Rahmetli dedemin sahip olduğu araba
Hala evin bahçesinde durur örumcek ağ bağlamıştır aküsü bitmistir lastikler inmiştir
Hey gidi önden çekisli aşk olsun sana aşk olsun.
Bir türk klasiği haline gelmiş ve efsaneleşmiş olan otomobil dağ bayır kış kıyamet demeden çalışır kırsal kesimlerde idealdir zamanında devlet işlerine bile hizmet edip yıllarca polis otosu olmuştur günümüzde yerini çok daha iyileri alsada yaşayan bir efsanedir bu araç son günlerde çatılara falan tırmandığını görmüştük haberlerde.
reno 12 de donanım olsaydı zaten satılmazdı. Onun girdiği yollara hiç bir araba giremez. 82 model var bizde, Nevşehirin patates tarlalarında ondan başkası gitmiyor. Tüccarın a3'ünü gömüldüğü yerden çıkardı daha 3 hafta önce.
Aslında Türkiye'deki ömrü 1980'lerin ortalarında tükeniyor. Ama, Tofaş'ın yeni kasa 131 serisiyle yaptığı atak o kadar güçlü ki Renault o atakla elindeki tıfıl R9 ve Türk yollarına uygun olmayan R11 ile başa çıkamayacağını bildiği için plastik kasa tampon geçirip 5 vites yapıp Toros adı altında tekrar piyasaya sürüyor.
Çok da iyi bir hamle olarak tutuyor bu oyun. Tofaş'taki bekleme süreleri, Anadolu'nun Tofaş'ın pas ve yakıt sorununa duyduğu güvensizlik karşısında köylü yine Toros'u kucaklıyor. Renault da zannedersem gittiği yere kadar felsefesiyle hiçbir teknolojik yenilik yapma gereği duymadan üretime devam ediyor; arabanın her bir şeyi o kadar eski ki yenilemeye kalksanız sıfırdan araç tasarlamak daha mantıklı olacak. Ayrıca arabasına öküz yükleyip götürenler için klima abs...bunlar önemsiz detaylar (70-80/90 Türkiyesinde)
Station wagon'u hala köylülerin en sevdiği arabalar arasında. Bir zamanların Tofaş şehir, Renault arazi arabasıdır mitinin baş mimarları.
gidiş geliş tek şerit yolda başa beladır. ne stop yanar ne sinyal. sürücü hoyratça kullanır hiç olmadık bir yerden sağ dönüp tarlaya sapabilir. 10 kat dikkat gerektirir.
en az 45 senelik bi modeli bugün hala yürür halde bulup eleştirenleri gördüm ya.
helal olsun dedim. ekşiciler bile bu kadar eleştirel olamadı, o her şeyi eleştiren ekşiciler bile, düşün artık..
bu araba benim gözümde mersodur, porşedir. neden?
çünkü anca buna binebiliyorduk arkadaş, bu kadar basit.
zeytin yaparken kullandığımız arabadır. harbi ciğerli makinaymış, 5 kişi ve full yükle hayvani rampaları canı çıkarak da olsa çıktı, hem de lpgde. yüksek olduğu için altı falan asla sürtmüyor. çok tuhaf bir şekilde koltuklarının yumuşaklığı hoşuma gitti, rahat oturuluyor ama kasa kötü. soğuk havanın arabanın içine sacından geçerek girdiğini hissediyorsunuz. hep yol ve motor sesi var, vitesi zorla geçiyor, direksiyon eşek ölüsü gibi dönmüyor. hatta ağırlıktan dolayı tam dönemediği için ağaca önden vurduk ama bir şey olmadı, sadece sinyali kırıldı. eşek herifin tamponları sağlammış.
ben tofaş kartal ve bunun arasında kalsam kesinlikle kartalı alırım. onun da arazi kabiliyeti var ve bu arabadan daha donanımlı ve konforlu. hem bu 1.4 motor, kartal 1.6 o yüzden muhtemelen daha iyi çeker. fiyatları ise aynı.
