tarih bir bilim midir? sorusunun çökertildiği karşılaştırma. iki devlette tarihsel gelişime katkıda bulunmuş ve tarihin değişik zaman dilimlerinde var olmuştur.
ikisinde de soylu olduğu iddia edilen ibneler halkı yönetmiş, sikinin keyfinden savaş çıkarıp binlerce insanın ölümüne sebep olmuştur. birinde bu ibneler millete ölüm cezası falan vermiştir bi de. kafalarını vurdurmuştur. sen kimsin lan it? allah mısın, peygamber misin? bilir kişi misin sen?
Ulan gerizekalı. Bir kere jül Sezar milattan önce yaşamış bir kişi. Osmanlı imparatorluğu ise 1299 senesinde kurulmuş. Aralarında bin sene gibi koskoca fark varken Sezar onları nasıl söylemiş. Götünden element uydurma.
kültür, sanat ve ünlü düşünür çıkarma açısından bakıldığında roma osmanlı'yı 8'e katlar. yönetim başarısı açısından osmanlı önde denebilir. askeri işler konusunda yorum yapmak ise zor. teknoloji farkı var idi, romalılar ok atarken osmanlılar top tüfekle savaşıyordu.
roma imparatorluğu'nun ardılı osmanlı imparatorluğu'dur.
devlet sistemi osmanlı'ya entegre olmuştur.
fetih tarihinden itibaren osmanlı türk-islam-roma sentezi bir imparatorluk olmuştur.
yunanistan, italya gibi çakma mirasçılara aldanmayınız.
hele roma kökenli bile olmayan barbar cermen italya'sını hiç ciddiye almayınız.
edit: sultan 2.mehmet'in kullandığı ünvan ''kayzer-i rum'' da buna örnektir.
bu durumda türkiye cumhuriyeti de şeriat ve halifeliği kaldırdığından bu yana türk-roma sentezi bir türk devletidir.
unutmamak gerekir ki roma çizme dışında ırki bir olgu değil, roma devletine tabi olan insanlara verilen bir ünvandı. bizim açımızdan türk-roma sentezinin roma ayağı yerleşik merkezi devlet otoritesini ve batıyı temsil etmekte.
edit2: istanbul'un fethiyle türk-islam-roma sentezi dememin sebebi halifeliğin memlüklerden alınması değil. ki zaten bu olay daha ileri bir tarihte gerçekleşecektir. osmanlı'da o vakte dek cihat anlayışının etkisiyle batıya yönelme düşüncesi hakimdi. ki halifeliği alan yavuz sultan selim'e dek bu böyle devam etti.
edit3: roma devlet sisteminin alınması biraz da dönemin gereği idi. türkler bilindiği üzere çok iyi savaşan, kısa sürede geniş alanlara hakim olabilen bir milletti. lakin bu hakimiyet uzun süreli olmuyordu. anlatılagelen türklerin uygurlar ile yerleşik hayata geçmesi oğuz türklerini etkilememişti. oğuzlar anadolu'ya dek göçebe-konar göçer yaşamlarını devam ettirdi. bu anadolu'ya türk kültürünün sağlam bir şekilde yerleşmesini sağladı. ancak anadolu üzerindeki sürekli olan tehditler anadolu'da yerleşik ve ayakları yere sağlam basan bir devlet ihtiyacını beraberinde getirdi. anadolu selçuklularının başaramadığını istanbul'un fethi sonrası osmanlı tam olarak başarmış oldu.
edit4: avrupa'da tamamen reddedilen bir düşünce değildir üstelik bu. doğu roma'nın osmanlı'ya türklere entegre olmasının dışında batı roma'nın da cermen imparatorluğu gibi cermen kökenli devletlere entegre olduğuna dair tezler mevcut.
aksi takdirde göçebe bir millet çok daha geniş sınırlarda hakimiyet sağlayabilir. ancak o sınırlara yüzyıllarca aralıksız hakim olamaz.
bu hakimiyeti getiren sistem roma ile gelmiştir.
göçebe eksenli devletler daha ziyade bir karizmatik lider etrafında toplanır, gelişir ve gerileyerek çöker.
osmanlı'da karizmatik lider sıfatına sahip olabilecek 10 padişah belki yoktur. ancak bu sistem sayesinde devlet 1700'lere dek yüzyıllarca ayaklarını yere sağlam basabilmiştir.
bugün orta asya türk devletlerine göz gezdirirsek oradaki eski türk devletleri de geniş sınırlara, olağanüstü güce ulaşabilmiş; ancak bu durumu uzun süreli devam ettirememiştir.
yüce timur devleti dahi timur'un vefatı ile hemencecik tökezlemiş ve ortalama 50 yıl gibi bir süre yaşayabilmiştir.