Osmanlı devletini asıl yıkan rüşvettir aslında. zamanında makamlar rüşvetle alınır satılır olmuş. ehliyetli insanlar hakkettikleri makama gelememiş ve devletin cahiller tarafından kötü idare edilmesi, ilk evvel bürokrasiyi, daha sonra toprak sistemini, daha sora askerlik sistemini ve daha sonra da halkın huzurunu bozmuştur. topraklar yavaş yavaş elden çıkmaya başlamış ve can yakan kayıplar arttıkça ıslahat çalışmaları artmış ancak artık geri dönüş mümkün olmamıştır.
bir kamu görevlisinin görevlerinin gereğine aykırı olarak bir işi yapması yada yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde yarar sağlamasıdır. burada önemli nokta kanuna aykırı, görevinin gereği ile bağdaşmayan bir iş yapması için çıkar sağlamaktır. o yüzden kamu görevlisinin işlediği ve rüşvet diye bilinen bir çok fiil aslında rüşvet suçunu oluşturmaz.
mesela:
-tapuda devir işlemi için her türlü belge ve bilgiler tamam olduğu halde işlemi gerçekleştirme için para isteyen görevlinin fiili rüşvet suçunu kesinlikle oluşturmaz, irtikap yada görevi kötüye kullanmaya bakılır.
-eğer tapuda devir yapmaya mani olan hususlar mevcut olmasına rağmen para karşılığı devri gerçekleştiriyorsa işte bu rüşvettir.
diğer bir örnek:
-120 km sınırı olan otoyolda 110 km hızla giden bir arabayı durduran polis radara girdiniz deyip, ceza kesmemesi için para isterse yine rüşvet olmaz.
-eğer 140 km hızla gidiyorsa ve radara girmiş olduğu halde para karşılığı ceza kesmezse işte bu rüşvettir.
kısacası rüşvet anlaşmasın da iki tarafında bir yarar sağlaması lazımdır.
insan denilen kavram hayat sahnesine ilk adım attığı andan itibaren başının belası olan, günlük hayatın her anında karşımıza çıkan ama fark etmediğimiz, fark etsek bile görmezden geldiğimiz ahlak zaafiyeti.
--spoiler--
arap ülkelerinde teze bir fikir vardur.
adı rüşvettür.
her kim ki işi devlete düşer üse
vereceği, işini yaptırmak içün paradır.
iş ne kadar zor ise rüşvet o kadar büyür.
rüşvet ilen hallolmaz iş kalmaz.
icabında cenk iderken kılıcın açamadığı kapuyu rüşvet açar. hacivatla karagöz neden öldürüldü
--spoiler--
bu ülkede olmadığı yer yok.. rüşvetsiz iş dönmüyor arkadaş. sadece rüşvette yetmiyor, bir de en çok rüşvet veren ya da en yukarda olan adam olman gerekli eğer rakiplerin varsa. acayip bişey.
işin trajikomik yani ben rüşvet almam diyen, adam kayırmam diyen adam bile bu sistemin çarkları arasında ezilip gidiyor.. o da rüşvet alıyor, demek böyle yapmış ha o zaman bende bunu kayırırım diyor..
rüşvet bu ülkede bitmez.. bu milletin karakteri yok.
"Rüşvet kelimesinin kökeni, Arapça kuş yavrusunun, kendisini beslemeye gelen annesine boynunu uzatması anlamına gelen reşâ fiili. Aynı kökten gelen rişâ ise, kuyudan su çıkarmaya yarayan kovanın ipi demek. Rüşvet vermenin kuyuya kova sarkıtmaya benzetilmesine bakılırsa, rüşvet ihtiyaç ipi anlamına geliyor."
`
ayşe hür`, 17 ekim 2008 taraf.
maalesef kanser gibi iliklere işlemiş bir hastalık. tamamen kurtulmak mümkün müdür? hayır. en azından azaltılabilir. yine konu cezaların caydırıcı olup olmadığı sorunsalına dayanıyor.