bugün

hinduların en eski dinsel kitabıdır. Gökyüzünde yaşayanlar; havada ama yeryü­züne yakın yaşayanlar ve yeryüzünde yaşa­yanlar. Yeryüzünde yaşayan en önemli tanrı, ateş tanrısı Agni'ydi. Fırtına tanrısı indra ha­vada, Güneş tanrısı Surya gökyüzünde yaşar­dı. Bir başka tanrı da gökyüzünün kendisi olan Dyaus'tu. Dyaus adı ile Yunan tanrısı Zeus'un adı arasında bir bağlantı vardır; Zeus gibi bu tanrı da tüm tanrıların babasıydı.

Bu ilk tanrılardan en güçlüsü indra'ydı. Yıldırımlar yağdırarak dağları devirir, dağla­rın içindeki suları tutsak eden canavarı öldü­rürdü. Eski Hindular, bitkilerin büyümesini sağlayan yağmurları getiren ilk fırtınaları böy­le açıklıyorlardı. Adama benzediği düşünülen indra'nın tersine, Agni resimlerde çoğunlukla ateşe benzetilirdi. Üç bacağı ve yedi ışını var­dı. Çok parlaktı, alev rengindeydi ve 1.000 gözüyle her yöne bakabilirdi.

Sonraları Hint tanrılarının en önemlisi olan Vişnu ve Şiva bugün de Hindular'ın baş tanrı­larıdır. Vişnu çoğu kez bir kartalın üzerinde uçan, dört kollu bir tanrı olarak gösterilir. Yeryüzünde değişik insan ve hayvan görü­nümlerinde belirdiğine inanılır.

Vişnu gibi, Şiva da dört kolludur. Bazen tek, bazen üç, bazen de beş kafalı olarak gös­terilir. insan kafataslarından oluşmuş bir zin­cir taşır. Şiva'nın dünyanın sonunu getireceği de söylenir; ama aynı zamanda bebekleri dünyaya getiren de odur. Bu ve başka birçok insan benzeri tanrının yanı sıra Hintliler bazı ırmak, kuyu, dağ, taş, ağaç ve hayvanların da tanrı olduğuna inanırlardı.
*
evreni kişiselleştirip tanrılaştırmak maksatlı, hintilierin buluşudur. vedizmde erdem, kurban adanarak elde edilir. kurbanlar ruhları ile, tanrıları vücuda getirirler. zaten veda sözüğü de, hint dilinde "bilgi" anlamındadır. hindu kast sistemini doğurmuştur. insan iyi davranışlarla yaşamışsa sonraki yaşantısında sağlıklı ve başarılı bir bedene kavuşacaktır; aksi halde, tam tersi durumunda bir benliğe. veda adı verilen dört kutsal kitaptır da.
veda ortaya çıkana dek, peygamberlik görevini, dönem rahipleri yani brahmalar üstlenmiştir.
dünyanın en eski kutsal metnidir şöyle düşündürücü bir içeriğe sahiptir:

Yokluk da yoktu,varlık da-

Ne yokluk vardı,ne varlık-

Varlık da yoktu,yokluk da..