bugün

yine bu sabah başıma gelen yurdum insanının samimiyetini gösteren hadise.

neyse ki bunlar zerrecikti. daha büyüklerine, bildiğin damlacıklara tanık olmuşluğum var. yıllar var şu memlekette yaşarım, şaşırdığım şeylerden biri sokakta zincirlenmiş ve daha üst versiyonu olan kilitlenmiş çöp kovaları ikinciside şu tükrük hadisesi. ben, bu konularda biraz kıl kuyruk bir adamımdır. ağzımda biriktirdiğim balgamı 200 m. taşırım da, yine de şlap diye tükürüvermem ortalık yere. olmadı çok sıkıştım cebimden mendilimi çıkarır ona tükrür özenli bir şekilde elimde taşırım ama yapmam bu işi arkadaş.

fakat bu işi ılık yaz günlerinde evinin balkonunda oturmuş taşaklarını yaya yaya serin rüzgarı bekleyen insan rahatlığıyla yapanlara tanık oldukça ve bu tanışıklık aramızda maddesel bir bağa dönüştükçe kafayı yiyesim gelir. misal 5 adım önünde yürüyen bir adam cemalden esen rüzgara karşı tüküreyim derken yüzüne türkümüş olur, ya da otobüs durağında bekliyorsun yine böyle bir durum. hayır yerdeki koyu, yeşil kıvamlı veyahut şeffaf yer yer katı süt beyazı iğrenç manzarayı geçtim yüzüme tükürüyorsan lan aq.. seni insan diye doğrup bugüne getiren zihniyetin ta. neyse ya.

yapmayın etmeyin. biraz insan olun yahu!