bugün

tanrılaştırılan, tapınılan kişi ya da nesne.
tapıncak, sanem, fetiş.
(bkz: putperestlik)
illaki bir nesene olması gerekmez yaşayan yaşamayan bir hayvan yada insan kişisi de olabilir.
ing. koymak,yerleştirmek
günümüzde markaların aldığı şekil.
gözle görünmeyen ruhsal zekanın biçimlendirildiği yontular, tasvirler, resimlerdir.

putatapıcı bir toplumda, insanların belirli bir biçimde tapınmalarını yönelttikleri kutsal nesneler, mabetlerdir.

sıradan bir insan bunların gerçek tanrılar olduğuna inanır: böyle birinin düşüncelerine göre, cinler, periler gibi nesneler vardır.

maymunlar, köpekler, kediler, inekler: güneş, ay, yıldızlar, gökten düşen taşlar, hatta sakal-hırka-ayakkabı bile onun gözünde kutsaldır.
türbandır.
tapınılan cansız neslerdir.
çok evvellerden bir hikayetimi maruza etmekle başlayalım. ilkokuldayken her kes gibi ben de yaramazdım. koşardık, eğlenirdik, kavga ederdik, çoşardık. işte o vakitlerden biriyken bir arkadaşıma kara tahtayı silmek için kullandığımız bir ıslaksı bezi atmak isterken olan oldu ve o garip şey fırladı gitti kara tahtanın üstün de bulunmakta olan lenin'in resmine tosladı.

aldık mı başımıza belayı? sıçtığımızın resmiydi bu durum. acayip korkmuştum. kıpkırmızı olmuşdum. ne yapcağımızı bilmiyordum. verilecek ceza ne olucak diye kara kara düşünmeye başlamışdık o çocuk aklımızla.

bu korkmuşluk duygusu o kadar büyük ki, şimdiler de olayın gerisini hatırlamazken ben bu duyguyu hala mükemmel şekil de hatırlıyorum ve tarifini vere biliyorum.

lanet, siktiri boktan değersiz bir resme o ıslak bez parçası deydi diye ve oraya biraz iz düşdü diye o ne müthiş sıkıntıydı diye düşünüyorum şimdilerde.

yani bu tür şeylere karşı gelmem ve gelecek olmamın alt bilinc altında sanırım çocukluk acılarım var.

peki nedir bu tür şeyler? bundan kasdım nedir?

bu tür şeyler dediğimi şeyi, şimdilerde tek kelimeyle tarif ediyorum. (bkz: put).

putlaştırma duygusu veya hevesi nerden geliyor insanoğluna pek anlamış değilim ama bildiğim şu putlaştırma duygusuyla haps ettik kendimizi şahıslara, kriterlere, izmlere, heykellere, sistemlere, portrelere, resimlere. hadi kendimizi haps etsek iyi. hadi bunla yetinsek iyi.
başladık sömürmeye herkesi, kendimizi hatta ve hatta putlaşdırdığımızı da. sömürdük deli gibi. yararlandık deli gibi. sülük gibi emdik. faydasını biliyorduk. ezmek,ezmek ve bir daha ezmek. senden olmayanları ezmek. herkesi sen yapmak için kullandık.

sen hiç ülkenin bütün şehirlerin merkezin de bulunan büyük parkların isimlerinin hep aynı adı taşımasının acısını çekdinmi yüreğin de?
sen hiç okuldayken zorla 'biz onu çok seviyoruz' diye kompozisyon yazdın mı?
sen hiç şu lanet yerden arabayla geçicek diye saatlerce götün donması süretiyle üşünttün mü yada üşüttürüldün mü?
sen hiç tanımadığın - hiç bir duygu beslemediğin birinin heykeline durmadan çicek koymak zorunda kaldın mı?

işte bu çocukluk acılarımla şunu eklemek istiyorum. bütün dünya çocukları tanımadıkları heykellere saygı duymak zorunda bırakılmasın.

bu şahısların sevilecek bir yanları varsa daha doğru düzgün yolları denesinler.

fakat ben yine de bundan öteye gecen uygumalara karşıyım. buna değer olanlar için bile. yani gidilmesin çicek bırakılmalara. yabancı bilmem kim gelince önce şuna uğrayalım denmesin. heykellerin etrafı için hummalı temizlik işleri yapılmasın. açılmasın bilmem ne köşeleri. dünyanın hiç bir yerin de açılmasın. aman dokunma denmesin. engellenmesin çocukların eylenme dünyaları. bolca koşsunlar diyorum. sıkıntıya sokmasınlar her bilmem ne bayramın da devlet memurlarını.

bu putlaştırma yüzünden insanlar riyakar oluyor. en aşağıdan en yukarıya kadar herkes maske takıp gidiyor çelenk koyma törenlerine.
bizleri riyakar olmaya alıştırmasınlar. maskeli balo da eylencelik şahıslardan olmak istemiyoruz. sömürmesinler bizi her defasın da.ağzımızı her açdığımız da sen 'ulu öndere' karşısın - ne ayıp tavırları yapmasınlar. bu dünyanın her yerinde böyle. çinden bilmem nereye kadar.

bunun aynısı avrupa da görülmekte. şu şekil de belki de heykelcikler yok orada. fakat orada izmler boy boy.

batı da insanlar izm le hayata başlar.
doğu da insanlar putlarla hayata başlar.

batı konusunu açmak istiyorum. sırf avrupalı olmak, sırf demokrasi taraftarı olmak, liberal olmak, kapitalist olmak, hristiyan olmak işte bütün bunlar da onların putları.

maolar, haydar aliyevler, türkmenbaşılar, stalinler, mollalar, arap kralları, dini liderler, hizbullahlar, tarikatlar, brahmalar, racalar ve saireler de doğunun vazgeçemedikleri.

velhasıl, sizin putunuz nedir?

ironi dolu bir soruyla bitiriyorum.
inanç özgürlüğü gereği tanrı olarak tanınması gereken obje.
elle tutulur tanrı.
(bkz: puşt)
kırılmalıdır. aksi taktirde ürerler.
hz ibrahimin baltayla dağıttığı, kırdığı, buna mukabil kendini koruyamayan zavallı şeyler.
sözde isa aleyhisselam ın çarmıha gerilişini simgeleyen versiyonu olanının (şu bir ucu biraz daha uzun artı şeklinde olan) 21. yüzyılda dahi çok sayıda tapanı bulunan şeytan icadı.
PUT transistör olarak geçer.
Programmable Unijunction Transistor dür açılımı.
uygun gate akımı alındığında tek yönlü akım geçiren transistör. 'staircase ve ramp' üretici olarak kullanılabilir. *
kendilerine kudret isnat edilen, dinler tarihinden bu yana var olmuş, daha çok tanrı'nın yeryüzündeki temsilcisi olarak görülmüş totemlerdir. islam öncesi dönemde, arap yarım adasında yüzlerce bulunurdu.
modern zamanlar denilen şu günlerde varlığını hala sürdüren tapınmanın dışında hayatlarımıza yön veren şeylerdir putlar. putlaştırdığımız insanlar ve onların düşünceleri, Ne derler acaba putları hala insanların özgürlüklerinin önünde koca bir puttur. yıkılması şarttır.
insanların taptığı nesneye verilen addır.
bu nesnelerin önünde insanlar tapma hareketleri yapabilir, önünde eğilebilir ve etrafında dönerek ayinler düzenleyebilir. hakkında ilahiler yazılabilir ve resmi duvara asılabilir.
hakkında her sabah okullarda "ey büyüük xxx, bize öğrettiğin gibi yolundan ilerleyeceğime yemin ediyorum!", "kabe arap'ın olsun, çankaya bize yeter", "o en yüce varlıktı, sanki ilahtı" şeklinde methiyeler düzülebilecek varlıktır kimi zaman.
Nerdeyse her resmi kurumda bulunmaktadir.
(bkz: put option)
moğolistanın milli kahramanıdır kendisi cengizden bile daha çok sevilir her köşe başında heykeli vardır!
yanlış anlaşılan kavram.. Insanlar nasıl puta tapıyor diyorlar.. Insanlar putun kendilerini yarattığını iddia etmiyordu.. Zaten kendi yapmıştı onu.. onlarda kendilerini allah'ın yarattığını biliyordu.. Ama bu putları aracı olarak kabul ediyorlardı.. Biz bunlara taparsak allah bize nimet verir diyorlardı.. tanıdık geldi mi??
Günümüzde bankacılık düzeni içinde kendine paraya dayalı yer bulmuş tanrılaştırılımış insan ürünü.
dünya hayatında insanoğlunun en büyük nankörlüğüdür put. dünyada salt iyi kötü olmadığından hareketle hiç bir şey ama hiç bir put edinme sebebi değildir. ne bir komutan ne devlet adamı ne din adamı ne de güzel bir kadın. hepsi de zaafları olan birer yaratıktır işte.
(bkz: kabe)