bunun için gün içinde sürekli rüyada mıyım diye sorman gerekiyor kendine ve rüyada olmadığını kanıtlayıcı şeyler bulman gerekiyor. bu alışkanlık olunca rüyada da kendine soruyorsun ve rüyada olduğunu farkedip astrale çıkabiliyorsun.
Harika bir olaydir. Hatta bunu bilincli bir sekilde yapabilmek icin egitim de alinabilir. Nice insanlar ruyalarinda en cok istedikleri seyleri
Yapmayi bu sekilde basariyorlardir.
alnına konsun bu öpüş!
ve,şimdi senden ayrılırken,
itiraf edeyim ki-
günlerimi bir düş
sayarken yanılmıyorsun;
ama ,umut gitmişse uzaklara
bir gece ya da bir gün
bir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızın
fark eder mi bu yüzden?
bütün gördüğümüz ve göründüğümüz
yalnızca bir düşün içinde bir düş.
kırılan dalgaların dövdüğü bir kıyının
haykırışları içinde duruyorum:
ve altın kum taneleri tutuyorum avucumda-
ne kadar az! ama nasıl da
süzülüyorlar parmaklarımın arasından derinlere
ben ağlarken- ben ağlarken!
ah tanrım! daha sıkı
tutamaz mıyım onları?
ah tanrım! tekini bile kurtaramaz mıyım acımasız dalgadan?
bir düşün içinde bir düş mü
bütün gördüğümüz ve göründüğümüz?
kimi kişilerde sıklıkla karşılaşılabilen bir hadisedir...
bazen o kadar derin olur ki; Rüyadan rüyaya dikey geçiş yaparsınız. çok sık karşılaştığım bir olaydır ve artık işin puşt'luğuna bile gidebiliyorsunuz bir zaman sonra. eğer yattığınız oda da ya da evin herhangi bir odasından bir sahne varsa bunun rüya olup olmadığını anlamak için herhangi bir nesnenin duruşunu ya da şeklini değiştirip uyanacağınız ana kadar bekliyorsunuz.
en son cep telefonunun kapağını çıkarıp ikisini de ayrı yerlere koymuştum ve uyanma eylemi gerçek olduktan sonra telefonun kapağının takılı ve aynı yerinde durduğunu gördüm. bu sizi epey rahatlatıyor. ya tam tersi olsaydı? işte o zaman ne yapılır bilmiyorum...
buna ek olarak, bazı rüyalar da online rüya olabiliyor. tabirdeki ukalalığımı mazur görün ama gerçek zamanlı rüyalar da çok oluyor. sabah uyanmaya ve işe gitmeye yakın başınıza geliyorsa uyandığınızda tam bir isyan durumu söz konusu oluyor. olaylar o kadar güzel gelişiyor ki asla ayırt edemiyorsunuz.
örnek vermek gerekirse, telefonunuzun zil sesini düşünün, yani sizi aradıklarında çalan sesi. bir ortamdasınız ve çook uzaklardaki bir akrabanız o an sizi telefondan ariyor, içinde bulunduğunuz durum telefona cevap veremeyeceğiniz bir durum ve telefon sürekli çalıyor. telefonu elinize alıp sessiz hale getirdikten sonra ortamdaki sohbete devam ediyorsunuz ya da bir yerlere doğru ilerliyorsunuz. telefon daha sonra tekrar çalıyor ve arayan kişi gene uzaktaki akrabanızın ta kendisi. tekrar sessize alıyorsunuz, gidilecek yere ya da sohbetin sonuna gelindiğinde rüya bitiyor ve uyanıyorsunuz. tekrar telefon çalıyor ve bu kez arayan çok uzaktaki akrabanız değil, iş yerinizdeki mesai arkadaşınız. hemen saate bakıyorsunuz ve saat 08:45 civarında oluyor genelde. meşgule verip önceki aramalara baktığınız da durum daha da vahim bir hâl alıyor. ondan önce arayan kişi de mesai arkadaşınızmış...
bu nasıl bi rüyadır diye isyan etmemek mümkün değil. en azından rüya da farklı tonda çalsa belki durumu anlayabilirdik...
rüya içinde rüya görmekle, rüya gördüğünün farkında olmak (rüyayı yönetebilmek-açık rüya) farklı şeylerdir. rüya içinde rüya görüp de bi de onun farkındaysanız peygamberliğinizi ilan etmenize az bi vakit var demektir.
çok fazla yaşadığım durumlardır. rüyada abuk subuk aksiyonlara girmenize yardımcı olur. mesela diyorsun ki meslek lisesi çıkışına tek kişi gidip ağızlarını burunlarını kırmak istiyorum (çok absürd oldu lan bu). düşünün olsun. apartmandan kendinizi aşağıya mı bırakmak istiyorsunuz? f-16 gibi havada süzülebilirsiniz. ama uykudan uyanınca dinlenmiş değilde yorulmuş hissettirir adamı.
hep yaptığım şey.hatta rüyayı begenmezsem kendi kendimi uyandırıyorum.uçurumdan atlıycam diyorumki amann atla nasıl olsa rüya varya deli güzel bişe ya.
ona benzer bir olay iki-üç gecedir başıma geliyo.
rüya görüyorum, sonra rüyada arkadaşımı arayıp ''ya şöyle bi olay oldu ama sanırım rüya, etkisindeyim'' diyorum.**
çoğu zaman insan mutlu olup istediğini yapsa da benim gibi sık sık başına bu durum geldiği zaman bazen üzülenler de oluyordur sanırım. 2010 model bmw 530 sahibi olduğunu öğernip arabanla şehir turu yaparken rüyada mıyım acaba diye sorgulumaya başladığında yok lan rüya değil gerçek dersin ama sonra rüyada olduğunu anlarsın isyan etmeye başlarsın rüya bitmesin diye ve rüya biter üzülürsün.
en azından ben üzüldüm.
ınsception da leonardo di caprio var diye, titanik gibi üst üste 7, yahut belli aralıklarla 20. izleme sonrası kişilerin benim başıma geldi; vehmine kapıldığı hadisedir.
hemen hemen hergün bu tür bir şey yaşıyorum her nedense? hani dizi seyrederken o da dizi seyreder ve onunda televizyonundaki dizi seyreder..cidden 1 hafta olmadı böyle bir şey yaşadım.. bu başlık bana açılmış olsa gerek..