her kitapçıda bulabileceğiniz 3 kitap ile anlamını yitiren söylemlerdir. Ama insan okumak yerine para verdiği ve gitsin artık diye gözünün içine bakan, ne derse desin yadırgamayacağını, yargılamayacağını söyleyen entel kılıklı bir zibididen dinleyince doğal olarak rahatlıyor. Seni rahatlatan şey 200 TL vermiş olman tatlım. Bana versen de rahatlarsın. Bi denesek en azından?
adamın bi derdi varmış geceleri yatağının altında biri olduğunu düşünmekten uyuyamıyomuş psikoloğa gitmiş anlatmış, psikolog demiş:
"şu şu ilaçları iç geçer 1 ay sonra geçmezse tekrar gel çıkarken de sekreterime 200 tl bırak"
adam tekrar gelmiş 1 ay sonra psikolog demiş
"hipnoz yapıcaz 400 tl"
hipnoz da işe yaramamış adam kahvehaneye gitmiş dertli dertli.
arkadaşı demiş hayırdır, adam anlatmış böyle böyle. arkadaşı demiş:
"yatağın ayaklarını kes"
adam ayakları kesmiş uykusu düzelmiş.
bi' çoğu işe yaramaz ve klişedir evet, katılıyorum. ama eğer doğru düzgün biriyle konuşursanız, ya da kendi kendinize bişiyler okumaya kalkarsanız farkedeceksiniz ki, gün içerisinde gösterdiğiniz tepkilerin tavırları aklınızdan geçenlerin çoğu siz değilsiniz. alt beyin. ve maalesef ki o tatlı şey travmalarla dolu. zaten psikolojinin gizemi burda. en bildiğinizi sandığınız olgu ya da duyguyu bile sorgulatıyor size. mesela utanç. çok güvendiğim bi psikolog şöyle dedi, ''bi' insan hayatı boyunca toplamda en fazla 8 defa utanabilir'' eğer bu rakam çok çok fazlaysa kesinlikle travmatik tepkiler veriyordur diye de ekledi.
sonuç ve istem: bu yaz ne olursa olsun tanga terlik giyicem ulan.