Rahman 33: Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Bilgi ve güç dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz.(ancak belli imkanlarla ve şartlarla gidebilirsiniz)
Kur’an dünya yuvarlaktır demiyor, çemberdir diyor, oruç neden dünyanın her yerinde farklı saatlerde açılıyor ve her inanan orucu farklı saat aralıklarında tutuyor? Biri 22 saat tutarken diğeri 8 saat tutabiliyor. Orucu ne belirler, güneşin hareketi. Dünya’nın düz olduğu düşünerek yazmış yani sizin bedevi arkadaşlar o kısımları. Yoksa yüce allah yarattığı dünyayının düz mü yuvarlak mı olduğunu bilmez mi benim küçük müminim?
"ey cin ve insan toplulukları! göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. bilgi ve güç dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz.(ancak belli imkanlarla ve şartlarla gidebilirsiniz)"
bilindiği gibi kuranın indiği dönemde uzay araçları hayaldi, hele ki uzaya varmak mümkün değildi. eğer kuran uydurma bir kitap olsa idi insanoğlunun uzaya gitmesi imkansızdır demesi gerekirdi ancak burada açıkça insanoğlu uzaya gidebilir lakin büyük bir kuvvetle demekte.
dünyanın şekline ilişkin bugünün bilimsel verilerine dayanarak çıkarım yapmak adeta zorlama yapmaktır. "kur'an'da yazıyor" klasik çevir kazı yanmasın refkleksi. nasıl da ödleri kopuyor yobaz tayfanın. ondan sonra burada kalkmışlar arapça dersi veriyorlar. çok da fifita yahu. dünya kutuplardan basık geoid çeklidir. çapı da sabit değildir. ekvator bölgesi şikindir. nerede yazıyor bu? yerim senin etimolojini. git hangi tekkede gulugulu dansı yapıyorsan yap, burada arap'ın yavelerini yaymaya çalışma. zaten gericilerin başıma açtığı saçmalıklarla uğraşıyoruz, burada bari trollüklerin haricinde bu saçmalıklarla uğraşmayalım.
ms 600'lü yıllarda ortalama bir adamın kafası aşağı yukarı böyle çalışıyormuş. hastalıklar lanet olarak algılanılıyormuş. yok efendim yıldızlar gökteki kandillermiş. asdasasf. bugün güneşin batışı doğuşu ifadeleri bizim yorumlarımızdan doğar. dünya güneş etrafında dönene bir gezegen onun geometrisi de elipsoid olup iki ayrı çapı var. kutr mutr ee? küre kelime köken olarak arapça mesela; dünya küredir falan demiş olsa, geoid tasvirine daha yakın olurdu, o da ateistleri düşündürürdü. böyle bir durum yok.
bir de favori ayetim var; "gece ile gündüz ayrı varlıktır" falan diyen bir abi vardı. onları okuyup okuyup, bir mantığa oturtmaya çalışınca, beyniniz yanıyor işte. bugün elinde tablet telefon olan, bilimle uzaktan yakında alakası olmayan bir insan bile daha sorgulayıcı ve cesur kafayla düşünse bunların saçmalık olduğunu kabul eder. işin içinden çıkamayan "metafor" diyerek sorgulamkatan vazgeçiyor. içte içe biliyor. yapacağınız en hayılı şey bilimin dinden tamamen ayrı, bağımsız olduğu bir disiplin olduğunu kabul etmek. hala bilimsel bir dayanak bulmaya çalışıyorsunuz, bu da komik oluyor. balina karnında seyhat etmek vs, bunlara bugün çocuklar bile inanmazlar. onlar marvell falan seyrediyorlar, bunun da fantezi olup olmyacağını idrak edebilcek yaştalar.
tamam ayette geçen aktar kelimesinin kutur kökünden geldiğine ikna oldum diyelim. neden buradaki 40 tane çevirinin hiçbirinde dünyanın küre, geoit benzeri bir gezegen olduğuna dair hiçbir şey yazmıyor. yoksa bu arapça bilen insanlar sizin kadar alim değil mi arapça konusunda? sizden alim olmasın ama bu çevirmenler, aktar, kutur kelimelerine bucakları, çevresi, bazı bölgeleri, etrafı, kenarları, sınırları, ötesi, derinlikleri, hududu ve köşeleri anlamlarını yüklemişler. buradan daire, çember, 360 derece, çap vs anlamları çıkıyorsa daha da bir şey demeyeceğim. hadi çıktı diyelim dünyanın tepsi şeklinde düz olmadığı ve küre veya geoit şeklinde olabileceği anlamı nereden çıkıyor?
Caner Taslaman ekibi Kur'an'dan bilim çıkarmaya devam ediyor. Klasik bir şekilde arapça bir kelime bulup onu alemin şifresi yapıyorlar. Antik Yunan'da da dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen filozoflar vardı. Hint ve Yunan felsefesinde de her şeyin bir döngü içinde olduğunu söyleyen filozoflar vardı. Ne yapalım onları da mı göklere çıkaralım. Eski filolojik yöntemlerle bir kelime buluyorlar ve onun üzerinden ispat kasıyorlar. Efendim bir kitapta dünyanın düzeninden bahsedilmesi onu ilahi kitap yapmaz. Teleolojik delil denilen şeyde Tanrıyı ispatlamaz. Varolan bir şey hakkında dolaysız delil gereklidir. Dolaysız delil var mı?