said nursi, teali islam cemiyeti üyesi değildi. Müderrisin Cemiyeti üyesiydi. daha sonra bu cemiyet teali islam cemiyeti olunca cemiyetten ayrıldı. algıcı çapulcuları kaale almam hata.
Lozanda vilayeti sitte ile ermenilere verilecek 6 ile karşılik kürdistanin kurulması kararina karşi çıkmiş bu karari protesto eden eylemler yapmis ve hayir telgrafina imzasini atmis bir şahis üstelik ermenilerle savasirken ruslar esir düşmus
Turkiye hayrani bir kürt ün
Okumaya mecal bırakmayan ağır dilli eseri.
Umum kâinattaki umum kemalât, bir Zât-ı Zülcelal\'in kemalinin âyâtıdır ve cemalinin işaratıdır. Belki hakikî kemaline nisbeten bütün kâinattaki hüsün ve kemal ve cemal, zaîf bir gölgedir.
Sözler - 620
Soru: Risale-i Nur’un ve Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin, islam davasındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Üstad Bediüzzaman, islam’ın çağdaş müdafaasını yapan büyük bir mütefekkir, Allah’ın dinine hizmet yolunda yanan bir meşaledir. Risale-i Nur, islam’ın imanî esaslarını, modern çağın zihinlerine ve gönüllerine işleyen bir maneviyat müfredatıdır. Bu eserler, “iman kurtarma davası” ekseninde, insanın varoluşsal sancılarına cevap veren, batıla karşı hakikati kılıç gibi savunan bir tefsirdir.
Üstad’ın en büyük başarısı, islam’a yöneltilen şüpheleri, modern bilimin ve felsefenin diline uygun bir şekilde çürütmesidir. O, akılla kalbi buluşturmuş, dimağ ile ruhu kaynaştırmıştır. Risale-i Nur, bu anlamda hem bir maneviyat mektebi, hem de bir zihniyet devrimidir.
Soru: Risale-i Nur’un, Kur’an’ın tefsiri olarak özgünlüğü nedir?
Cevap: Risale-i Nur, Kur’an’ın derinliklerinden süzülmüş bir hikmet pınarıdır. Ancak bu hikmet, sadece geçmişin değil, çağımızın meselelerine ışık tutar. Üstad, Kur’an’ın mesajını modern dünyanın ihtiyaçlarına göre açıklamış, islam’ın evrensel hakikatlerini güncel bir dille sunmuştur. Risale-i Nur’un özgünlüğü burada yatar: Kalp ve aklı bir arada doyurması, imanî meselelere delil ve burhanlarla yaklaşması.
Bu eserler, Kur’an’ı anlamanın, onu çağın diline tercüme etmenin bir modelidir. Risale-i Nur, bir ayna gibi Kur’an’ı yansıtır; ancak bu aynada çağın problemleri ve insanın arayışları da görülür.
Soru: Üstad’ın mücadeleci yönü hakkında ne dersiniz?
Cevap: Üstad, zindanlarda çile çekmiş, sürgünlerde yılmamış, zulüm karşısında eğilmemiş bir kahramandır. O, manevi bir direnişin sembolüdür. Risale-i Nur, sadece bir kitap değil, aynı zamanda bir mücadele manifestosudur. imanın müdafaası için gösterilen bu gayret, islam’ın çağdaş çağrılarına bir cevaptır.
Üstad’ın mücadelesi, nefsin direnişi kadar, toplumun hakka yönlendirilmesi için verilmiş bir savaştır. Onun yaşadığı çileler, yazdığı her satırı mürekkep kadar kan ve gözyaşıyla da yoğurmuştur.
Soru: Risale-i Nur ve sizin fikrî duruşunuz arasında nasıl bir bağ görüyorsunuz?
Cevap: Risale-i Nur, islam davasının imanî cephesinde bir destandır; benim yolum ise, bu imanın hareket hâline gelmesi, aksiyona dönüşmesi için bir çağrıdır. Üstad, kalpleri uyandırmıştır; bizim davamız, bu uyanışın bir şuur inkılabına dönüşmesidir. O, iman kurtarma davasını başlatmış, bizler de bu davanın toplumu sarsan bir hareket hâline gelmesi için çalışıyoruz.
Hakikat birdir ve o hakikat, farklı lisanlarla dile getirilse de aynı kaynaktan gelir. Risale-i Nur, bu kaynağın berrak bir pınarıdır. Bize düşen, o sudan içmek ve susayanlara ulaştırmaktır. islam davası, Üstad’ın açtığı bu yoldan yürüyerek zaferle taçlanacaktır.
Soru: Üstad Bediüzzaman’ı bir cümlede özetlemek gerekirse, ne söylersiniz?
Cevap: Bediüzzaman, islam’ın çağlar üstü hakikatini, çağın diliyle ilan eden bir fikir ve aksiyon dervişidir. Onun mücadelesi, bizim yol haritamızdır; Risale-i Nur ise, bu yolda taşınan meşaledir.
Soru: Risale-i Nur’un, islam davasındaki rolü nedir ve neden bu kadar etkili olmuştur?
Cevap: Risale-i Nur, iman hakikatlerinin savunulması ve ispat edilmesi noktasında çağımızın en büyük eserlerindendir. Modern dünyanın şüpheci aklına, pozitivizmin karanlığına karşı, islam’ın nurunu akıl ve kalp ekseninde yeniden yükselten bir tefsirdir.
Etkisinin sırrı, üç temel unsurdadır:
Muasır Düşünceyle Bağlantı Kurması: Risale-i Nur, Batı’nın felsefi ve bilimsel iddialarını dikkate alarak, bunlara islam’ın penceresinden cevap verir. Üstad, iman hakikatlerini, modern insanın anlayacağı bir dilde anlatmıştır. Fen ve felsefeden delillerle desteklenen bu yaklaşım, onun eserlerini sadece bir manevi rehber değil, aynı zamanda entelektüel bir meydan okuma hâline getirmiştir.
Kalbi ve Aklı Dengede Tutması: Üstad, insanı yalnızca aklıyla değil, kalbiyle de ele almıştır. Risale-i Nur, akıl yürütme metotlarını kullanarak iman hakikatlerini ispat ederken, aynı zamanda insanın kalbine hitap eden bir sıcaklık taşır. ilimle marifetin, tefekkürle teslimiyetin sentezidir bu.
Zamanın Ruhuna Hitap Etmesi: Üstad, Osmanlı’nın yıkılışından Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar geçen çalkantılı dönemde, imanın kurtuluşunun toplumsal kurtuluşun ön şartı olduğunu fark etmiş ve bu doğrultuda eserler vermiştir. Risale-i Nur, yalnızca bireysel bir manevi kurtuluşun değil, bir toplumun yeniden ihya edilmesinin anahtarıdır.
Soru: Üstad Bediüzzaman’ın mücadeleci kişiliğini detaylandırır mısınız?
Cevap: Üstad’ın hayatı, tam anlamıyla bir direniş ve sabır destanıdır. Onun mücadelesini anlamak için birkaç ana başlığa değinmek gerekir:
Fikrî Direnişi: Üstad, dönemin materyalist ve pozitivist zihniyetine karşı, islam’ın fikrî üstünlüğünü savunmuştur. Materyalizm, vahiyden kopan aklın çöküşü demektir. Bediüzzaman, Risale-i Nur’da bu kopuşu ilmî ve aklî delillerle çürütmüştür.
Zindan ve Sürgün Çilesi: Onun mücadelesi sadece fikir planında değil, fiziksel şartlar altında da devam etmiştir. Zindanlar, sürgünler, mahkemeler… Bunların hiçbiri Üstad’ı yolundan döndürememiştir. Onun şu sözü, bu direnişin sembolüdür: “Zindan, bizim için bir medrese-i Yusufiye’dir.” Zulmü, hakkın tecellisine vesile olarak gören bu bakış açısı, onu bir fikir kahramanı yapmıştır.
Toplumu Uyandırma Gayreti: Üstad, sadece bireysel bir kurtuluşu değil, bir toplumu uyandırmayı hedeflemiştir. Risale-i Nur, yalnızca bir tefekkür kitabı değil, toplumu harekete geçirecek bir uyanış manifestosudur.
Soru: Risale-i Nur’un islam düşüncesine katkıları nelerdir?
Cevap: Risale-i Nur, islam düşüncesine hem metot hem de içerik açısından katkıda bulunmuştur:
Delile Dayalı iman Eğitimi: Risale-i Nur, islam’ı sadece bir teslimiyet dini olarak sunmaz; aynı zamanda aklî delillerle ispat eder. Bu, islam düşüncesinde nadir bir yöntemdir. Üstad, aklın ve mantığın sınırlarını zorlayarak iman hakikatlerini ispat eder.
Modern Çağın Sorunlarına Cevap: Risale-i Nur, insanın modern dünyada karşılaştığı varoluşsal krizlere, manevi buhranlara ve ahlaki çöküşe Kur’an’dan süzülen cevaplar sunar. insanlık, “Ben kimim, neden varım?” sorularına Risale-i Nur’un ışığında net cevaplar bulur.
Zihniyet Devrimi: Risale-i Nur, şekilci bir din anlayışını reddeder ve islam’ı hayatın her alanına nüfuz eden bir hakikat olarak sunar. Bu eser, sadece bir iman eğitimi değil, bir zihniyet devrimidir.
Soru: Sizin iBDA fikriyatınız ve Risale-i Nur arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Risale-i Nur, imanî cephenin bir kalesidir; iBDA ise, bu kalenin surlarını yıkılmaz bir şekilde tahkim eden, onu sosyal ve aksiyoner bir hareket hâline dönüştüren bir düşünce sistemidir.
Üstad, Kur’an’dan aldığı ilhamla imanın esaslarını kurtarmayı başarmıştır. Bizim yolumuz ise, bu esasların aksiyona dönüşmesidir. Risale-i Nur, tefekkür ve teslimiyetin kılavuzudur; iBDA ise, bu kılavuzla harekete geçen bir devrim çağrısıdır.
Üstad’ın açtığı bu yolda yürümek, imanı sadece bireysel bir mesele olarak görmeyip, toplumsal bir mücadeleye dönüştürmek demektir. Risale-i Nur, bir meşale ise, iBDA o meşaleyi tüm dünyaya duyuracak bir davettir.
Soru: Üstad Bediüzzaman’ı bir cümleyle nasıl tanımlarsınız?
Cevap: Bediüzzaman Said Nursî, iman hakikatlerini çağın diliyle anlatan, zulüm karşısında dimdik duran ve islam’ı yeniden diriltmek için mücadele eden bir direniş eridir.
O, "imanı kurtarma mücadelesi" verirken, islam’ın fikir dünyasına bir çığır açmış ve bu çığır, kıyamete kadar hakikatin yolunu aydınlatmaya devam edecektir. Üstad, sadece bir mütefekkir değil, bir dava adamıdır; Risale-i Nur ise bu davanın manifestosudur.
