tarihte bugün köşesinde önemli bir vak'a olarak "Takvimler 18 mart tarihini gösterdiği zaman 1953 yılında,Gönen, Pazar, Çan ve Yenice ilçelerinde meydana gelen depremde 10 bine yakın bina yıkıldı, 265 kişi öldü." metninin yayınlamış gazete, broşür vs.
18 mart dediğin gün zaten başka ne olmuştur ki? çanakkale denilen bir mekan, 1915 denilen bir tarih, zafer denilen bir vak'a, şehit denilen insanlar var ama, öncelik olarak elbette göz önünde bulundurulması gerekmezdi...
elbet homojenize bir gazete değildir. patronu aydın doğan'dır. birçok siyasi görüşe sahip kişi tarafından birçok "öznel" eleştiriye maruz kalması doğaldır. kimileri bölücü, kimileri emperyalizme göz yumucu, kimileri de sermaye şakşakçısı deme lüksüne sahiptir. ama ardında samimiyetsizlik aramak boşuna. zira hasan celal güzel ile yıldırım türker'in aynı gazetede yazması ikisine de "kendince" değerinden bir şey kaybettirmez gibi geliyor. aksi takdirde cumhuriyet gazetesi gibi kalıp gazete olma yoluna girerler ve bildiri dağıtır gibi birşey olur yaptıkları.
bu ülkede erol manisalı'nın gazetesi din-asker çatışmasından fırsat bulup ekonomiyi pek bi mandallarken(!), militarize çağrışımlar yaparken, askerin medya notları açıklanırken herkesten hadiseye daha makro bakmasını rica edeceğim. yoksa asıl tehlikenin farkına varmamız gittikçe zorlaşır.
-amerikan şakşakçısı, israil destekçisi ama bir iyi yönü var bu gastenin!
+nedir o abi?
-antimilitarist!!!
+hadi yaa!!! desene süper insancıdır şimdi bunlar!
-evet evet! hatta, emperyalizmin aslında var olmadığını gösterdiler bize, ayrıca feci samimiler, öyle ki, hem solcular, hem überkapitalist, elinden gelse ülkedeki herkesi bir günde donuna kadar soyacak kadar paragöz bir adamın kuruluşundalar, hem de amerika'yı çok seviyorlar! ne kadar hümanist değil mi benjamin?
+evet cevat abi, hemen almalıyız bunu, hatta üye olalım, süpermiş bişiymiş buymuş!
-evet! eveeet!! potasyumkökyedi....
edit: ayrıca "marjinalim ve emperyalizme inanmıyorum, solcu görünmek için okuyorum" diyenlerin çok sevdiği, leke sürdürtmediği bir gasta, paçavra, hödö...
internet sayfası zamanın gerisinde seyreden, habercilikten bir kez daha sınıfta kalan
gazete.abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı ilan edildi, sağır sultan bile duydu,
sözlükte an itibarı ile konuya ilişkin 24 yorum yapılmış vaziyette, radikal'in web
sayfasına bakarsanız recep tayyip erdoğan'ın kafasındaki aday belli. uyan ismet berkan
kime diyorum ben alooooooo!
fikr-i takip eklemesi:saat 14:13 ve hala değişiklik yok.
kötü oylayan akılsız fikirsiz insana not: sen ismet berkan'ın ta kendisi ya da
kardeşi,kuzeni bile olsan burada eksileyecek ne buldun? gerçekten merak ediyorum
ne akıl,izan yoksunu adamlar var yahu,pes.
adam gibi tek internet sitesine sahip gazete.
gazete siteleri, güncel(gün içerisindeki gelişmeleri kastediyorum)
haber siteleri olma maksadıyla değil
gazeteye ulaşamayanlar okusun veya satın almak istemeyenler
banner'a maruz kalmak suretiyle bedava okusun diye açılmıştır.
zira hürriyet gibi 'gazetemsi'lerin siteleri, güncel haber sitesi
olma yarışına girip sıçmışlardır radikal'e kıyasla.
entellektüel görünüşlü fakat giderek liberalleşmeye çalıştığını düşündüğüm günlük gazetelerden birisidir.ayrıca kürt milliyetçiliğini de savunuyor kanımca.
seçim yaklaştıkça git gide, iktidar yanlısı yayın yapan gazete. Okuyucalarını kaçıracağa benziyor, son bir haftada attıkları manşetlerin hemen hemen hepsi, iktidara yönelik güzel sözler. aydın doğanismet berkan a iyi talimatlar veriyor gibi
Fazla mesai alacakları için yargıya başvurduğu gerekçesiyle "Radikal" gazetesindeki işinden olan deneyimli çevre muhabiri ibrahim Günel in haksız yere işten çıkarıldığına karar veren mahkeme, gerekçeli kararını yayımladı.
Doğan Medya Grubu aleyhinde açtığı işe iade davasını kazanan Günel ile ilgili gerekçeli kararını yayımlayan Bakırköy 3. iş Mahkemesi, kararında işverenin "tamamen soyut nedenlere dayalı işten çıkarma iddiasını kanıtlayamadığı"na yer verdi.
23 Ağustos 2006 da işten çıkarılan gazetecinin açtığı davada mahkeme, 22 Şubat ta yapılan karar duruşmasında, "iş akdinin feshinin geçersizliğine ve davacının işe iadesine" ve gazeteciye toplam 11 aylık brüt ücrete eşdeğer tutarda tazminat ödenmesine karar vermişti.
Dört ay sonra gerekçeli kararını gazetecinin avukatı Rana M. Yılmaz a tebliğ eden mahkeme, şu önemli tespite yer verdi:
"Davalı işverenin fesih yazısında belirtilmeyen, cevap dilekçesinde tamamen soyut olarak belirtilen nedenlere dayalı haklı fesih iddiasını kanıtlayamadığı, davalı işverenin davacının iş akdini "fazla mesai ücreti talepli dava açması" üzerine, buna dayalı tepkiyle feshettiği anlaşılmış, tüm dosya kapsamından oluşan kesin vicdani kanaat ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur (...)" dedi.
işveren, gazetecinin çalıştığı süre içinde hakkını istemediğini, fazla mesai davası açarak işyerini küçük düşürdüğünü, işyerindeki çalışma arkadaşlarına, "Ben bu davayı açtım, sıkıysa beni atsınlar. Sizin de hakkınız yeniyor, siz de hakkınızı arayın" dediğini ileri sürüyordu ancak bu iddiayı üç duruşmadır kanıtlayamıyordu.
Gazeteci Günel işe iade davasını kazandı.
Üç duruşma kadar bekleyen mahkeme, 22 Şubat ta, işverenin Günel i süresi içinde işe başlatmaması halinde gazeteciye, kıdemi ve fesih şekli itibariyle, takdiren 7 aylık brüt ücreti tutarında tazminat, Günel in işsiz kaldığı dönem için 4 aylık ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğine karar verdi.
Geçen yıl Ağustos ayının başında fazla mesailerinin ödenmesi için iş Mahkemesi ne dava açan gazeteci Günel e daha sonra telefonla işten çıkarıldığı bildirilmişti.
Bunun üzerine Günel, Çalışma Bakanlığı istanbul Bölge Müdürlüğü ne başvurarak, bildirimsiz ve savunması alınmadan işine son verildiği gerekçesiyle şikayetçi olmuştu.
Gazeteci, başvurusunda kullanmadığı izinler ve yaptığı mesailere karşılık alacaklar gibi haklarını talep ederek tutanak tutturmuştu.
Ahmet Şık da işe iade davasını kazanmıştı.
Radikal gazetesinden "performans düşüklüğü" gerekçe gösterilerek işten çıkarılan gazeteci Ahmet Şık da açtığı işe aide davasını 21 Aralık 2006'da kazanmıştı. Bu davada da işveren iddiasını bilgi ve belgeyle kanıtlayamamıştı. Bu dava da Yargıtay'a taşınmıştı.
köşe yazarları keyifle okunan yegane gazetedir. radikal genç eki ile birlikte de gençlerin sesini duyurmayı görev edinmiş iyi gazetelerden biridir. elazığ sınırları içerisinde cumhuriyetle birlikte bulunması en güç gazetelerden biridir ayrıca.
41 basın emekçisini,"ekonomik nedenler" gerekçe göstererek işten çıkaran gazete.
Muhabirler ve teknik servis elemanlarının çoğunlukta olduğu işten çıkarmanın, Doğan grubunda Radikal-Milliyet-Fanatik grubunun %20 küçültülmesi kararına bağlı olarak gerçekleştiği bildiriliyor. Dün de Fanatik gazetesinden 11 gazeteci işten çıkarılmıştı. Milliyet gazetesindeki toplu işten çıkarmanın da bir kaç gün içinde gerçekleşeceği söyleniyor.
Basın emekçilerinin toplu halde işten çıkarılmalarıyla sonuçlanan "ekonomik kararlar"ın bir çırpıda alınıp uygulanabilmesinde, basın emekçilerinin örgütsüzlüğünün belirleyici bir rolü bulunuyor. Özellikle Doğan ve Sabah grubunda toplu işten çıkarmalar birkaç yılda bir yinelenen uygulamalar olarak dikkat çekiyor.
Fanatik ve Radikal'deki toplu işten çıkarma haberinin, gazetelerde ve gazetelerin web sitelerinde yayınlanmaması; basınla ilgili haber sitelerinin birisi dışında yer bulmaması dikkat çekiyor.
Radikal, yaklaşık 40 kişinin işine Doğan Grubunun yüzde 20 küçülme kararı gerekçesiyle son verdi. Haber merkezinde neredeyse kimse kalmadı; kültür sanat, ekonomi servislerinin yarısı boşaldı. Milliyet'in de toplu işten çıkarmaya hazırlandığı konuşuluyor.
BiA Haber Merkezi
29/06/2007
BiA (istanbul) - Radikal gazetesi yönetimi toplamda yaklaşık 40 gazeteciyi ve yazarı işten çıkardı. Yönetim işten çıkarmaları ekonomik daralma gerekçesiyle açıkladı.
işten çıkarılan gazetecilerin bir bölümü bugün (29 Haziran) işletmenin insan kaynakları birimiyle görüştü. insan kaynakları birimi, gazetecilere Radikal'in 2006 yılında zarar ettiğini, zararın 2007'nin ilk çeyreğinde de sürdüğünü, bu nedenle iş sözleşmelerinin tek taraflı olarak sona erdirildiğini bildirdi.
Ancak gazetecilere zarar iddiasını gösterir herhangi bir bilgi ya da belge verilmedi.
Yüzde 20 küçülme kararı
bianet'in edindiği bilgilere göre, gazetenin yayın yönetmeni ismet Berkan, dün (28 Haziran) gazetecilerle tek tek odasında görüştü; Doğan grubunun grup olarak yüzde 20 küçülme kararı aldığını, bu nedenle işten çıkarmak zorunda olduklarını söyledi.
işten çıkarılan gazetecilerin ve yazılarına son verilen yazarların arasında şu adlar geçiyor:
Metin Yener, Adem Altan, Yiğit Bulut, Uğur Civelek, Haydar Ergülen, Doğan Sarsar, Sibel Ünlü, Adil Küçük, Müjdat Tolu, Merve Bilge, Yasemin Eminli, Taylan Polat, Fazlı Tokat, Özer Bayraktar, Celal Başlangıç, Turgut Tarhanlı, Atilla Özsever, Belgin Demirel, Ersel Ergüz, Mahmut Hamsici, Emre Boztepe, Şule Çizmeci, Olkan Özyurt, Serkan Taycan, Nazmi Belge, Mustafa Kalyoncu, Osman Işıldurmuş, Serpil Birgen, Tarhan Erdem.
Ancak, bianet'in görüştüğü Celal Başlangıç henüz kendisine bu yönde bir bilginin gelmediğini söyledi.
işten çıkarmalarla gazetenin haber merkezinde neredeyse kimse kalmazken, Metin Yener'in çıkarılmasıyla istihbarat servisinin şefi kalmadı, ekonomi, kültür sanat servislerinin yarısı boşaldı.
Radikal'in bağlı olduğu Doğan grubunda son dönemde işten çıkarmalar yaygınlaştı. Hürriyet gazetesinde de işten çıkarmalar yaşanmış, Tempo dergisinin Ankara bürosu kapatılmıştı.
Doğan Yayın Hoding'in konsolide gelirleri 2,18 milyar YTL oldu
Doğan Yayın Holding (DYH) 2006 konsolide gelirlerinin 2006'da yüzde 27,3 artarak 2,18 milyar YTL'ye ulaştığını açıklamıştı.
Doğan Grubu 2006'da Star TV'yi satın almış, Axel Springer şirketiyle ortaklık kurmuş, Rusya merkezli reklam pazarlama şirketi Trader Media East'in yüzde 63'ünü satın almıştı.
Grubun 2006 yıl sonu sonuçları resmi metninde, DYH Mali işler Grup Başkanı Soner Gedik, 2007'nin değişim yılı olacağını, grubun reklam gelirlerinin yaklaşık yüzde 30 artmasını beklediklerini söylemiş, "Doğan TV Holding'in 2007 yılı başında yüzde 25'inin 375 milyon avroya satılmasıyla ortaya çıkan satış kazançları ve artan nakit düzeyi nedeniyle, finansman giderlerinin yükünün gelir tablolarımızdaki etkisi azalacaktır" demişti. (TK)
--spoiler--
aydın doğan'ın aha size muhalif, sol gazete diye dayattığı(herkese uygun bi şeyler var bizde politikası) gazete. iyi de bu radikal'in çalışanlarını işten atması ne ilktir, görünüşe bakılırsa ne de son olacaktır.
birkaç münasebetsiz köşe yazarını ve -ayakta kalmak için zorunda oldukları- iktidar borazanı olmaya çalışırkenki zavallıca yazılarını bir kenara bırakırsak hala ülkedeki okunabilecek tek gazete olma sıfatını taşımaktadır kanımca.'her zaman doğruları söylemek kimseye fayda getirmez' zihniyetine sahip olmak zorunda olduklarının farkındalar en azından..
geçtiğimiz gün yapılan dtp kongresi ardından atılan manşetlerle kimliğini her zamanki gibi çekinmeden ortaya koymuş gazetedir;
şöyleki:
DTP kongresini bazı gazeteler şu başlıklarla verdi:
DTP Sofya modeli istedi. Demirtaş, "Biz de demokratik özerklik ile çözüm istiyoruz" dedi. Milliyet.
Yine özerklik. Hürriyet.
Gererek başladı. Yeni Şafak.
Atatürk, istiklal Marşı yok, haine saygılar var. Tercüman.
Demirtaş tehditler savurdu. Star.
Çözüm yeri Meclis. Demirtaş şiddete karşı çıkarak başladı. Radikal.
Hangi şiddet, PKK şiddeti mi?..
