bugün

Çağdaş Medeni Hukukun temelini oluşturan Eski Roma Hukukudur. (12 Levha Yasa-
ları) Roma 'da toplumsal sınıflar arasındaki sınıf mücadeleleri sonucunda oluşmuştur.
kolay mi zor mu olduguna karar veremeden kaldigim ders.
Hukuk fakültelerinde birinci sınıfta okutulan, hukukun temeli olrak algılanan Roma döneminde oluşturulan, o dönemin gelenek ve adetlerinin belli bir kuralalr dizini haline getirilip kanunlaştırılması, ilk yazılı kanunları corpus iuris civilis'te toplamışlardır
eger malları res mancıpı ve res nec mancıpı olarak ayırabılıyorsanız roma hukuku dersınden yeterlı bılgıyı almıssınızdır...
eskiden istanbul üniversitesi yemekhane sırası beklenen duvarda "ulan neron romayı yaktın, hukukunu niye bıraktın" yazılmasına sebep dumur hukuk dersi.
mülkiyet; usus fructus abusus
yazarı özcan çelebican olan, kahverengi kapaklı hukuk fakültesi birinci sınıf ders kitabı.
üniversitede hukuk okuyanların baş belası. kalma sebebi.
günümüz hukukunun temeli.
kadınların hukuki işlem ehliyetinin ancak 3çocuk doğurması eğer azadlıysa 4 çocuk doğurmasıyla elde ettiği beni hala sinirlendiriyor hemde ınstınıonus döneminde eşitsizlik her devirde dedirten olay.
kisaca sezarin hakkinin sezara verildigi hukuk sistemi. (dedikten sonra hukukcular tarafindan cilt cilt kitaplarla linc edilmeyi göze alabilmek gerekir tabi... ahh taam vurmayin)
(bkz: roma borçlar hukuku)
(bkz: 12 levha kanunlari)
Bir öğrenci feryadının konusudur.

(bkz: ah be neron romayi yaktin hukukunu niye biraktin/#3308613)
hak ehliyeti;
(bkz: sui iuris)
(bkz: alieni iuris)
kıta avrupası özel hukukunun hikaye kısmı.hikaye deyip de küçümsememek lazım zira giriş kısmı 1.sınıfta öğrenilmeye başlansa bile sonucu öğrenmek bir hayli uzun zamanınızı alabiliyor.giriş ve sonuç arasında da hikayenin her türlü gelişmesini öğreniyorsunuz merak etmeyin.ama şu da unutulmamalıdır hukuk okuyan biri için diğer derslerle kıyaslandığında roma hukuku hakikaten hikayedir.hikayenin bu baş kısmını çabuk vermek isteyenlerin biraz özen göstermeleri yetecektir.özeni abartmamak lazım ki gelecek senelerde harcanması gereken enerjiyi yolun başında tüketmemek gerekir.
Bülent Tahiroğlu'nun eşliğinde yapılması gereken, bir ton latin kelime içeren ve sınavda bunları yazamamaktan dolayı puan kaybedilebilen ders.
(bkz: kimse sahip olduğu haktan fazlasını devredemez)
roma hukuku, roma-germen hukuku'nun oluşumunda temeldir. roma-germen hukukuna dayanan isviçre medeni kanunu'na dayanan türk medeni kanunu yüzünden, bu gece çektiğim ızdırap. fazlasıyla zordur.
(bkz: res mancipi)

edit: imla
ders kitabının başında anlatıldığına göre, hukuk öğrencilerinin ufkunu açmak, düşünce stilini geliştirmek için öğrenilmesi gereken bir dersmiş.medeni hukuk ile birlikte aynı dönemde verilince hukuk öğrencisinin düşünce stilini geliştirmek yerine, medeni hukuk konularını kapsadığından ve aynı başlıkta anlatılan kuralların farklı olması sonucunda, hukuk öğrencisini bunalıma sokan derstir.
sınav zamanı çalışmaya başladığınızda tüm Roma'lılara özellikle de iustinianus'a küfür etmenizi sağlayan derstir. Sınavları olmasa zevkli olabiletisi vardır.
adamın anasını ağlatandır.

marmara üniversitesindeysen eğer, üzerine düşmek için elinden geleni yapan roma kürsüsü karşısında çaresizsin demektir. saygıyla eğilirsin önlerinde. ama senin yönün ne tarafa olur bilemeycem. şu saate kadar yarın ki finale çalıştım ki anlaşılacağı üzere yaz okuluna kaldım sene içinde geçemeyip, yaklaşık dönemin yarısında olduğu gibi.

her neyse, iyi sabahlar ulan, benden bu kadar.
modern hukukun temeli sayılan ve hukuk fakültesine giren öğrencinin ilk öğreneceği şeydir.
culpa in contrahendo olayı borçlar hukukunda çok kullanılır.

ömür törpüsüdür bazı okullarda. bülent tahiroğlu'nun kitaplarından genelde okunur.
vize sınavında umutlandıran, final sınavında utandıran hukuk fakültesi dersi.
esmer latince kelimelerle süslü ve disiplinli bir hukuk sistemi ve onun dersi.

nefti ağaçların ördüğü harabe bir yeri andıran ve sütunlu bir fotoğraftan oluşuyordu kapağı.
doğru, bu ikinci kitabın kapağıydı.
birincisinde bir şerit halinde 'pax romana' yazısı altta da bir harita vardı.
göstermek içindi her şey 'italia'nın içindeki 'rome'yi..

bununla birlikte ortak bir nokta vardı ve şu kadardı ki,
her iki kitabın ilk sayfalarına ismimle beraber şu mısrayı nakşetmiştim:
'anlamak üzereyim neron'un roma'yı neden yaktığını'..

anladım mı peki,
sayılmaz.
sadece 'karanlık koridor'un anlamı yok eden birlikteliğini paylaştım şairle.

hukuk fakültesindeki ilk sınavımdı kendileri.
'lex commissoria yasağı' sorusunu yapmıştım
ve evimde dingin bir vaziyette öğrenmiştim, 85 aldığımı.
ve '..rağmen' hiç sevmedim kendilerini.

krallık devrinin, milattan önce parantez içine bir tire işareti ile ayrılarak yazılmış tarihleri açmadı beni.
cumhuriyet döneminin magistralarını; consul'ü, dictator'ü, praetor'u, censor'u,
şunu, bunu; bunu şunu sevemedim nedense.
roma halk meclislerinin içinde kendimi canlandırmaya muhayyilem izin vermedi.
peşi sıra gelen imparatorluk dönemlerinin kasvetli sayfalarında,
altını çizdiğim latince ifadelerinin içinde yok oldum.

on iki levha kanununun, praetor hukukunun, senatus kararlarının, imparator emirnamelerinin
azametli, yoksa korkutucu mu demeliyim,
kusursuz heykel soğukluğunu damıttım
derslerden, kitaplardan, pratik çalışmaların hızlı bozulan yazılarımdan, satılan notlardan.

kafamda vızıldayarak uçuşan ve sıcak ve pis bir sinir bozmasını peşi sıra getiren
kavramlar değil miydi;
lex aquilia, actio furti, conductio rei, corpus ıuris civilis, in integrum restitutum, rei vindicatio..
sonra, ıus civile, ıus honorarıum ayrımı..
biraz da, ıus civile, ıus gentium..

iustituones döneminden glassatorlara onlardan postglassatorlara,
klasik dönemlerden, postklasik dönemlere değin
bunların önceleri ve sonraları ile bereber bütün bir roma hukuku
kah 'anlaşmazlık hukukun ilk düşmanıdır' sözü gibi tekin,
kah 'kimse hakkından fazlasını devredemez' sözü gibi 'vay be' dedirtici,
kah 'bir mal eğer verildiği sırada alanın olmuyorsa, bu mal verilmemiştir' sözü gibi felsefik
açılımların belki de açmazların içinde,
beni düşündürttü, hapsetti, parçaladı, yuttu.

marcus ile, pius ile, varius ile hayali kısa hikayeciklerin içinde
bazen bir berber dükkanında, bazen yolda ayaküstü, bazen de bir evde tanıştım.

bu arada köleler özgür olamadı gitti.
yaptıkları ile efendilerinin pozisyonlarını yakın çekimden tekrar tekrar seyrettim.
hak ehliyetinden kılçık gibi çıkan kayyım ve vasilik koca roma'da 'baba'lığı kutsarken
yaş, cinsiyet, akıl hastalığı arka arkaya kafamın içinde çok defa kaydıraktan kayıyordu.

karz, ariyet, vedia, rehin, stipulatio, devren, aslen, iktisap, def'i, misli, gayri misli, parça, nevi, mal..

ah.. ulan ah!

galiba arangio ruiz haklı:

''isteyelim veya istemeyelim,
bilelim veya bilmeyelim
hepimiz romanistiz.''