"ulema, cühela ve ehli dubara, ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikayet ve beyan etmişlerdir ki kun-i kainattan 7079 yıl, isa mesih'ten 1681 ve hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına konstantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı
niye bu kadar hoşuma gitti ki başlangıç, saracak gibi.
yıllar sonra tekrar okudum puslu kıtalar atlasını. okumaya başlayınca kitaptaki hikayeleri unuttuğumu farkettim. sanki ilk kez okur gibi heyecanlandım. ihsan oktay anar namı diğer uzun ihsan efendi adını türk romanına taklit edilmesi imkansız bir üslup ve altın harflerle yazdırdı. kendisiyle tanışmayı çok isterdim. belki bür gün kısmet olur.
Herkes kürk mantolu madonna'yi nasil övüyorsa bu kitap da benim icin o. Ayri bi bag var aramizda. Bugüne kadar okuduğum kitaplarda en iyi ilk beş içindedir. Böyle bi hikaye, böyle bi yazım güzelliği olamaz. Gerçi ihsan Oktay Anar'in suskunlar hariç tüm yazdıkları öyle. Bi onu sevemedim gitti.
düşünüyorum, öyleyse varım. oldukça makul. fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: düşünen bir adamı düşünüyorum. düşündüğümü bildiğim için, ben varım. düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. o gerçek, ben ise bir düş oluyorum.
puslu kıtalar atlası.
Mukemmel bir kitaptir. Yok yok mukemmel otesi bir kitaptir. Ayni zamanda kitap degildir bu baska bir seydir. Boyle alir seni ordan oraya surukler. En kisa zamanda tekrar okumam dilegiyle...
ihsan oktay anar'ın şuana kadar çıkardığı en iyi romanıdır. final bölümü dışında sürükleyici bir kitaptır. final bölümü hayal kırıklığına neden olmuştur.
Bu coğrafyadan da özgün yazarlar çıkabiliyor.
Sürükleyici,
Şaşırtıcı,
Düşündürücü bir roman.
Başlamak ve bitirmek arası zamanda kayboluyorsun resmen.
Klasik oğlan öldü kız verem oldu tarzı hikayelerden ibaret değilmiş edebiyatımız.
kitabı bitirdiğim zaman yüzümde koca bir gülümseme ile 3-4 dakika beni hareketsiz bırakan kitap. sırf bu kitapla aynı ana dili paylaştığım için şanslı sayabilirim kendimi.
kitabın ilban ertem tarafından çizgi romana aktarılmış halini kitapla beraber aldım. heyecanı kaçmasın diye tek bir çizimine bile bakmadım birazdan başlayacağım bakalım karakter çizimleri kafamda ki çizimlerle uyuşacak mı özellikle uzun ihsan efendi, bünyamin ve ebrehe yi çok merak ediyorum.
not: çizgi romanın iki farklı hali var içerik olarak bir fark yok ancak birisi normal kapak diğeri ciltli sert kapak.
ciltli sert kapak olan 40 tl diğeri 30 tl. ben ciltli halini almayı tercih ettim daha hoş duruyor açıkcası.
abicim kitabın dışı çok güzel ona bişey diyemeyeceğim..ama kitabı ne zaman elime alsam sıkılıyorum..sanki onu okumamak için her türlü kitabı okuyabilirmişim gibi geliyor..
efsane kitapmış yeni okuduğum için kendimden utandım.
aklıyla bin yaşayasıcalar listemde yerini alan yazar kişisi ihsan oktay anar, kubelik karakterine şöyle bir çeviri yaptırmış kitabında :
(ren)e (de)s(car)tes ın > 'metot üstüne konuşma' sını