(#17341922)
üşenmedim, sizin için saydım. elimde 130 adet var tamı tamına. istanbul ve ankaradan herkese elden ve hiçbir karşılık beklemeden verebilirim.
trt radyo 1'de kaçırmadan dinlediğim dizi niteliğinde haftada 1 defa yayınlanan sürükleyici oyunlar. dün gece dinlediğim düşmanlığın ötesi isimli harika bir radyo oyunuydu insan dinledikçe yaşıyor gibi, trt kalitesiyle efektler muhteşem oturmuş.
eğer benim gibi radyo tiyatrosu tutkunu arkadaşlar varsa youtube üzerinde şu linkten bazı radyo oyunlarını takip edebilirler; http://www.youtube.com/watch?v=KfMa_-dpj0A
Çocukluğuma ait en güzel hatıra, yasal yaşam dopingi, hayal makinası, büyüleyici sesler gecidi...
Dünyada çok az şey, edebiyat şaheserlerini, Türkiye'nin en iyi tiyatrocularının sesinden dinleyip, hülyalara dalmak kadar mutlu edebilir insanı...Artık yenilerinin yapılmadığını bilmenin hüznü insanın yüreğine çöreklense de,eski bölümleri hala hafta için hergün 09.40-10.00 arasında dinleyebiliyor olmak bile güzel...
2004-2006 yılları arasında her cumartesi gecesi saat 01:00'den itibaren bir saat boyunca kulağımda kulaklıkla, ışığı söndürmüş ve yatağa uzanmış bir halde, 5 liralık radyomla dinlediğim tiyatro. öss'ye hazırlandığım günlerde nadiren yaptığım aktivitelerden biri, fakir günlerin güzel hatırası.
geçen gün o günlerdeki gibi dinleyeyim dedim. Fakat eskisi kadar tat vermedi .zira bu sefer radyodan değil 1000 tl'lik telefondan dinliyordum. Üstelik trt'nin yayınladığı herhangi bir bölüm değil benim seçtiğim bir bölümü dinledim, internet vasıtasıyla, bugün o derece fakirlik yoktu ama o mutluluk da yoktu. Yine de "Trenden inen Kadın" adlı oyunla kendimi özdeşleştirdim, yalnızlığımın farkına vardım, dalıp uzaklara gittim.
üniversite yıllarımda uyumadan evvel gördüğüm rüya gibiydi. kitap okumakla film seyretmek arasında, bambaşka bir haz veren, sizi bu dünyadan alıp evrende gezdiren anlamlı ve kurgulu seslerdir.
üniversite yıllarıma dair en çok özlediğim özelimdir. özeldir, çünkü o diyaloglar aksederken kulağınızdan kalbinize, size özel bir dünya zihninizde şekillenir. kitap okumak tamamı size kalmış bir tasvirdir. film izlemekse bir başkasının zihnine misafir olmak gibidir. işte radyo tiyatroları da tam bu ikisinin arasında bir yerdedir. hem sizdendir. hem işittiğinizden. hem ipucu verir genelden, hem de açığa çıkartır bir hissi, en özelinden. kimisi arkası yarın şeklindedir. kimisi tek lokmalık tatlı gibidir. dinlenir. dinlendirir. size kendinizi iyi hissettirir. tavsiye isteyenler için "beyaz geceler" önerilir.
keşke olsa da dinlesek yine. beyaz geceler, hastalık hastası, ben bertolt brecht, suç ve ceza, timsah gibi bir çok tiyatro oyununu yeniden yaşattı hafızamda.
bazen sadece dinlemek daha özel kılıyo.
Bagimlilik yapar ozellikle cinayet temali olanlarinin ayri bir merak uyandirdigi tiyatrolardir. Ama bir tanesi vardir ki (bkz: ) palto her dinleyisimde ayni huznu bana tekrar tekrar yasatir.
bağımlılık yapan bir radyo dinleme alışkanlığıdır. eskiden her pazar sabahı trt radyo 1'de yayınlanırdı, halen yayınlanıyor mu bilmiyorum. gerek arka fonda verilen efektler, gerek tok sesli trt sanatçılarının ilgi çeken konuşmaları özetle insana dinledikçe haz veren adeta o olayın içinde sizi de yaşatan bir görüntüsüz sinema filmi gibidir. daha sonra tgrt fm ve ntv radyo kanallarında da radyo tiyatroları yapıldı ancak bu işin uzmanı olan trt'nin radyo tiyatroları her zaman bir numara olmayı başardı.
Televizyonsuz evde büyümüş bi çocuk olarak, çocukluğumda vazgeçilmez eglencemdi.
Tgrt fm de Pazar öğlen 12:00 de Pazartesi akşam 20:00 de yayinlanirdi. Tgrt fm profesyonellik bakımından rakipsizdir, turkiyenin en kaliteli oyuncularının bi arada olduğu ekiptir.
Sadece dini oyunlar degil, victor hugo, agatha cristi, dostoyevski, gogol romanlarida seslendirilmistir.
genelde radyo-1'de yayınlanan sadece ses efektlerine ve diyaloglara dayanan tiyatrodur.
lise yıllarında telefonun radyosunu açıp, kulaklığı takıp, erkenden yatağa girip dinlerdim. bu gece aklıma geldi. internetten açayım dedim. ne de özlemişim.
Yakın bir zaman da canlandirmayi dusundugum projedir, Turkiye'nin nostaljisi haline gelmis boylesine guzel bir seyi sonlandirmak dusunulemez bile, yasamali, yasatmaliyiz diye dusunuyorum.
köyde iş yaparken, genelde vadinin dibinde dereye yakın yerde tek çeken radyo kanalı trt radyo 1 olunca hem çalışıp (fındık toplayıp) hem de zevkle dinlediğim tiyatro türüdür.
yalnız fransız romanlardan uyarlanan tiyatroları trt bolca allahlı ve kezbanlı yapıyor orası kötü... orjinale sadık kalsalar çok daha iyi olur...
