hayatında diktatör görmemiş nankör tiptir. erdoğan diktatör özgürlük yok yha diyenler yediğiniz önünde yemediğiniz arkanda. bir telefonla tüpün, suyun, ambulansın doktorun, yemeğin hatta eczacıyı ara ilacını çırakla ayağına geliyor.
arabanı göl kenarına, boğaz kenarına veya nehir kenarına çekip biranı içkini içiyorsun, evinde istediğin alemi yapıp istediginle birlikte oluyorsun.
istediğin duble yolu kullanıp türkiye nin bir ucuna gidiyorsun. istediğin hastanede tedavi oluyorsun, bikini giyip mini ile geziyorsun, parkta yiyişiyorsun kimsenin müdahil olduğu yok daha allahtan belanızı mı istiyorunuz.
onu bilmem de abd, ab, rusya hep birlikte diktator derlerse iyi sicariz. kim demokrasi getirsin diye secme hakki da vermezler. taktik maktik yok bam bam bam girerler valla.
erdoğan, diktatör suçlamasına karşı çıkarken yeryüzündeki en katı diktatörlüklerin sert baskı yöntemlerini uygulamıyor oluşunu bir argüman olarak kullanıyor. türkiye tabii ki bir kuzey kore değil ve hiçbir zaman da olmayacak.
muhaliflerini sallandırmadığını ve dolayısıyla diktatör olarak görülemeyeceğini söylemek yerine anayasa mahkemesi ve danıştay gibi yüksek yargı kurumlarının kendisine çıkardığı engeller nedeniyle bütün istediklerini yapamadığını söylemesi belki daha ikna edici olurdu.
anayasa mahkemesi’nin geçenlerde erdoğan’ı çok sinirlendiren iki karar aldığını hatırlatalım.
yüksek mahkeme, erdoğan’ın 20 mart’ta koydurttuğu twitter yasağını, anayasal hakların ihlal edildiğine hükmederek 2 nisan’da kaldırdı. erdoğan tepkisini, “mahkeme kararına saygı duymuyorum; milli bulmuyorum” diyerek dile getirmişti.
yandaşlar tarafından "gidin sudan a arabistan a iran a rejim görün." diye azarlanmaya çalışılan tiptir.
iyi de yavrum, sucukçu muhasebecisi'nin getirmeye çalıştığı anayasa paketi bunlarınkine benziyor. üstelik kendisi sudan'ı böldüren sudan diktatörü eli kanlı katil ömer el beşir'in dostu, suudilerin eteğinden hiç ayrılmıyor, iran'a ise en zor günlerinde, üstellik iran suriye'de esed'e destek verirken yardımcı oldu.
ne iş?
üstelik sucukçu muhasebecisi batıdaki özgürlüklere, iktidarın sıkı sıkıya denetlendiği sistemlere mi yoksa saydığın ülkelerdeki sistemlere mi özeniyor? neyin ne olduğu ortada değil mi?
Diktatör dediğin yasama yürütme ve yargıyı aynı elde tutar, tek partili seçim sisteminden çıkmaz, kendi eliyle muhalif parti açsa da gücün kendinden çıktığını anlayınca kapatır, her sokak başına idam mangası koyar, kendini adını koruma kanunu çıkartır... tanıdık gelmiştir umarım.