bugün

kuantum düşünce tekniğinin memleketimizdeki kurucusu ve tek uygulayıcısı olan sayısız kitabın yazarı bilge kişiymiş. Hayatını insanların aydınlanmasına adamış modern mevlana ayaklarında tv programlarında atıp tutuyor kuantum fiziği hakkında. o kadar safsatanın her yanından "inanırsak olur bence" mantalitesi akıyor da bizim milletimiz kuantumlu süsemeleri seviyor.

bu adama yaptığının ne olduğu sorulduğunda "kuantum" kelimesinden başlıyor anlatmaya ve aynen şunu diyor:

"aslında kuantum fiziğinden geliyor bu kuantum. kuantum fiziği 1800lerin başında bulunan elektron mikroskobu ile atom altı dünyanın gözlenebilmesiyle çıkmış ve insanlar ordaki kanunlarla günümüzün newton kanunlarının uymadığını görmüş. hatta bunu bulan 19 yaşındaki bilim adamına hocaları "hadi len ordan" demiş ehe ehe ehe. e adamlar bakmış açıklayamıyorlar bu mekanikleri, doğu ilmine yönelmişler"

ulan bildiğin masal bu. adam 1931 yılında geliştirilip bundan birkaç sene sonra adam gbi kullanıma giren elektron mikroskobunu 1800lerin başında buldurmuş. kuantum fikrini 1900 senesinde ortaya atan max planck'ı, 1800lerin başında 19 yaşında ve elektron mikroskobunu bulan adam yapmış. kuantum fikrinin ilk kanıdı olan ve nobel ödülü getiren albert einstein'ın 1905 yılında yayınlanan fotoelektrik etki üzerine makalesini ise buruşturup atmış. bilim tarihi faciası lan bu bildiğin.

bu arkadaşa modern dünyanın polyannası olmadan önce hakkında salladığı şeyler hakkında az da olsa bigilenmesini öneririm. gülünç oluyor çünkü bu memlekette modern fizik diye bir ders okutuluyor üniversitelerde. max planck'a, niels bohr'a erwin schrödinger'e yazık. kemikleri sızlayacak.
(bkz: şanal günseli)
kitapları bir nefeste okunduğunda ''bilinçaltı''nın insana oynadığı oyunları keşfetmenize yardımcı olan kişidir. sunmuş olduğu düşüncelerinin faydası herşeyde olduğu gibi bunda da inanışla ilgili kişisel meseledir.