hani vardır ya: imkansızlığın kekremsi tadı içilen kızıl şaraba karışır. gözlerinde derin pişmanlığın alfabesi okunur. aşk bir timsahın derisi gibi hayal kırıklığı yarattığında, sende mantık denen olgu çöpe gider ve ağlayamazsın. alışkanlığın verdiği sıradanlıkla kabullernirsin.
şimdi sen regl kanının aktığı bu derin gecede ne işe yararsın. kirli bedeninin gözyaşısı akarken bacak arandan sen ve ben nerdeyiz, bunu hiç düşündün mü? madem sevişemiyoruz ve buna izin yok; en iyisi kan kardeş olmak seninle. bileğimden akıttığım kanım ve senin regl kanın... işte, bütün mesele bu.