'sınav dönemiyle regl döneminin çakışması' kadınlar için zor durumlardandır.
bitmek bilmeyen fizyolojik,psikolojik sancılar yetmezmiş gibi sınav sancısyla da uğraşılır.
nihayetinde kadın olmak zordur ve sancılıdır...
iki ucu boklu değnektir. asla şikayetleri dinmez kadın kısmının regl olmakla ilgili. olduğu zaman ağrılarından yakınır olmadığı zaman şişkinliklerinden. ne yaparsa yapsın yumurtalık ve rahim ikilisi kadın kısmı için, asla yaranamaz. zira kadın olmak zor iştir ve kadın kişi bu zorlukların kendine verdiği naz hakkını sonuna kadar kullanmaktaki özgürlüğünden feragat etmeye asla niyetli değildir...
şiddetli karın ağrısı, 1 kutu majezik yutma isteği, halsizlik, sinirlilik hali, sıcak su torbası ya da ütü, uzva temas halinde yapış yapış bir şey.. **
halk arasında "ay başı olmak", "anavatan'ın kan ağlaması", "miğdem ağrıyor denmesi", "özel günümdeyim" gibi açıklama ve tabirler ile ifade edilen ergenlik çağındaki genç kızların ve kadınların ortalama 1 (bir) aylık zaman aşımı ile yinelenen hastalığıdır. (hastalık demek ne kadar uygunsa)
...ve derim ki;
"günlerce kanayıp ölmeyen şeyden her zaman korkmalısın."
hindistanda ilk defa regl olan kizlari hic gunes almayan bir odaya koyuyorlarmis. yiyecek icecek yok sadece bazi otlar kendilerince belirlenmis. bi 10 12 gun boyunca hic kimse ugramiyormus yanina. bunun sonunda sag cikarsa gunesle evlenmis ve kiz olmakla dogustan degersiz sayilan kiz cocugu bi derece mertebe atlamis sayiliyormus. lakin boyle sikintili bir donemde sifir isik sifir besin, ustune korku icinde olebiliyormus kizlar. o zaman da ayni odanin altina gomuyorlarmis sinavi gecemedigi farzedilerek, gonul rahatligi icinde. zaten meyveyle evlendirerek kadinlara statu kazandiran bir ulkeden baska bisey beklenmezdi.
erkeklerin sünnet olayını fotağraflarken; kız kesiminin hakkında pek konuşmayı sevmediği ve neredeyse hala toplumsal tabu olarak geçerliliğini sürdüren bedensel bir olgu ve fonksiyondur.