bugün

ülkemiz için pek elverişli olmayan enerji tipidir. enerji kaynakları sürekli ve verimli olmalıdır. ülkemizde rüzgar türbinleri için sürekli ve yüksek bir hızda esen rüzgar sahası bulunmamaktadır. bulunan bir kaç nokta ise yerleşim alanlarından çok uzakta kalmaktadır. bu da üretilen enerjinin taşınması sırasında bir kayıba neden olur. tüm bu nedenlerden ötürü rüzgar enerjisi ülkemizin enerji açığını kapamada tercih edilebilir değildir.
son yapılan enerji ihaleleriyle birlikte osmaniye, istanbul adalar ve balıkesir de rüzgar santrali inşaatlarına başlanmış bunlunmaktadır.
ülkemizdeki santral kurulabilir sahalardaki rüzgarın yüzde yirmisini kullanabilirsek ülke olarak bir yılda tükettiğimiz elektriğin yedi katını üretmiş oluruz.Özellikle Karadeniz ve Ege kıyıları rüzgara çok elverişlidir.Petrol ve Doğalgaz almak için yurt dışına akıttığımız milyar dolarlar ekonomimize aktarılabilir,bu santrallerde bulunan iş imkanları ile istihdam sağlanır.Elektrikli trenler,otomobiller ve gemiler ile ulaşımı sağlıyabiliriz.içten yanmalı motorlarda kullanılan fosil yakıtları yakıt olarak kullanmayarak atmosferdeki karbon gazlarını azaltabiliriz.Daha serin ve yeşil bir dünya da yaşamak alternatif enerji kaynakları ile sağlanabilir.
rüzgar enerjisinin kısa bir dönem içinde dinamik bir biçimde büyümesi, küresel bir piyasanın filizlenmesini sağladı. bugün pek çoğu almanya'da bulunan dünyanın en büyük türbinleri altı mw'lik kurulu güce sahip. politik destek ve teşvikler avrupa'yı dünya rüzgar piyasasının öncüsü haline getirirken, 2007 yılında piyasanın yarısından fazlası avrupa dışındaydı ve bu eğilimin devam etmesi bekleniyor. bu arada türbinlere olan talepte ciddi bir artışa arzın yetişememesi söz konusu oldu. sonuç olarak yeni sistemlerin maliyetleri durakladı. hatta artış gösterdi. üretim kapasitesindeki artış ile endüstri, önümüzdeki bir kaç yıl içinde arz tıkanmalarını aşmayı hedefliyor. piyasa gelişimi projeksiyonları, öğrenme eğrisi analizleri ve endrüstrinin beklentileri göz önüne alınırsa rüzgar türbini yatırım maliyetlerinin 2050 yılına kadar onshore (kare üstü) olanlar için yüzde otuz, offshore (deniz üstü) içinse yüzde elli düşmesi bekleniyor.
türkiye'nin 85.000 MW potansiyelinin olduğu enerjidir. ülkemizin tüm kaynaklardan elektrik üretimi için mevcut kurulu gücü 2010 sonu itibariyle 49.087 mw bu arada.
Türkiye'de kurulan rüzgar santrallerini Türklerin yaptığını veya yapacağının sananların olduğu Dışa bağımlı enerji çeşitlerinden biridir. bu yüzden de maliyeti anlamsız derecede yüksektir ki dünya çapında da bu enerjinin makinelerini yapan ülkeler hariç herkes için yüksektir. Bu enerjinin makinelerini yapan ülkeler için bunun maliyetinin düşük olması da Bizim gibi ülkelerin Rüzgar enerjisi üretmek için onlardan makine alması yüzündendir. yani kendin pişir kendin ye şeklinde bu makineleri üretseniz de maliyetleri yüksek olacaktır, dış pazara açılmanız lazımdır, teknolojiyi satmanız lazımdır.

Bununla beraber Rüzgar enerjisini Hidroelektrik santrallerdeki gibi depolayabileceğini sanabilenler de ayrı alemdir. Oğlum rüzgar enerjisi lan, rüzgarı duvarın arkasında su gibi tutup sen burada az dur ben seni az sonra yokuştan aşağı salacağım o zaman esersin mi diyeceksin? elektrik enerjisi olarak depolanmasına gelince, onun da verimsizliği en basit elektrik teknikerinin bile malumudur.

Tayyip'in kuracağı nükleer santrale gelince, Tayyip gibi bir adamın ülkenin çıkarını düşüneceğini düşünmek mallıktır.

lakin "Nükleer enerji" kavramına tayyip üzerinden saldırmak da ayrı bir mallıktır.
Balıkesir'in sahil ilçelerinde kullanıldığını gördüğüm ve çoğu köyün elektrik ihtiyacını tamamen karşılayabilen enerji şeysi. Ülkemiz bu enerji türüne elverişlidir; fakat bu ucuz ve yenilenebilir enerji kimsenin işine gelmez. Bu yüzden saçma sapan bahaneler üretilir. Yok, müsait yerler yerleşim yerlerine uzakmış; yok, maliyeti yüksekmiş. Rüzgar enerjisi ile büyük şehirler değil belki; fakat, bir çok ilçe ve köyün elektrik ihtiyacı karşılanabilir.
Rüzgar enerjisi topraklarımızda doğup, topraklarımızda tükendiği için yerlidir, bize aittir. Petrol ve doğal gazdan farklı olarak rüzgar enerjisinin ithal edilmesi de gerekmez ve dış ülkelere olan bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olduğu için ülkemiz için bulunmaz bir kaynaktır.
gelecek 10 yıl içerisinde ülkemiz için inanılmaz bir gelişme olacak enerji türüdür. avrupalı türbin üreticileri türkiye'de esen rüzgar tipi ve sınıfına göre türbin üretmeye başlamıştır. avrupa'da karasal alanlara türbin koyacak yer kalmadığından türkiye yatırımları çok hızlanacaktır. avrupa ise deniz üstü rüzgar türbinleri üzerine yoğunlaşmıştır. önümüzdeki 10 yıl içerisinde rüzger enerjisi sektöründe oldukça fazla sayıda istihdama gereksinim duyulacaktır.
görsel
13 m/s hizla esen ruzgar oldugu her yerde verim alibabilecek yenilenebilir enerjidir.adanada yumurtalikta bazi bolgeler bu hizda ruzgar almaktadir.
uygun yerlerdeki apartmanların çatılarına kurulabilecek bir sistemle gayet güzel verim alınabilecek bir enerji çeşididir.
oturduğum sitede yaklaşık 8 m/s hızla rüzgar esiyor. diyorum ki gelin evlerin değerini artırmak için ve 5 sene sonra kara geçmek için bir rüzgar türbini alalım. yok onlar devletten gelen her şeye razılar.
geçenlerde bir belgeselde vardı. türkiye rüzgar enerjisine elverişlilik olarak dünya 3. sü ama bu enerjiden yararlanma sıralamasında 20. sıralardaymış.
atmosferdeki devamlılığı, temizliği, bakım ve işletme maliyetlerinin azlığı, yakıt maliyetinin olmaması ile elverişli bir pozisyonda duran yenilenebilir enerji.
Avrupa'nın en büyük ikinci rüzgar kurulu gücüne sahip ülkesi ispanya'dır. Bilindiği üzere ispanya'da Akdeniz kıyısında ve bizden daha az rüzgar enerjisi potansiyeline sahiptir. Buna rağmen 2013 yılı içinde ispanya ülkede kullanılan elektriğin % 21,1'ini rüzgar santrallerinden sağlamış. Ülkedeki 8 nükleer santral ise kullanılan elektriğin % 20'sini karşılamış. Tek tek bakıldığında dev kömür santrallerinin yanında cüce gibi kalan pervaneler ispanya'da elektrik üretiminde bir numaralı kaynak haline geldi. Devlerin küçümsediği güneş enerjisi bile elektrik üretiminin % 5'ini karşılamış. ispanya'nın güney ucu rüzgar tarlalarıyla kaplı. Cadiz - Tarifa arasında en eski model türbinleri görmemiz mümkün. Bugün hepsi ülkenin doğalgaz, kömür ve nükleere olan bağımlılığını azaltıyor. Elektrik sektöründeki karbondioksit emisyonları da bir yılda % 23 azalmış.

ispanya rüzgar teknolojisine erken yatırım yaptığı için kendi türbinlerini de üretebiliyor. Dünyanın en büyük 10 türbin üreticisinden biri Gamesa. 1994 yılında rüzgar enerjisine girme kararı alan firma şimdi teknoloji ihraç ediyor. 1994 yılında "Nükleer değil rüzgar" dediklerinde "fırıldaktan elektrik mi üreteceksiniz" diye gülen dev enerji şirketleri şimdilerde Türkiye'nin de yoluna taş koydular. O devler hala aynı masa başında ve hala aynı oyunu oynamaktalar. ispanya'da 23 bin megavatlık bir rüzgar kurulu gücü var. Ülkemiz ise ispanya'dan çok daha fazla potansiyele sahip olmasına rağmen kurulu güç 3 bin megavatın altında. Yine de Türkiye'de elektrik üretiminde rüzgarın payının % 2,5'ları bulmuş olması iyimser olmamıza neden oluyor.

Türkiye'de henüz yerli türbin üreticisi yok. Çünkü ispanya'nın yaptığı gibi sektöre net hedeflerle girmedik. iç pazarımızı yaratmakta geciktik. Ucuz denilen nükleere rüzgardan daha fazla alım garantisi ödemeyi taahhüt ederek, yerli türbin üreticilerini değil Rusya ve Japonya'nın nükleer firmalarını desteklemeyi tercih ettik. Tübitak'ın yerli türbin projesi bir sektör efsanesi oldu. Aynı hataları şimdi güneş enerjisi için yapıyoruz. Yarın dalga enerjisinde de geride kalacağız, öbür gün ise hidrojende.

Peki bizleri rüzgar ve güneş enerjisinde umutsuzluğa iten bu devler kimler. Elbette ki dünyaya doğalgaz, nükleer ya da fpsil yakıtlar satmaya çalışan dünyanın en büyük enerji şirketleri. Kendi gelir kaynakları azalmasın diye bu şekilde davranmaya mecburlar ve bu davranışlarıyla haklı da buluyorum. Ama kendi aklını ve doğruyu göremeyip bizi onların kucağına itenleri haklı görmek imkansız. Otomobil ilk üretildiğinde fıstık yağı ile çalışacak biçimde dizayn edilmişti. Ama o zamanki devlet petrole yatırım yapmışlardı ve otomobillerin evrimi petrole kaydı. Elektrik enerjisi ile çalışan otomobillerin hayatımıza belki 50-60 yıl önce girmesi gerekirdi. Bu yüzden uyanık olmalıyız. Karadeniz Bölgesi gerek rüzgar enerjisi gerekse de dalga enerjisi için yüksek bit potansiyele sahip. Ülkemizde rüzgar türbinlerinin kurulabileceği sayısız dağ, tepe de mevcut. Buralarda üretilen enerjisinin dağıtılmasının yüksek maliyete yol açacağını öne sürenler ise doğalgazın, Rusya ve iran'dan nasıl geldiği konusunda bir bilgi sahibi olmasalar gerek. (Özgür Gürbüz,05.01.2014, Birgün)
yaşanan bu soma faciasından sonra üzerinde durup düşünülesi bir enerji sistemidir. ayda sadece ve sadece 1 teneke yağ kullanan bir sistemin zararından bahsedenler elbistanın son haline bir bakmalılar.
geneli yanlış bilinen bilgilerdir.

eğer iyi bir teknoloji ile doğru hesaplar yapılırsa çok kısa sürede kendisini amorti eder.

örn: bir rüzgar türbininde düşen uçlar çıkan uçları kaldırır yani düzen iki uç çıkan bir ucu kaldırır. az bir rüzgar ile çok dönüş sağlanır. içdeki hız ise doğru orandaki türbinler* ile hıza göre verimliliği arttırır. gerekli açıklaması aşağıda olandır ayrıca.

rüzgar, güneş, dünyanın kinetik ve potansiyel enerjisi petrol türevi enerjiden kat ve kat daha verimlidir... yeterki aklınız çalışsın.

--spoiler--
Rüzgâr gücü hesabı

Rüzgâr gücü mümkün rüzgâr enerjisinin bir ölçümüdür. Rüzgâr gücü, rüzgâr hızının kübünün bir fonksiyonudur. Eğer rüzgâr hızı iki misline çıkarsa rüzgârdaki enerji sekiz faktörü ile artar (23). Bunun anlamı şudur; rüzgâr hızındaki küçük değişiklikler rüzgâr enerjisinde büyük değişikliklere neden olurlar.

Örneğin, 12.6 m/s hızındaki bir rüzgâr ile üretilebilecek enerji miktarı, 10 m/s hızındaki bir rüzgârdan üretilebilecek enerjinin 2 katıdır. (10 = 1000, 12.63 = 2000).

Yer seçimi veya ölçüm hataları ile yapılabilecek küçük rüzgâr hızı hataları bir rüzgâr türbini yatırımında büyük hatalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, rüzgâr türbini satınalmadan önce, doğru ve sürekli bir rüzgâr çalışması yapılmalıdır. Ekonomik olarak uygulanabilir olması için, bir rüzgâr türbini kurulacak yerde yıllık ortalama en az 5.4 m/s (12 mph) rüzgâr hızı olmalıdır.

Rüzgârdaki Mümkün Güç Miktarı

W = 0.5 r A v3 eşitliği ile verilir.

W: güç/enerji r: hava yoğunluğu A: kanat alanı v: rüzgâr hızı

Hava yoğunluğu yükseklikle, sıcaklıkla ve hava cepheleri ile değişir. Rüzgâr gücü hesaplamalarında, hava cephelerinin etkisi önemsenmeyecek kadar küçüktür, böylece hava yoğunluğu formülü şöyledir:

P = 1.325 P/T T: Fahrenheit + 459.69 olarak sıcaklık P: Yüksekliğe göre düzeltilmiş Mercury basıncı (inch)

Tipik ortalama hava sıcaklığı (59 °F) deniz seviyesine indirgenerek hava yoğunluğu için bir standart değer kullanılabilir. Bu durumda güç eşitliği basit olarak aşağıdaki hale gelir:

Basitleştirilmiş Güç Eşitliği

Metrik Birimler

W = 0.625 A v3 W: Güç (watt) V: Rüzgâr hızı (m/s) A: Rüzgâr türbini kanatları tarafından süpürülen alan (m2)

A = Π r2 r: Rotor yarıçapı (m)

Basitleştirilmiş güç eşitliği denklemi, rüzgâr turbinenden elde edilecek gücün amprik olarak hesaplanabilmesi için türetilmiştir. Bu denklemden anlaşılabileceği gibi, bir sistemden elde edilecek enerji, rüzgâr hızının kübü ile doğru orantılıdır. Ayrıca elde edilecek güç , rüzgâr türbin kanatlarının süpürdüğü alan dolayısıyla rotor yarıçapının karesi ile orantılıdır.
--spoiler--

kaynaklar;
(bkz: wikipedia)
(bkz: Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rüzgâr Enerjisi Araştırma Merkezi)
http://web.gyte.edu.tr/enerji/ruzgarenerji/s2.html
sürekli değildir. bu nedenle güvenilmez. alternatif enerji kaynağından ileriye gidemez. sanıldığının aksine pahalıdır.
ülkemizin dört bir yanını kaplamasını istediğim şuanda yapımına devam eden bize uzun vadede ucuz elektrik kullandırtacak projeler.çevreyi korur nasıl bir termik santral kömür ile elektrik üretir yada doğalgaz çevreye gaz salar.ekonomiktir kömürü çıkar getir yak elektrik üret doğalgazı ithal et yakıt olarak kullan elektrik üret masraflıdır.rüzgarı bulmanıza gerek yok hep var.ülke ekonomisine katkısı çok büyüktür her zaman destekçisiyimdir.
3 yanı denizle çevrili,yüksek dağ tepeleri olan ülkemizde kullanılabilicek en verimli en temiz enerji türüdür.
fakat gel gör ki nükleer enerji ile tek seferde büyük bir güç elde etme aç gözlülüğümüz yüzünden bu enerji türünden uzağız malesef.ülkemizde varlıkları akılda tutulabilicek sayıdadır.
iş başvurusunda bulunduğum ama yaşım itibariyle işe alınmadığım bir sektör, tpi diye bir şirket bu işi yapan, herşeyin hayırlısı.
(bkz: danimarkanın rüzgar enerjisi üretimi)
rüzgarımızı kesiyor diye yakında çevreciler ya da çevreci görünen bir şey çıksın da eylem yapalım diye düşünen bir kesim tarafından eyleme neden olabilecek enerji türüdür.

nede olsa her şeye hayır.

enerjiyi biz niye üretiyoruz ki başka ülkelerden para verip almalıyız zihniyeti var.
görsel