Proje olduğumuzu düşünmeyi bırakıp proje üretmeye çalışırsanız sizin açınızdan çok daha verimli bir hayat olur diye düşünüyorum. Ayrıca tebrikler, büyük oyunu ifşa ettin. Evet.
sözlüklerin bizzat kendisi proje olduğu için şaşırılmaması gereken durum. sözlükler, forumlar, twitter vesaire vesaire.
ekşi ve inci hedef kitlesi belirlenmiş ta en başta kurgulanmış organizasyon/ oluşumlar iken uludağ ( bence) sonradan bu işe bulaşmıştır.
ekşi'nin klonu olarak ortaya çıkıp, ekşi'nin ( kendince) planlı/ ağır hareket etmesi gerekliliğiyle ortaya çıkmış hem zaman hem sayı olarak '' kısıtlı yazar alımları '' sonucunda ekşi'nin bekleme salonu halini almış ve kitlesini böyle toplamış bir platform burası.
hem bu ekşi'deki yazarlığı bekleme işi hem de ekşi'deki kitleyi dönüştürme amacına paralel koyulan baskıcı/ kuralcı ortamın bunaltmasından buraya kaçanlar veyahut en başta alışanlar sebebiyle uludağ'ın da kendi kitlesi oluştu. ama hem '' nasılsa ekşiye gideceğiz '' hem de '' burası rahat yaz gitsin '' mantığı sözlüğü '' uludağ obası trollerin yuvası '' haline getirmiştir.
buradaki iğrençlik/ aşırılık ekşi'den de inci'den de farklı. hepsi zararlı oluşumlar; ekşi kuralcılığı (eski hali) ile kendi düzenini kurmuş, incideki hemen hemen tamamen salmışlık sebebiyle yazarları kendi çizgilerini belirlemişken uludağ '' varmış gibi görünen ama aslında olmayan kurallar/ moderasyon'' durumu sebebiyle saçma sapan bir yer haline gelmiştir.
şöyle misal vereyim:
baskıcı/ sert/ otoriter bir öğretmen var; sınıfta çıt yok. ekşi
ders boş; herkes kendi haline. kimisi ders çalışıyor, kimisi topunu oynuyor, kimisi atıştırıyor. inci
ders var ama öğretmen yumuşak yüzlü, naif, net bir otoritesi yok; ahan da cıvıklığın/ sululuğun, ders kaynatmanın başladığı nokta. ahan da uludağ.
neyse, kitle oluşup belli bir büyüklüğe gelince de uludağ'a müdahaleler başlamıştır. sözlüğün ben geldiğimdeki (6. nesil) halinden şimdiki haline dönüşümüne bakıldığında rahatlıkla görülebilir. bu ( yine bence) kesinlikle zamanın/ devrin değişmesi veyahut sadece ekonomi ( para kazanma amaçlı) nedenli hamlelerle açıklanamaz.
şu sol frame başlı başlına tez konusu. neyse.
neyse, bu burayla ilgili tespitlerim. proje yazar faslına geçersek... ben bunları 3 kategoride inceliyorum:
1- sözlük kitle edindikten sonra çeşitli hedeflerle sözlüğe gelen etki ajanları/ troller:
bunlar malum, internette her yerdeler. yiyecek/ içecek firmalarından tutun da ideolojik dezenformasyon yapmak amacındaki istihbarat görevlerine kadar geniş bir yelpazesi bulunan siber ajanlar. işte fetöcülerden tutun suudlara sosyal medya timlerine, giyim/sinema/yiyecek firmalarından ( ekşi deki rezalet başlıkları misal) tutun norm ender reklamcılarına kadar. birileri kendi amaçları ( maddi/ fikri) doğrultusunda zihninize bir şeyler pompalıyorlar ve bu kitlenin görevi de bunu icra etmek.
uludağ da sayıları bence az ama var, ekşi ve twitter ise kaynıyor. facebookda da orta-üst/ üst yaş gruplarına etki ediyorlar.
2- bunlardan etkilenip bedava taşeronluğunu yapanlar:
bunlar üstteki kitleden format yeyip/ etkilenip, çeşitli sebeplerle ( fanatiklik, ilgi çekme, kendince komiklik) bunların değirmenine su taşıyanlar. art niyetli olanları da var.
atıyorum; kadına şiddet konusu... güncel örnek olduğu için aklıma geldi, Allâh Azze ve Celle rahmet eylesin emine hanım ve diğer kaybettiğimiz insanlarımıza. şiddetin kadın diye kategorileştirilmesi de ayrı bir operasyon ya neyse...
ülkede bir olay meydana gelir ( veya getirilir) , sonra toplumsal gerginliği/ hassasiyeti arttırmak için; yarayı kaşımak için 1. kitle devreye girer. ülkede infiale sebep olan olaylardan sonra sosyal medya da olayı köpürtenleri görmüşsünüzdür. iki taraflı: haşa ve kella şiddet/ cinayet için '' eline sağlık '' diyenler de haşa ve kella '' bu erkek terörüdür, erkeklere ölüm! '' diyenler de ekseriyetle aynı yere hizmet eder.
ha işte bu 2. kitle de operasyon öncesi veya sonrası bunu kasıtlı veyahut kasıtsız devam ettirir. sözlükteki sözlük kızı/ türk kızı başlıklarını bir hatırlayın... bu kitleyi/ toplumu kaşımak için uzun süredir yapılan bir şey. ülkede uzun süredir kadınlar üzerine oynanıyor ve maalesef netice de alınıyor. kedilere/ hayvanlara hakaret, dine saldırı, atatürk* e saldırı, aleviler ile ilgili başlıklar, akp/ chp saldırıları vesaire vesaire.
yani birileri gelip her gruba ateş etmeye başlar, gruplar birbirine girer; kutuplaşma dediğimiz şey de böyle başlar/ oluşur.
ekşide daha net görülür bu durum. öğretmenlere, doktorlara, mühendislere, karadenizlilere, kadınlara, akp lilere, cemaatlere, tarikatlara, dindarlara... sistematik saldırılır. sistematik övgüler de vardır tabi; imamoğlu, kaftancıoğlu, hdp, selo, gezi hatırlatmaları/ güzellemeleri vesaire.
haşa ve kella bu saldırı argümanlarıyla aynı kafa yapısına sahip olup yani fikir örtüşmesinden devam ettirenler de vardır.
3- sözlüğe veri girişi olsun diye salınan sözlük katalizörleri:
bunlar direkt sözlük içindendir. belki de fake hesaplardır. sözlük içi haşa atışmalar, kavgalar, laf sokmalar, espriler, komik hikayeler, haşa sevgililikler/ yiyişmeler/ ifşalar vesaire vesaire. sözlüğe entry girilsin, ( kendilerince) ortam oluşsun, insanlar sıkılmasın, sözlüğe aidiyetleri artsın diye görevlendirilmiş veyahut kendilerine görev edinmişlerdir. pek sivri konulara girmezler ama yapanları da vardır.
bunlar bot gibidir. üslupları değişmez ve hemen kendini ele verir. 15 - 25 bin, neredeyse konu hariç kopyala/ yapıştır entry leri vardır. gönüllü olanı, yetkili olma amacındaki, yetkili yakını/ arkadaşı veyahut yetkilinin bizzat kendisi ( fake) olan çeşitleri vardır. bu şahsi fikrimdir.
böyle işte. 3. kitle için '' ee bu zaten sözlük yazarlığının farklı bir çeşidi demek değil mi? '' diyebilirsiniz. burada niyet önemli.
velhasıl sözlükler tehlikeli ve boş beleş/ zaman israfı yerlerdir. kendini geliştirmek için de fikri tartışmalar için de yeterli/ sağlıklı/ güvenli yerler değildir. ( özellikle gençler) uzak durunuz.
edit: entry tamamen başlıktaki mana ile alakalı, yazar listesini incelemedim; yani onlara yönelik bir değerlendirme yok.