bu vatandaşlar genelde okulda elinde nikon d80 makinalarla ya da yarı profesyonel kameralarla dolaşırlar,hatunları/elemanları tavlayabilmek için masalarında zeki demirkubuz reha erdem muhabbeti yaparlar,ellerinde çay kahve eksik olmaz.bir de durmadan "haydi sinemaya gidelim " nidalarıyla avluda gezeler.
evet bi radyo televizyon öğrencisi olarak katılıyorum.
nikon d5000imizle bütüngün fotoğraf çekilip sinema muahabeti yaparız havalıyızdır
ama zekiyizdir. hocalarımız dünyanın en iyi hocalarıdır hepsi eğlencelidir
derslerde bi dk bile sıkılmayız stüdyoda çekim yaparız yafa film izleriz herkes kendi havasındadır
fotoğraf çekecek ve de kamerayı taşıyacak insanlara da ihtiyaç da var. 20 kiloluk kameranın altında hammallığın ne artizliği var anlayamadım doğrusu. karşısında vasat bi bölümde okuyan biri olsa çakarmış lafı da. bu arada @4 çakmış.
doğaldır. bir sinema mezunu olarak popom hep yukarıda gezmişimdir. arkadaşlarlarla elit elit oturur diğer sefillere kamera falan atardık. o kadar eğlenceliydi ki o cahillerin yanında kültürünüzün konuşması anlatamam. hepsi futboldan, siyasetten falan bahsederken biz kültürlü, zengin, elit arkadaşlarımızla sinemanın geleceğini, yönetmenleri, oyuncuları falan eleştirirdik. tüm gözler üzerim(iz)de olurdu azizim. mesela ben sinema okumak için harvard işletmeyi bırakmış insanım.
radyo televizyon okuyanlar işin hamallığı yaparken işin görünen kısmını ve kaymak kısmını ise işletmeciler yada bi kaç dil bilen kariyerli kişiler yaparlar. yani sunucuları radyo televizyonculardan almazlar. ne yazıkki onlar kültürsüzler, basitler biraz da. tek bildikleri yönetmenlerdir. siyasetten anlamazlar yapacakları en fazla muhabirlik olur, onda da yorum yapacak kapasiteleri olmadığı için yorum yapma hakkı verilmez. yorum yapma işi haber sunucusuna yada yorumcusuna verilir ki sunucu ve yorumcu genelde kaliteli bölümler bitirmiş kendilerini ispat etmiş kişilerdir. vel hasılı kelam radyo televizyoncular; radyo ve televizyon aleminin proleterleridir.
birer teknikerden öteye geçemezler.
ulan 3 yıllık öğrencisiyim bu bölümün bir günde çıkıp biri götüme laf etmedi, bi terslik var bu işte.*
radyo televizyon öğrencileri üzerine yapılmış kısmen başarılı tespittir.*
kişi gerçekten başarılıysa ve bölümü isteyerek gelmişse götü kalkık olabilir ama bunu genellemek yanlıştır. evet arada vardır böyle götü kalkıklar ama iki yıllık okuyan hatta üniversiteyi açıktan okuyanlarda bile vardır bu kalkıklık yani iletişimcilerde değildir sadece. hiçte öyle değildir
(bkz: kendimden biliyorum...)
radyo tv okumak ayrıcalıktır ezikoşlar. ay okuldayken de kimse çekemezdi beni. radyo tv aleminin en popişkosu kalkık öğrencisiydim. ee günde 15.000$ harcayan öğrenci olmak kolay değildi tabi.
geçici bir durumdur efenim. zira okulu bitirdikten sonra iş arama ve bu sürecin sonunda bulduğu işte çalışma sürecinde kalkık olan makat kısmının gün be gün nolmal düzeye indiği sayısız sefer şahit olunmuş bir hadisedir.
çalışma hayatına girince götü inecek öğrencidir, maaş vermeyen televizyonlar, aşırı çalışma saatleri, çalıştığın günün akşamı işten atılmak vs. bu bölümde okuyanlar pembe bulutlarda uçmaktadırlar oysaki gerçek dünya çok acımasızdır.