bugün öğrenirim lan diye ilk dersine girip göt olup bıraktığım lisandır.
aslında zevkli olduğu ilk derste anlaşılmaktadır.
ancak aynı zamanda vakit ve emek harcayıp öğrenilecek bir dil olduğunu da gösterebilen bir dildir. ingilizce öğrenmekle ya da başka bir dille kıyaslamaya gerek yoktur.
ama vaktim var diyene de tavsiye edilesi bir dil.
vakti zamanında bi abazalıkla öğrenmeye heves ederek 2. yabancı dil olarak seçtiğim ,sonradan değiştiremediğim son günlerde beni depresyona sokan , quizinden 97 alsamda önümüzde ki cumartesi vizesinde ne bok yiyeceğimi kara kara düşündüğüm lanet dil.
özel isimlerinin türkçe yazılışında türkçe karşılıklarının kullanılması gereken dil. sharapova değil, şarapova yani. ben değil tdk diyor ve doğru da diyor. biz ingiliz miyiz lan sharapova yazıyoruz. bu da link: http://www.tdk.gov.tr/TR/...49816B2EFBD4383B59FF9B650
alfabesini öğrenmemin 3 hafta sürdüğü unutmam için ise 3 günün yeterli olduğu ve tek hatırladığım kelimenin paka olduğu, ne dersen de sanki çok seksi şeyler diyomuşsun gibi duran, zor ama bir o kadar da çekici dildir kendisi.
nasılsa kiril alfabesi biliyorum diye göğsümü gere gere seçmeli olarak almaya karar verdiğim, lakin ilk derste kiril alfabesinin kitap harfleri dışında bir de el yazısı kısmının olduğunu hesaba katmadığımı bana fark ettiren dil. ama el yazısı hoştur, şöyle bir sayfa filan yazdıktan sonra sanki elfçe gibi fantastik bir dilde yazı yazıyormuşsunuz hissi verir.
ulan her duruma göre isim mi değişir, sıfat mı değişir, fiil mi değişir, nesne mi değişir?
sayesinde bütün öğrencilik tarihimde ilk defa bir dersten kalacağım. dersin seçmeli olduğunu anlamayıp bizi dostoyevski yapmaya çalışan hocaya selamlar ola!
ders seçme ekranında yanındaki kutucuğa tik koyduğum güne lanetler okutan dil.
yıllardır böö getiren ingilizceye kurban olayım. bu yaşımdan sonra "aaa-liii tooo-puuu aat" kıvamında okumayı baştan söktürdü bana * .
alfabeyi söktün diyelim. bitti mi? elbette hayır.
bunun gelmişi var, geçmişi var, geleceği var, -i hali var, -de hali var,o su var, bu su var...
hepsini geçtim. bir cümlede sıfatta, zamir de, nesne de çekilmez ki yaaa, başlayacağım dişisine erkeğine...
canlı olursa başka, cansız olursa başkaa, dişi olursa başka, eril olursa başkaa, sıfatı başka, zamiri başka, sonuna gelen ekler hepten babaşka alemlerin ürünü...
öğrenecem diye bana kafayı yedirten dil, koskoca 4 yıl dersini aldım, seçmeli olup diğer diller daha kebab olunca sınıfta sadece 3 en fazla 4 kişiyle derse girdim güya özel ders kıvamında şahane öğrenmem gerekirken yok yani, yok kardeşim böyle bir dil. insan cümle kurana kadar akla karayı seçiyor, yok yönelme eki miydi, cinsi ne kelimenin ya falan diye. sonuç mu? en büyük dil klişelerinden biri: anlıyorum ama konuşamıyorum, ama ben beklerim zamanım bol diyene itinayla cümle kurulur o ayrı.