edamet
Tanrım açamadık içimizi
Artık buluşmamız mahşere kaldı.
Ne yelken ne gemi var limanda
Kaçmak bir uzun sefere kaldı.
Mercan bir sahildeymiş gemiler
Bulmak kasvetli günlere kaldı.
Ben ölsem be anacığım
Nem var ki sana kalacak
Ceketimi kasap alacak,
Pardösömü bakkal
Borcuma mahsuben...
Ya aşklarım
Ya şiirlerim ne olacak
Ya sen ele güne karşı
Nasıl bakacaksın insan yüzüne
Hülasa anacığım
Ne ambarda darım
Ne evde karım var.
Çıplak doğurdun beni
Çıplak gideceğim.
1920'de Zonguldak'ın devrek ilçesinde doğdu. zonguldak merkezde gelirler memur muavini olarak çalışmaya başladı. tüberküloz yüzünden 3 ay zonguldak sonrasında heybeliada sanatoryumu'nda tedavi gördü. istanbul'dan zonguldak'a dönerken vapurda mediha sessiz ile tanışıp aşık oldular ve evlendiler. evlendikten sonra rüştü medihalar'ın istanbul'daki evine yerleşti ve sebze satmaya başladı.
mediha 1942 yılında 19 yaşındayken öldü. evlilikleri 40 gün sürdü. mediha'nın ölümü rüştü'yü yaşamaktan vazgeçirecek kadar sarstı ve o da mediha'nın ölümünden 15 gün sonra öldü. iki sevdalı, istanbul ortaköy mezarlığında boğaz'ın lacivert sularına bakan bir sırtta yan yana yatmakta.
evlilikleri 40 gün bile sürmüş olsa onlarca yıl süren sahte evliliklerden yeğdir. ayrıca, onca hastalık ve fakirliğe rağmen yine de şanslılarmış.