12 eylül'de 12 eyül'lere dur demektir. sivil dikta demokrasi değildir. ayrıca hala limon gibi sıkılmaya devam edilmek isteyenler "evet" desin bir zahmet!
ak parti vesayetine dur demektir. tayyip erdoğan ülkeyi kendi çiftliği gibi görmeye başladı. karşısında duracak muhalefet de yok. eline güç geçtikçe halkın sağlığına, evine barkına, sosyal haklarına el atmaya başladı. bizim halkın çoğu kendi ailemden biliyorum "ben namaz kılmayana oy vermem" mantığında. ak parti artık tekelleşti ve bu hiç hayra alamet değil. ortaya çıkardığı islami burjuvaziyi doyurmak için halka ne isterse dayatabilecek güce geldi. kısacası kontrolden çıkan bir siyasi iktidar oldu. 12 eylül 2010 da referandumda oyum hayır olacak.
hukukçu değilim, değişecek maddeleri okudum ama sivil hayatın dışında kalan teknik değişikliklerin ne olduğunu anlamadım ve bu konuda yalnız da değilimdir diye düşünüyorum. fakat, dünya üzerindeki çok az anayasa 1982 anayasasından daha geri olabileceği için referandum sonucu yeni paket kabul edilirse büyük ihtimalle daha özgür bir anayasaya sahip olacağımızı "tahmin ediyorum".
peki anayasanın daha demokratik olması ülkenin daha demokratik olması anlamına geliyor mu?
elbette böyle bir şeyden bahsedemeyiz - hele ki dünyada anayasası olmayan ülkeler bile varken.
bugün türkiye için recep tayyip erdoğan'ın kişisel hırsı ve yönetim anlayışı demokrasi açısından 1982 anayasasından daha tehlikelidir. siz anayasayı değiştirebilirsiniz, şu anda da yürürlükte de gül gibi maddeler var ama kağıt üstünde geçerli olan her şeyden uygulamada sonuç alamıyoruz. gücü eline geçiren yasayı her türlü kılıfa sokmayı beceriyor.
sonuç: her şeyin semboller üzerinden konuşulduğu bir ülkede elbette ki oylanacak şey değişiklik paketinin kendisi, bize kazandıracağı ya da kaybettireceği şeyler değil, doğrudan recep tayyip erdoğan(akp de değil) olacaktır ve hayır demek aslında onun yönetim anlayışına hayır demektir.
akıl ve mantık dahilinde olan herkesin yapması lazım gelen eylemdir. zira anayasa değişikliği hiçbirimizin hayatını değiştirmeyeceği gibi ona bir sürü yargısal yük getirecektir. burada bizim hayatımızı kolaylaştıran hiçbir şey olmadığı gibi sadece akpnin işlerini kolaylaştıran şeyler vardır. nerde vatandaşın hakları? yok sadece akpnin istedikleri var.
Aklı başında karardır. Çünkü hangi insan bilmediği sorulara cevap verebilir. Hele hele bu soru ülkesini israil'e peşkeş çekmek için yasa çıkarırken son anda suç üstü yakalanan; Masum onlarca insanı Akdeniz'de israil Komandolarının insafına bırakan; Teröriste habur'da sorgusuz sualsiz kucak açan biri tarafından sorulmuşsa iki kere daha dikkat etmek gerekir.