son 5 senedir, gittikçe hızlanan işbirliği çabalarıdır. iki ülkenin birbirini tamamlayan pek çok özelliği bulunmaktadır. her zaman olduğu gibi türkiye rusyayı batıya karşı koz olarak kullanmaktadır.
anlık ve stratejik olmayan işbirlikleri için, rusya zararsız bir ülkedir. türkiye bu işbirliklerinden çok büyük fayadalar sağlayabilir.
fakat asla bir kenara itilmemesi gereken bir gerçek vardır. rusya nın sıcak denizlere ulaşma isteği. bunun önündeki set türkiyedir.
türkiye nin istikameti batıdır. ulus genlerinden kaynaklanan gerçekler vardır. rusya tarihin hiç bir döneminde teknoloji, sermaye ve gelişmenin sürükleyici gücü olmamıştır. ruslar, totaliter yaklaşımlara acık bir millettir.
batı ise ilk etapta kendi cıkarını düşünse de ilerlemenin beşiğidir. kuvvetli bir güç olarak karşısında durduğunuzda, size saygı duyar. uzun vadede batıyla işbirliğinden büyük cıkarlar sağlanabilir.
amerikan karşıtlığının tavan yaptığı dünyada kaçınılmaz olan eylemdir. rusya, türkiye, iran, suriye, çin, pakistan, güney amerika ülkeleri, hindistan ın acilen oluşturması gereken bloğun bir parçasıdır.
kimi için seks turizminden ibaret olan yakınlaşmadır. bunlara kurtulun şu dogmalardan diyor, türkiye'de cam bile üretemezken sadece rusya'dan teknoloji ithal edilebildiğini hatırlatıyorum. güzelim "batılı" şirketler günahlarını vermiyordu o vakit, nataşa mı kalmış?
ruslar zeki insanlardır.aynı türkler gibi.bilgisayar yazılımlarında ,silah sanayiinde,ileri teknolojik ürünler geliştirmede yaratıcı bir halktır. uzay aracını karaya indirmeyi bilen , mig gibi bir uçak üretebilen , bilimsel araştırmalarda , edebiyat alanında , tıp'ta dünyada söz sahibi olan bir ülkedir.
Türkiye coğrafik olarak ta yakın olduğu bu ülkeden yaralanabilir.devletlerarası ilişkiler duygusallık temeline göre kurulamayacağı , karşılıklı çıkarlar üzerine kurulacağı için,yakınlaşma her iki ülkenin de yararına olur.
eskiden komünizm tehlikesiyle korkutulduğumuz,şimdi ise batılı olma martavallarıyla uyutulduğumuz için, bu antipatinin kullanılması çabaları vardır.normaldir.
asl'olan her alanda gelişmek ise ,bize bazı konularda yardımcı olacak,birikimi olan ve bunu paylaşmaya istekli bir ülkeyle * yakınlaşmak menfaatimizedir.
Rusya, dünya ülkeleri arasında herhangi başka bir ülkeye muhtaç olmadan varlığını idame ettirebilecek ülkelerden birisidir. Bir zamanın süper gücü iken, sovyetlerin yıkılması ile çok zor günler geçirmiş ve son yıllardaki atakları ve istikrarlı başkanları putin'in de garetleriyle tekrar eski süper güç konumuna gelmek üzeredir.
birinci dünya savaşında bazı aptalların gazı ile karşı karşı ya gelmiş iken, kurtuluş savaşı sırasında doğu cephesini kapatmaları ve savaşın kazanılmasında büyük önemi olan silah ve malzeme yardımını da vermiş oldukları sözlerini yerine getirerek büyük bir açığımızı kapatıp, savaşı kazanmamızda pay sahibi olmuşlardır.
Türkiye ile ilişkilerinde en az çıkar gözeten ülkelerden birisidir. Özellikle giyim ve inşaat sektöründe karşılıklı ticaretimiz son yıllarda daha da gelişmiştir.
Rusya, bana göre dünya ülkeleri arasında Türkiye'nin güvenebileceği nadir ülkelerden birisidir. K.K.T.C'den bile önce.
sscb dağılmadan önceki doğru önerme.zira sınırdık o zamanlar. ama an itibari ile yakınlaşma olamaz sanırım. sscb dağılınca sınırlarımız ermenistan ve gürcistan oldu. *
gerçekleştirilmesi gereken yakınlaşmadır. uluslararası ilişkilerde her zaman alternatifler bulunmalı. batılı dostlarımızla bir gün aramız bozulursa -ki uzak değil- yanaşacak bir ülke muhakkak olmalı.
doğalgazı dahi kaçtan sattıklarını bilmediğimiz, türkiye' deki özelleştirmelere ne idüğü belirsiz firmalarla katılan - iptal edilen ilk tüpraş ihalesi, geçtiğimiz aylardaki petkim ihalesi-, türki cumhuriyetlerle aramızda görünmez kale olan, tek iyi tarafı abd den görece güçsüz olmak olan, mafyatik ve tüm uluslararası ilişkilerini rüşvet bağlantılarıyla kuran bir ülkeyle yakınlaşma durumumuzdur.
aferesiniz ama rusya adamla yakınlaşırsa sonunda mutlaka siker demek istiyorum. türk-ermeni sorununun bile altında yatan devlet olan rusya çakalın devlet kılığında gezen halidir. üstelik bi inemediler şu sıcak denizlere halbuki saftirik ermeniler tam da alıyodu klikya yı ya! tüh neyse bidaha ki sefere.
stratejik ortaklıklar faydalıdır önemli olan kendi çıkarlarını, kendini ezdirmeden gözetebilmektir. bu ne kadar yapılıyor, alınan doğal gazın fiyatı ile ilgili bazı soru işaretleri var. nükleer enerji anlamında bir santral durumu vardı, burda da teknolojiyi rusya ihraç ederken türkiyede de eleman yetişmesine, nükleer enerji alanında bilgi patlaması olup olmayacağına göre getirisi değişir. umarız menfaatlerimiz gözetiliyordur. rus, çin ve asya daki türki cumhuriyetlerle yakınlaşma ve mümkünse işbirliği önemli bir denge politikasının kaldıracı olabilir...
iki ülkenin de bir zamanlar onları o yapan değerler için savaşıp, onca kayıp verdikten sonra, ya pek de önemli değilmiş, önemli olan para kazanmak diyerek, geçmişlerinden, değerlerinden, benliklerinden vazgeçmelerine dayanır bu arkadaşlık. vatandaşına batıyı dışarda arama, bak bizde küçük batıcıklar olduk, değerlerimizi yad etmek için onlar gibi betondan herkeller yaptırdık, kaldırımlara isimlerini yazdırdık, onlar için özel günler ilan ettik ama bir yere kadar, daha fazlasını yapamayız, daima gelececeğe(para, petrol, doğalgaz...) bakmalıyız diyen, babaları avro-amerikan karışımı melez olan, biri siyah, biri beyaz doğan, şimdilerde birbirlerine aslında batıya benzemek için, bir dizi estetik ameliyata giren, görenin onları kardeş sanacağı arkadaşlar. bir de arkadaşlığa sadece fiziksel benzerlik yetmez, üstüne aynı fikide oldular mı, yakın olurlar tabi, bir olurlar.
2013 ve 2014 yıllarında batı karşısında hızla yalnızlaşan ve güçlü bir dış destek arayan rte ile batı ambargosu nedeniyle ekonomisi sarsılan ve zayıflatılmaya çalışıldığını gören rusya'nın birbirine yakınlaşmasıdır. nükleer santral ihalesinin rusya'ya verilmesi, karşılığında rusya'nın güney akım gaz hattı projesinden vazgeçmesi ile pekiştirilmiştir.
erdoğan'ın ab karşıtı söyleminin putin tarafından alkışlanması, "şimdilik" batıya karşı bir ittifak kurulduğunun söylemsel göstergesidir. şimdilik dememizin nedeni, rte'nin daha güçlü konumdaki batıya tekrar yanaşmak zorunda kalmasının her an mümkün olması ihtimalidir. dış borç ve sermaye akışıyla ayakta duran kırılgan bir ekonominin dış müdahaleyle ve tam da seçimler yaklaşmışken birazcık bile olsa sarsılması bunun için yeterlidir. batının rte'yi güven duyulmaz bir lider olarak görme eğilimi gittikçe güçleniyor ve medyalarında daha sık dile getiriliyor.
bu gerçekler dışında, emperyal politikalara karşı, bağımsızlığımızın ve ülke bütünlüğünün korunması refleksi ile avrasya seçeneğini savunan asker ve sivil bürokrasi, akp-cemaat-abd ittifakının ergenekon davalarıyla tasfiye edilirken, bu tasfiye edilmiş görüşün ergenekon tezgahını kuranların bir kanadı tarafından hayata geçirilmesi ne olursa olsun, ne kadar derin bir ironi.