ERDOĞAN, kamu harcamalarını büyük ölçüde kıstıklarını belirterek, “Ambulans mecbur olduğu için alınıyor. Eskortum, makam aracım dökülüyor, buna rağmen araç almıyoruz” dedi. (Makro hedefleri sarsmadan ödemeler takvime bağlanacak, Milliyet, 30 Ağustos 2003)
20 YIL SONRA… Geçen Haziran ayında Van'da toplu açılışlar yapacağı alana giden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en az 60 araçlık konvoy, dört ambulans, bir itfaiye aracı ve biri alçak diğeri yüksek irtifadan uçan iki helikopter eşlik etti. Erdoğan başta olmak üzere iktidarın kullanımında kaç uçağın bulunduğu ise açıklanmıyor. Hiçbir resmi makam konuyu üzerine almak istemiyor. Açık kaynaklara göre VIP filo havuzunda 13 uçak ve 3 helikopter var. Bunlardan en büyüğü yaklaşık 400 milyon değer biçilen ve Katar Emiri'nin hediye ettiği Boeing 747…
“MiLLETVEKiLLERi DARDADIR, ZORDADIR”
MEMURLARA yüksek zam yapmadığı sürece vekillere de yapmayacağını belirten Erdoğan, milletvekillerinin lojmanları boşalttığını belirterek, “Milletvekilleri dardadır, zordadır, bunu böyle bilin” dedi. (Milletvekilleri dardadır, zordadır bunu böyle bilin, Sabah, 26 Haziran 2005)
17 YIL SONRA… Milletvekillerinin maaşı geçen temmuz ayında 40 bin TL’den 56 bin liraya yükseldi. Yine temmuz ayı itibarıyla, yapılan yüzde 41,69 artış sonrası, aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 9 bin 105 TL oldu.
“AZ ALIYORSAN BANA BEDDUANI YAP, ÇOK ALIYORSAN DUANI YAP”
HALKA seslenen Erdoğan, “3 sene önce aynı parayla kaç ekmek alıyordun, şimdi kaç ekmek alıyorsun. Az alıyorsan bana bedduanı yap, çok alıyorsan duanı yap” dedi. (Kuru sıkı atıyorlar, Star, 1 Aralık 2005)
17 YIL SONRA… 2002'de ekmek 15 kuruştu, 2005'te 30 kuruş oldu. 2019'da 1 lira 15 kuruş olan ekmeğin fiyatı bugün 5 lira!
bahsedilen kasıt; dün ak dediğine bugün kara demekse, dün övdüğüne bugün sövmekse, dün hasım olduğunla bugün hısım olmaksa bu sadece erdoğan'a has bir özellik değil ki.
bizim milletin hemen her ferdinde az çok olan bir şey bu..
iş arkadaşları aralarında tartışır, birbirlerine ağzına geleni söylerler; bir kaç güne can ciğer..
iki komşu bir araya gelir üçüncüyü çekiştirir, gıybetin dibine vurur; hep beraber toplandıklarında; kakara kikiri..
okulda ergenler kavga eder, uluorta karşılıklı söver sayar; bir iki haftaya kanka, babuş, çıkışta napıyoruz..
bazı ünlüler bazen birbirleriyle kanlı bıçaklı olur, basın önünde ağıza alınmayacak laflar söyler, sosyal medyadan karşılıklı sokar; akşamdan sabaha yeni proje için bir aradalar..
dini için kapanıp, eşi için açılanlar; siyasi statü için kapanıp fişi çeklince saçılanlar..
'kanımı kesseler bilmemne renk akar, bu kalp bilmemne sesleriyle çarpar, türkiyede şu takımdan başka formaya girmem' diyen futbolcular; ertesi gün ezeli rakibin hazırlık kampındalar..
vs.. vs.. vs..
bu toplumun genlerinde var bu u dönüşleri, esnek ilişki çemberi ve 'sarhoştum aydım, ben bu işten caydım' halleri..
kimi insani menfaatleri için çark eder, kimi ticari, kimi makam mevki, kimi dini, kimi de siyasi..
politikada da bu böyledir, dünle beraber yaşanır biter her şey, koşullar ve akan hayatın getiri / götürüleriyle, stratejik dinamikleriyle değişir söylemler, tutum ve pencereler..
bence bunlara şaşırmayı bırakın artık, ben bunu yıllar öncesinde başardım; kafam berrak, herkesten herşeyi umarak ve en olmaz denilen şeyleri olacağını bilerek yaşıyorum.
hayatta her şey olur.
türkiyede çizgisini kolay kolay değiştirmeyecek tek bir grup var; o da kulüp taraftarları..
o'nun dışında hemen herkes çıkar için, şartlar gerektirdiği için yahut dayatıldığı için bir anda yüzseksen derece dönebilir, durduğu yer de çizgisi de değişebilir!