bugün

oldum olası, kendimi bildim bileli ve özellikle vatandaşlık bilincim yerleşir gibi oldu olalı kafamı kurcalayan problem. meşhur adam öldürüp 3-5 ay yatıp çıkmalar, trilyonlarca dolar vergi kaçıranların zamanaşımından paçayı sıyırmaları falan.. diğer taraftan baklava çalanların nerdeyse müeebbetle cezalandırılması. örnekler çoğaltılabilir tabii ki.
işte bunun ve daha ismi cismi duyulmamış bunun gibi bir dizi adaletsizlik beni ister istemez adalet mekanizmasının işlerliğini sorgulamaya itiyor. bunu yaparken ayrı bir suç işliyor muyum bilmiyorum ama içimdeki mahkeme böyle saçmalıklara isyan ediyor. resen temyiz ediyor tüm haksız sonuçları ama nafile... hey gidi hey hey.
otorite, kendisine karsı yapılan ya da cıkarlarına uygun dusmeyen hareketler sonucu ceza verir. bazen de yonettigi grubun gonlunu hos tutmak icin ceza verir.

otoritenin isine gelen ama yonetilen gruba rahatsızlık veren durumlarda ılımlı bir ceza anlayısı uygun gorulur. bu gibi durumlarda caydırmaktan gayet uzaktır, hatta tesvik edici bir role burunur.

edit:imla