1998 yapımı, Oldukça garip ve özgün bir komedi. Yönetmen Wes Anderson elinden daha önce de yine garip ve özgün bir yapım olan Royal Tanenbaums çıkmıştı ki yönetmenin çizgisini bozmamasından ötürü belki de o filmin devamı niteliğinde; başka bir mekanda geçen başka hayatlar olarak da bakabiliriz.
Karakterler gıcık ve film genel olarak güldürmekten yoksun görünse bile anlatmak istediğini anlatıyor ve sonuna kadar eğlendiriyor.
Okuldan atılma noktasına gelen Max Fischer'ın Rushmore'dan ihraç edilmeye tahammül etmesi mümkün değildir. Çünkü Rushmore onun sevdiği tek şeydir. Rushmore'a öğretmen olarak atanan Rosemary’i etkilemek için her şeyi yapmaya hazır olan Max'i, Herman Blume’un da bu garip ilişkiye dahil olmasıyla daha da zor günler beklemektedir. Yalnız ama ilginç fikirlere açık bir adam olan Herman, Max'e dilediği konuda maddi desteği vermeyi hazırdır. Ancak iki arkadaşın arası ikisi birden Rosemary'e aşık olunca biraz açılmaya başlar.
izlediğim en kötü ikinci wes anderson filmi. Olduğundan daha olgun davranan çocuklar, çocuksu davranan yetişkinler sıkmaya başladı artık bu şablon beni wes kusura bakma. Wes anderson sinemasını sevenler yinede izlemeli. Bana göre yönetmenin en kötü filmi The Life Aquatic with Steve Zissou.
herşeyi ne kadar oluruna bıraktığımızı ve aslında hayatımızda neleri değiştirebilecek kapasitemiz olduğunu gösteren eğlenceli ve ders verici film. Ayrıca A summer song ve Nothing in this world can stop me worrin' bout that girl adlı film müzikleri çok iyi.