Aci, fakirlik, huzun agirlikli edebiyat, ruslardan nasil böyle bir edebiyat cikti bilmiyorum ama kucuk yasta kitap okuma aliskanligimi bu kitaplarla kazanmistim.
bir türlü ısınıp keyif alarak okuyamadım, bu kadar insan elbette yanılıyor olamaz muhtemelen sorun bendedir ama sevemedim. elden bir şey gelmez.
bu kadar kasvet, bitmek bilmeyen tasvirler, upuzun monolog ya da diyaloglar. beni boğuyor. sus artık amına koduğumun adamı diyesim geliyor -ki kabalıktan hiç hoşlanmam.
fransız edebiyatıyla birlikte dünyanın en kallavi zenginlikte iki edebiyatından biri olsa ve seveni çok olsa da benim sevemediğimdir.
Normalde dram türü yapıtları severim. Ama dram da bir yere kadar; hiçbir iyi şey olmayan, sonu her açıdan kötü biten şeyler de normal değil.
Ama rus edebiyatı bana çok kasvetli gelmekte, soğuk ve kapalı havanın kasvetini ister istemez hissediyorsunuz.
Zor anlaşılan ağır bir dil, fazla uzun eserler sıkıcı yani boğuyor bence.
sikimsikimov ve sikimveçya dar ve rutubetli evde bir odada oturmuş çaresizce konuşuyorlardı. sikmeçya ve sikivanya son rublelerini viskiye harcamışlardı.
Batının en doğulusu olduğu için dikkat çekici olabilir. Türk edebiyatının da doğunun en batılısı olduğu için dikkat çekmesi gerekir lakin ki öyle değildir.