çeşitli sebepleri olabilecek insandır ama anlatılacak çok şeyin azı da olsa bişeyler anlatması gereken insandır yoksa sinir sistemini bozması içten bile değildir.
tuhaf bir eylemdir. olaylar gözünüzün önüde cereyan eder. ağzını açmaya güç bulsanız, içinizde tuttuğunuz herşeyi sayacaksınızdır. peki karşıdakiler anlayacaklar mı, tekrar anlatmak gerekecek mi? bütün bu sorular insanı o kadar yorar ki, hiç birşey anlatamazsınız.
garip bir durumdur, sıkar insanı bir yerden sonra...anlatamazsınız ama bunun nedeni kelime bulamamanız değildir, o kadar çok şey düşünürsünüz ki hangi cümleyi kurmayı bırak, hangi kelimeden başlıyacağını bile bilemezsin...sadece düşünürsün, düşündükçe zihin bulanır, netlik kaybolur, kendin bi kaos yaratırsın içinde de kaybolursun sonrasıda malum ...çok fazla şey var ama hiçbir şey anlatamıyorumla biter...karşındakine göre kaçıştır belki bu ama aslında dürüstlüktür, kendi içinde yarattığın dumanın dışa vuruş cümlesidir.
demir leblebi yutmak da diyebiliriz bu duruma.. kelimelerin anlamını kaybettiğine inanır kişi..misal,son durağa gelmeden yolcuların inmesini isteyen dolmuş şoförüne ''son durakta inecektim ben'' durumunu izah etmeye çalışmak.. sonra da içinden ''neyse,seninle mi uğraşıcam lan gece vakti'' deyip,dolmuştan efendice inerek,güzel bir bahar gecesinde tertemiz gökyüzünü seyrederken yürüyerek yoluna devam etmek..
$eklinde devam edebilecek olaydır. evet evet anlatamamak vardır bir de anlatmamak. anlatamıyorsanız kesinlikle içinizde sıkı$ır, sıkı$ır, patlar. bir kıza ilan-ı a$k etmek gibidir.