bugün

(bkz: turgenyev)
(bkz: anton çehov)
(bkz: mihail şolohof)
(bkz: dostoyevski)
(bkz: maksin gorki)
(bkz: tolstoy)
(bkz: boris pasternak)
tolstoy ile içine girdiğim bir daha da çıkamadığım ekol.
tolstoy - direniş,savaş ve barış, anna karanina
dostoyevski- suç ve ceza,kramozof kardeşler.
klasik edebiyat tarzını oturtmuş dev yazarlarla hak ettiği üne kavuşmuştur.
her nedense seçici edebiyat tutkunlarının dışında kalan biraz daha az eğitimli genç dimağları kendisine en çok çeken ekol. balzac bilmez türk genci ama dostoyevski bilir. schillerden haberi yoktur ama puşkini duymuşluğu vardır.
Genellikle realizm akımının görüldüğü edebiyattır. Ruslara özgü değerlere sıkça rastlanmaktadır
(bkz: vodka)
vladimir mayakovski de Rusya'da doğmamasına karşın Rus edebiyatı'nı etkileyen isimlerdendir.
Kara Sevda Edebiyatı'dır. Tüm ürünlerinde ağır hastalıklı aşklar vardır. Eski dönem ve yeni dönem diye ikiye ayrılır. insanın hem duygu dünyasını hem de kelime dünyasını geliştirmede yardımcı olur. (#614435) nolu entry'de belirtildiği gibi sadece az eğitimli gençleri değil okumaya ilgisi olan herkesi kendine çeker ve büyüler. Dosteyevski'nin Yer Altından Notlar'ında belirttiği gibi Batılı romantikler gibi aptallıklarının savunmasını yazmaz Rus yazarlar. Tasvirleri sıkıcı değil açıklayıcı ve yardımcı olur okura.
umut sarıkaya'nın mükemmel yaptığı edebiyattır.

--spoiler--
Sevgili dostum vasili ivanavov pavloviç
Ahh sevgili dostum bilemezsiniz size nasıl minnettarım. gönderdiğiniz 120 ruble öyle işime yaradı ki bilemezsiniz...

Bunun üzerine yazdıklarımı gösterdim onlara, hepsi yazdıklarımdan çok heyecanlandılar. bir şeyler daha yazdım onlara da heyecanlandılar. bir köftecinin broşürünü gösterip "bunu ben yazdım" dedim, ona da heyecanlandılar...
--spoiler--
ruslarin hala sahip ciktigi tarihleridir.turgenyev, dostoyevski, cehov, goncharov, tolstoy, gorki, solohov benim ilk aklima gelenler. bu adamlari rus edebiyati ile sinirlandirmamak gerekir aslında. kendileri dunya edebiyatinin da tarihini yazmislardir.ve yazdiklari hicbir eser bir kere okunup, kutuphanenin arkasina kaldirilacak gibi degildir. defalarca okunasi, her seferinde tapilasi eserlerdir.
genellikle karakterlerin kişisel özelliklerinden bahsedilir fakat sıkıcı değildir bu anlatım boğmaz insanı. sıradan insanlar konu edilir psikolojik tahliller yapılır özellikle diyalog sırasında yüz ifadeleri iyice irdelenir.aşklar acılıdır hiç yolunda giden normal aşklar yoktur yazarları baş karaktere acı çektirir kim bilir belki de kendi acısını hafifletmek için karakterini daha kötü durumlara düşürür. ayrıca; çok daldığın zaman kitaplardan etkilenip insanlardan nefret etmeye başlarsın. yazarlardaki genel insan sevgisizliği durumu ister istemez size de geçer.
okuma şevkinizi kırar.

şöyle ki; rus edebiyatına ait birkaç kitap okuyup sindirdikten sonra diğer ülke edebiyatlarından ve yazarlarından keyif alamazsınız. kitapta bahsedilen olaylar o kadar basit ve yavan gelir ki sıkılırsınız okumaktan vazgeçersiniz.

böylede bir yan etkisi vardır rus edebiyatının.
kişi isimlerinin zor okunuyor olması nedeniyle akılda kalması zor olduğundan biraz sıkan edebiyattır; ama klasik eserlere baktığımızda onlarca harika eser de yine rus edebiyatı'ndan çıkmıştır.
demir parmaklıklar ardındayım küflü karanlıkta
avluda bır genc kartal ucar unutulmus tutsaklıgında dıye baslayıp .....
Bizler özgürlüğün kuşlarıyız,
Oraya! Bulutların ardında dağların beyazlandığı yere,
Oraya!Denizin gökyüzüyle buluştup mavileştiğiyere,
Oraya!Yalnız rüzgarlarla benim gezindiğimiz
PUŞKiN
yere dıye sona eren sıırın yazarınında arasında oldugu ülke edebiyatlarında bır tanesi.
tasvirin b.kunun çıkarıldığı "uzatma be kardeşim" denilesi edebiyattır.
romanda dostoyevski'yi, şiirde mayakovski'yi, öyküde puşkin'i, oyun yazarlığında çehov'u yetiştirmiş bir acayip, bir derya umman edebiyattır, ki bu islmler ilk akla gelenlerdir, üzerlerine daha niceleri eklenir.
dünya edebiyatı'nda bir numaradır.
dünya edebiyatı denince ilk akla gelen, "o usta kalemler olmasaydı halimiz nice olurdu?" diye düşündürtmüş edebiyattır.

bünye üzerinde tuhaf etkileri vardır. bir kez dadandıysanız vazgeçemezsiniz ve artık hiçbir kitap sizi sarmayabilir rus edebiyatından başka. yapılan tasvirler, yaratılan karakterler yıllar geçse de yeni okunmuş gibi hatırlanır. işte o kadar güçlüdür. ölümsüzlüğü yakalamış birçok eser, bu edebiyatın ürünüdür. rus edebiyatı, gerçek bir kitap kurdu'nun vazgeçilmezi olmalıdır.
(bkz: vladimir mayakovski)
bi boka benzemez.
(bkz: abazanov kardeşler)
(bkz: yılmaz erdoğan)
evine vardığımda üzerindeki redingotuyla, karyolaya öylece uzanmış buldum onu, "nereye dostum semyonoviç, yoksa yine kız peşine mi? heh-he" diye sorup güldüğümde beni soğuk bir tavırla karşıladı, halbuki kendisine vereceğim borç paradan dolayı beni sıcak karşılayacağını ummuştum. Ev sahibesi içeri kaynayan semaveriyle girdi, bu, vaktiyle iyi bir drahoması olan dul bir general karısıydı, zavallıcık nasıl da çöküp, çirkefleşmiş. Dostum semyonoviç boğazını temizledi, "bu dünyadan gitmek istiyorum," dedi gözlerini benden kaçırarak, "niye dostum semyonoviç, genç ve yakışıklısın; neden neden?" diye sarsmaya başladığımda beni sert bir şekilde itti, "rus edebiyatına karşı çıkamam, intihar edeceğim." dedi yapmacık olmayan bir ses tonuyla, benimse gözüm semaver ve redingottaydı, ne ekmek yedi rus edebiyatı şunlardan diye düşünüyordum.
Çokça müdahele edilmiş ve çoğunlukla esin edebiyatçısını yücelten bir okuyucu kitlesine sahip olan türk edebiyatı'na göre elbette daha kişiliklidir. Büyük coğrafyasına rağmen * farklı merkezlerinde farklı insanların aynı sorunların gölgesinde yaşaması, geleneklerin toplumu zorlayıcı olmasından çok topluma eşlik edici olması, bir çok farklı özelliğe sahip sanatçıların özünde temel niteliklerde benzeşen eserler üretmesini sağlamıştır. Bu eserlerin birbirine benzeyen yanlarına rağmen Rus edebiyatında asla bir tekrarlama olmamıştır. belki de Rus okuyucusunun niteliksel ayrımı sayesinde tekrar eserler silinip günümüze sadece en iyi yapıtlar ulaşmıştır.
Rus edebiyatında özgünlük; biçem, üslup ya da hikeye ile değil belki de ideal bir biçimde yazar ve şair kişilikleriyle sağlanmıştır. Bilim ne kadar tarafsızsa o kadar taraflı olması gereken edebiyat, rusya'da kendine yeni bir soluk bulmuş ve bu ülkenin temeline kadar işlemiştir.
Günümüzden yüzyıl önce dahi insanlarını bireyselcilik ve aşka * özlemle kuşatan şehir St. petersburg, başyapıtların zemini belki de destekleyicisi olmuştur. iyi bir eğitim alan Rus insanı, çağının ve hatta önceki çağın sorunlarını kavramış çözüm yollarını kısmen bulmuş ve bunu ortaya dökme için belki de en bireyselci sanat dalı olan edebiyatı kendine kılavuz etmiştir *. edebiyat bu kılavuzluğunun karşılığında kendini yüceltmiş, bir sürü dehayı bünyesine katabilmiştir. Belki de nietzsche'nin söylediği gibi büyük ölçüde iklimsel koşullardan dolayı rus insanı melankolik bir yapıya sahiptir. Bu melankolik yapı sayesinde rus soyluları ve halk arasında edebi eserlerden bir köprü kurulmuştur. Bu köprüyü oluşturan eserler derin anlamlar taşıyan ama o anlamları göremeyenleri de ezmeyen yapıya sahip aşk romanlarıdır. Bu köprünün bir faydası da edebiyatın halktan sürekli beslenmesi, ve yazının başında belirttiğim gibi nitelikli okuyucu kitlesi oluşmasıdır.
Rus kültüründe kitap okumak ve mektuplaşmak büyük bir yer tutmaktadır, bu konuyu en çarpıcı biçimde gözümüze sokan ise ivan Gonçarov'un oblomov'u dur.
Rus edebiyatının tüm bu kazanımları onu dünyada saygın bir yere oturtmuştur. yüzyıllar geçse dahi okunacak tazelik ve çekicilik arzeden eserler bir dünya mirasından çok rus mirasıdır.
Türk edebiyatında da izdüşümleri görülen bu eserlerden en ağır şekilde esinlenen yazarlarımızdan birisi de Sabahattin ali'dir.
Türk edebiyatı'nın bir rus edebiyatı gibi markalaşması için; öncelikle kendi özgünlük mekanizmasını çözmesi, ardından da okuyucuların esinlenme makinaları yazarları elemesi gerekmektedir. Bunların gerçekleşmesi içinse edebiyatı sürekli sansürleyen ve yer altına iten bazı eğilimlerin kırılması gerekmektedir. Yine de bu çağda bile paylaşımcı bir yapıya sahip olan türk yaşayış tarzı asla edebiyata yeteri kadar önem verilmesini sağlamayacaktır.
(bkz: zinisim adnikraf nimiyes)
Şüphesiz ki dünyanın en büyük edebiyatlarındandır. Özellikle 20. yy. Rus Edebiyatının gölgesi altında geçmiştir. Tolstoy, Gogol, Puşkin, Dostoyevky, Turgenyev, Gorky...
- moruk 50 ruble borç ver lan, votka alıcam
+ terbiyesiz evladıyım bende de yok puşkin. son bi 20 ruble vardı iddia oynadım. yoksa köpeğin olsun afedersin.
- edebiyat yapma lan.

(bkz: rus edebiyatı)

edit: imla şeysi.
yurt genelinde verici rus karıları bu edebiyatın birinci konusudur.