Rabıta ribat murabata ; kelime olarak ;rabt ; kökünden gelmektedir. Rabıta ve rabt, sözlükte iki şeyi birbirine iyice bağlamak anlamına gelir. Bu kelimeye, iki şeyi birbirine bağlayan ip, alaka, şiddetli muhabbet, münasebet, ilgi ve sevgi ile bir şeye bağlılık, cesur ve dayanıklı olmak gibi manalar da verilmiştir
Kuran da rabıta kelimesi açıkça zikredilmektedir. Bunu şu ayette görüyoruz:
Ey iman edenler! Allah yolunda sabredin, düşmanlarınız karşısında sebat gösterin, rabıta yapın / Allahın korumanızı istediği sınırları bekleyin, Allahtan korkun ki kurtuluşa eresiniz (Âl-i imran, 200)
3-14 Mart 1976 arasında Pakistan' da toplanan Uluslararası Şeriat Kongresi'ne öncülük etmişlerdir. Ayrıca dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evren devlet dışındaki din görevlilerinin maaşını ödemesi için Rabıta' dan istekte bulunmuş ve bir anlaşma imzalamıştır.
Tarikat ıstılahında rabıta, dini bakımdan doğru kabul edilen bir yorum ile üç şekilde mütalaa edilmektedir:
1: Rabıta-i Huzur
müridin kalbini tam bir sevgi ile Allah (CC) Hz.leri;ne bağlamasıdır.
2: Rabıta-i Mevt
Ahirette hesaba çekilmeden önce, bu dünyada kendinizi hesaba çekiniz
3: Rabıta-i Mürşid
endisini şeyhine Hz. Peygamber (SAV) Efendimize veya Cenab-ı Hakka (CC) gerçek manada bağlayan, onlarla kalbi ve manevi bir irtibat kuran salikin rabıtası gerçekleştiği zaman, rabıta eden ve edilen arasında bir sevgi meydana gelir. Cenab-ı Hakka (CC) vuslat konusunda, onlardan şefaat, himmet ve yardım dileyerek delalet temenni eder. Böylelikle masiyet ve kötülüklerden uzaklaşmaya gayret eder. işte gerçek rabıta budur.
üç türlü rabıta vardır.
1.tabii rabıta;
kişinin yakınlarına duyduğu muhabbet, bu tür rabıtaya girer.bir annenin evladına duyduğu muhabbet buna bir örnektir.
2.bayağı(sufli) rabıta;
yasaklanmış olan şeytani temayüllere bağlanmak, bu tür bir rabıtadır.
3.ulvi rabıta (tasavvufi rabıta);
insanı allah'a götürecek,manevi kıymet taşıyan vasıtalara,ulvi duygularla yapılan rabıtadır.
bu örgüt 1982-1984 yılları arası batı avrupa'daki türk imamlara maaş ödemiştir.. uğur mumcu "rabıta"da türkiye üstünde oyun oynayan şeriatçı örgütlerin üzerine cesurca gitmiştir, muhtemelen hunharca öldürülmesinin sebebi olmuştur.
Rabteden, bağlayan, bitiştiren. * Münasebet, alâka, bağlılık, yakınlık. iki şeyi birbirine bağlayan tertip. * Nefsini dünyadan men edip âhirete, Allah'a (C.C.) bağlanmak. * Tertip, sıra, düzen, usûl.(...Evet, tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulûbü ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyyeyi iktiza eder. Evet inkâr edemezsin ki: Sen bir adamla beraber bir taburda bulunmakla, o adama karşı dostane bir râbıta anlarsın; ve bir kumandanın emri altında beraber bulunduğunuzdan arkadaşane bir alâka telâkki edersin. M.)
tasavvufçuların uydurduğu ve dinin içine monte etmeye çalıştıkları bir şirk (allah'a ortak koşma) çeşididir. arabasının patlayan lastiğine bile şeyhinden medet uman cahil müritlere yaptırılır. örümcek kafalı yobazlar işte bu tür kişilerdir.
hint inançlarından gelen, islam dinine sokuşturulmaya çalışılan, sapkınca bir şirk çeşidi. gözünün önüne şeyhini getirip, onun aracılığı ile allah'a ulaşmaya çalışan müşrikçe davranış şekli.
Bir çeşit şirk koşma biçimi.
Kendini şeyh, pir diye tanıtan orospu evlatlarının islam'a soktuğu putperestliktir. lan şerefsiz sen kimsin ki bana şah damarımdan daha yakın olan allah ile aramda sigorta olacaksın, sen kimsin ki kendini dualarınızı bana değil allah'a edin diyen hz. muhammed (s.a.s)'den büyük göreceksin?