defalarca izlenildikten sonra tekrar izlenildiğinde yine hüngür hüngür ağlatan bir başyapıt.
mahmut: asker ateş etmeyerek kanuna karşı geliyorsunuz.
hamdi(asker): türk askeri türk vatandaşına ateş etmez. ankaraya söyle de o kağıtları götüne soksun.
- ben senin gibi on parmağında on marifet birisi değilim. çocukları sünnet bile edemedim. şoförlük bile yapamam. elimden hiçbir şey gelmez, daktilo bile yazamam. napıyım? yapacak başka işim yoktu memur olmaya karar verdim. benim babam da memurdu onun babası da memurdu ben de memur oldum. bütün umudumuz ankara'ydı. ankara'ya gidip memur olmak için uğraştım. artık memur da değilim. bak halime, ne yapacağımı bilmiyorum. devletsiz, hükümetsiz, amirsiz, memursuz ortada kaldım rahim. bana bir yol göster rahim! yol göster rahim!
rahim, dur...
rahim... beni de götür...
+ beyle üşütecahsın lan...
Adolf hitler'in propagandayla ilgili bir sözü oldukça ilginçtir;
"propagandanın ustaca ve sürekli uygulanması sonucunda insanların cenneti cehennem veya tam tersi bir şekilde sefil bir hayatı da cennet olarak görmeleri sağlanabilir"
gelişen dünyayla birlikte artan ve yayılan propaganda olanakları hitler'i haksız çıkarmamaktadır, yeterli bilinçaltı mesajı sayesinde insanlar içinde bulundukları gerçekleri olması gereken şekilde değil de görmeleri istenen şekilde görmektedirler. içinde bulunduğumuz bilgi çağında sürekli bir yerlerden edindiğimiz doğru yahut yanlış bilgiler bizi gerçekten uzaklaştırmakta, olayları ve düşünceleri bize anlatanların istediği şekilde görmemizi sağlamaktadır.