen saklanmak için güzel, demek istedi
    kızdılar..
    "sen nasıl karanlığı sevebilirsin? sen iyi şeyler yazmalısın!"
    yapamıyordu ki şair
    karanlıktı evi, dostu, çocuğu, hayatını borçlu olduğu kurtarıcı
    hayatı hep karanlıktı, güneş görmeden bir bodrumda büyümüştü,
    hep gece düşmüştü yollara
    her gece ağlamıştı sezdirmeden onlara
    onlar, yaşayadursunlar dertsiz, ama sevgisiz
    sevgi sandıkları şeyin kucağında sömürülürken
    bundan habersiz, eğlensinler.
    bizim şaire bir kaç kelime yeter kendi kendine yaşaması için
    kimseye ihtiyaç duymadı o
    duymadan yaşadı o..
    konuşmadan, susmadan susturulmadan, sorulmadan..
    mutluydu o hep bundan
    öyle sandı ya da.. salak işte!

    *
    4 ...
  10. 290.
  11. çaresizliğim
    yenilmişliğim
    acı gerçek
    kırık bir aşk
    gecenin karanlığında büyüyor
    büyüdükçe ağlıyorum
    ne kadar uzaksın bana
    ama mutlusun
    mutlu olduğun için seviniyorum
    sakın dert etme beni
    tut onun elini
    ilk yenilgim değil ki
    hepimiz yeniliriz zaman zaman
    kalbime yazmıştım ya seni
    yara oldu
    kabuk bağladı
    ağlıyorum sessizce
    çaresizliğime
    seni sevmek isterdim
    saçlarını koklamak
    ama o kadar uzak ki
    umut fayda etmiyor artık
    yine de mutlu ol
    dönme geriye
    beni bana bırak
    sakın düşünme
    hem ben seni
    mutlu olasın diye sevmedim mi?
    3 ...
  12. 287.
  13. gecenin bir yarısı
    kendimi dinliyorum
    sessiz bir isyan
    varolmayan kelimeler
    bütün aşklara sitem
    olmayan
    yaşanmayan
    yarıda bile kalmayan
    sönen bir sigarayım
    aşk acısıyım
    yaşanmayan zamanım
    özlüyorum
    uzak hayalleri
    yıldızların yokluğunda
    ışığı arıyorum
    4 ...
  14. 288.
  15. depresif bir coşku
    buruk bir yenilgi
    yeni bir ben
    gülen bir yüz
    bir başkasına
    uzaktaki sen
    her sabah aynı yalan
    sürekli ezilen hayal
    sen ve ben
    3 ...
  16. 289.
  17. insan niye işkence eder kendine?
    neden?
    neden arkana bakmadan dönüp gitmek varken
    sürekli geçmişini deşersin?
    olmayacak duaya amin demek kadar saçması mı var?
    ütopyaların peşinden koşup yaralanmak neden?
    hayal kur tabi ama olmayacak hülyalar neden?
    sakın bana bahsetme aşktan sevgiden
    onlar bir gün bitecek elbet

    kalacaksın tek başına
    ağlayacaksın usulca
    her gece ıslanacak yastığın
    sadece kalbinde yazacak ağladığın
    başka kimse dert etmez bunu
    kimse de ilgilenmez çünkü o senin yalnızlığın

    **
    4 ...
  18. 290.
  19. bir şey desem küser misin
    muhabbeti keser misin
    yoksa sen de benim gibi
    garip şair uuser misin

    dalga geçmek neye yarar
    biri çıkar verir ayar
    buda adama çok koyar
    sonra bilmem susar mısın

    sazını duvara asıp
    dostlarla sohbeti kesip
    oturduğun dalı kesip
    yaş tahtaya basar mısın

    maydanoz bu nasıl şiir
    ne der bunu gören şair
    yazık etme finali gir
    rüzgar olup eser misin
    4 ...
  20. 291.
  21. sözlük şarabından içti
    uzanıp sızar şimdi
    oturdu kendinden geçti
    bir kaç dörtlük dizer şimdi

    kuralı ihmal ederse
    kuralsız yoldan giderse
    sağa sola laf ederse
    karizmayı çizer şimdi

    maydanoz çok boş konuştu
    beyhude yollara düştü
    sözlük ehline danıştı
    hem okur hem yazar şimdi
    1 ...
  22. 292.
  23. Tarifi yok gözlerinin, benzeri yok
    Onlara bakmak bile benim gibisine çok
    Saçların, kokusu bile başka güzel
    Okşamasın onları benimkinden başka el
    Dudakların var ya, o öpülesi dudakların
    En ballısı en tatlısı tüm tatlıların
    Yanakların, al al ve sımsıcak
    O kadar güzel ki insan öpmeye kıyamayacak
    Ellerin, pamuk gibi yumuşak ve şefkatli
    Değdiğinde yüzüme vuru sanki sam yeli
    Kalbin sevgi dolu ama kırılmış bana
    inanmaz olmuş Gökhan'ın sevgisine, aşkına
    1 ...
  24. 293.
  25. beklenen öğle sonrası
    acı bir başağrısı
    kırık bir depresyonun
    güneş vuran yaprağı
    zafer sesleri kırık kalplerin
    özgürlük yolunda
    yaralı adımlar
    uzak ülkelerin
    bitmeyen baharlarına
    uzun bir yolculuk
    2 ...
  26. 294.
  27. dünyayı sahipli sanmışım
    rüyamı gerçek saymışım
    sürekli birine bağlanmışım
    sonunda hep ağlamışım

    herkes herkesi sevemezmiş
    zaten aşk gereksizmiş
    bu üzgünlük halini sezmiş
    onun uğruna hep ağlamışım

    kutupsalım ağlayıp dövünme
    aşkın için üzülme
    bu da geçer sözlerine
    itibar edip inanmışım
    3 ...
  28. 295.
  29. sesim kısıldı
    bağırmaktan
    sessiz haykırışları duyulmayan
    yalnız adımlarım
    yorgun
    sessiz bir gecenin
    sakin yolcusuyum
    uyumak istemiyorum
    huzura dalmayacaksam
    konuşmak istemiyorum
    saçmalayacaksam
    derin uyku vakitlerinde
    yabancıların
    başım önde
    yürüyorum
    2 ...
  30. 296.
  31. golyatlari dize getirdim
    teker teker geldiler
    perisan ettim
    topluca geldiler
    tarumar ettim
    kah cıktım bulutlarin üstüne
    kah indim yerin dibine
    kötü yasamadim
    az bucuk bir işleri becerdim
    bazi zamanlar neseyle geçtiğim yollardan
    kederle ve ufunetle geçtim
    söyle arkama bakinca
    biraktiğim yolda
    bir çok golyat leşi yatiyor
    hayat bir golyati yenip
    diğerleri için aportta beklemek mi
    diye kendime çok soruyorum
    ama hala bir cevabini bulmadim bu sorunun ama,
    hayatin esasi mucadeledir
    ödülün olsun yahut
    olmasin
    ister hava al
    ister madalya taksinlar sana
    adam gibi mucadele etmektir önemlisi
    gerişi fasarya...
    1 ...
  32. 297.
  33. sen öyle usulca gel geç
    ömrümün kıyısından
    en ortasına doğru
    ve soyun tüm düşlerinden
    çıplak bir hayalin ortasında
    en güngörmez yerine
    beni koy
    ve tüm susmaları anlat
    gözlerimden
    gözlerine kurduğum köprülerle
    sen öyle
    hüzzam makamında
    şarkılar dolayıp diline
    yaklaş
    ömrümün en deli yanlarına
    gün doğmuş
    batmış
    umursamadan
    bas üstüne
    tüm kazanılmadan kaybedilmişlerin üzerine
    3 ...
  34. 298.
  35. yağmur yağıyor yine
    gözlerimde damlalar
    şimşekler beynimde çakıyor
    dokunsan bulutlara, yağmur yağıyor
    o siyah bulutlar
    nasıl da pamuk gibi bembeyaz oluyorlar bazen,
    herşey güzel sanarken
    dokununca
    bulutlara

    ve o yağmur sadece sahibini ıslatıyor
    6 ...
  36. 299.
  37. bir gün o kapıdan çıkıp gelsen
    ellerin arkanda, o masum utancınla
    ''bak işte döndüm'' deyip boynuma atılsan
    ben de şaşırıp birden ağlamaya koyulsam
    sen o inceci parmaklarınla yanağıma dokunup gözyaşlarımı silsen
    ben de minicik ellerimle sevgini kucaklasam..
    2 ...
  38. 300.
  39. Senden bana doğru sert bir poyraz esti;
    Biliyor musun, her şey birden eskidi...
    Gözlerimden karla karışık yağmurlar aktı,
    oysa yaş yerine sendin düşen gözümden...

    Her şeyi bekliyorum artık senden;
    Ve aslında hiçbir şey beklemiyorum...
    'asla yapmaz' dediğim her şeyi yapabilirsin, hazırım;
    Ve aynı zamanda ne acı;
    Benim için ne yapsan, fark etmiyor artık... *
    2 ...
  40. 301.
  41. elimde çok eskilerden kalma bir mektup
    içinde kayıp bir aşk gizli
    satırlara dökülmüş bir hayat
    güzel sözlerle bezemişsin bana olan aşkını;
    yazarken mürekkebine gözyaşlarını da eklemişsin
    yüreğindeki umutları,
    gün ışığını, hayallarini dökmüşsün satırlarına
    yıllar geçmiş ardından,
    geriye kalan ne bir söz
    ne bir umut..
    sadece;
    sararmış bir yaprak, kenarı yırtılmış..
    2 ...
  42. 302.
  43. dudaklarının ucundaki peri
    yakar yıldızdan tacını
    dudaklarının ucundaki peri
    söyler uğultuyla acını

    her gece bitmez mesailere çıkar
    gölgelerde uzayan sözsüz bilmece,
    ağlar gökden düşmüş gibi yar,
    ağlamak zevk olmuşsa
    boğazda düğümlenmise tek hece,
    her gece bitmez mesailere çıkar
    gölgelerde uzayan sözsüz bilmece.

    gökten düşen parçalar örter
    açık kalmış üstlerini çocukların,
    bir rende tutar gibi şefkatli eller
    çocukların kafasını taşlara sürter,
    tarifi varsa tarifesiz kaçakların,
    gökten düşen parçalar örter
    açık kalmış üstlerini çocukların.

    sen olduğum gün anlarsın belki
    acıtan harflerin muhtaç eden varlığını,
    ve bir kuş nasıl intihar eder?
    çaresiz mahkum balık
    nasıl boğar ki kendini?
    senle arama giren yalnızca
    şu şarlatan düalite sanrısı,
    ama sen olduğum gün anlarsın belki
    acıtan harflerin muhtaç eden varlığını.
    5 ...
  44. 303.
  45. şiirler tutar ellerinden
    gün yüzü görmemiş toprakların,
    çiçekler renkli bir libas diker,
    üstü kan, irin, toz ve toprak kaplı
    makyaja muhtaç vücutların
    kamuflajı olsun diye dikenlerden,
    tene değdikleri yerlerde
    onun yerine acı çeker.

    gerçek şu ki şiirler
    kandan beslenen çiçeklerdir,
    acıyı çekip alırlar beyninden,
    onu renkli, kokulu ve derin
    soyut bir resme çevirirler,
    periyle tanıştığım rüyam gibi.
    4 ...
  46. 304.
  47. martılar bana ilham kaynağı oldular
    uçmayı öğrettiler bana
    avlanmayı da
    şiir yazmayı öğretmediler ama
    ne bilsin şiir yazmayı
    çiğ balıkla beslenen kuşlar
    m harfinden başka bir şey bilmez onlar
    edebiyat hakkında
    5 ...
  48. 305.
  49. GUM GUM GUM VURUR DAVULLAR
    DAMATLAR CEKER HALAYLAR
    SEN BANA VARMADIN
    VARSIN KARA DERILI ADAMLAR

    TEY TEY DE TEY TEY
    TEY TEY DE TEY TEY

    PATLICANIM MOR MOR
    SEVEMEDIN BENI GORDUN HOR
    OOY BENIM TALIHSIZ BASIM
    GEL DE CEKTIGIMI BANA SOR

    TEY TEY DE TEY TEY
    TEY TEY DE TEY TEY

    EYY DUY BENI ULU MOD
    SOZLUK ICINDE COK KARISIK KOD
    MSN IMI VEREYIM EKLE BENI
    DUYMASIN SOZLUKTEKI LORD

    TEY TEY DE TEY TEY
    TEY TEY DE TEY TEY

    BUGUN VARIZ YARIN YOKUZ
    SEN KENDINI NE SANDIN EY OKUZ
    DINIME KUFRETTIN MUSLUMAN MISIN?
    BIZ YEMEYIZ COK TOKUZ

    TEY TEY DE TEY TEY
    TEY TEY DE TEY TEY
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük