Belgesellerini izlemek tüyler ürpertici olan hayalet şehir.
Çernobil nükleer santralinde çalışanlar ve aileleri için kurulmuştu.
Patlamadan bir saat sonra tahliye edilen kentte, oyuncaklar, yemek için hazırlanmış masalar, kitaplar, mutfak önlükleri, tabak, çanak her şey olduğu gibi yerli yerinde durmakta.
bir dönem sscb'nin görkemli bir şehri iken günümüzde ukrayna'nın içinde bulunan bire hayalet şehirdir. çernobil faciası sonucu sessizliğe terk edilen sessiz ve ürkütücü bir şehir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2007007/+
Hâlâ daha bazı bölgelerine girilmesi yasak olan şehir.
Turistik amaçlı gezilerde girmeden önce mukavele imzalanır. Giriş ve çıkışlarda radyasyon taraması yapılır.
Dünyada görmeyi ıstediğim 3 yerden birisidir.
Ukrayna'nın kuzeyinde, Kiev oblastında, terkedilmiş bir şehirdir. Şehir Çernobil Nükleer Santrali çalışanları için 1970 yılında kurulmuştur. 1986 yılında Çernobil reaktör kazasının meydana gelmesi sonucu şehir boşaltılmıştır.
Fotoğrafları, insanı çok değişik duygulara sevk eden, gidip gezilesi fakat radyasyon korkusu yüzünden cesaret etmesi zor olan şehir. Ukrayna sınırları içerisindedir.
aşık olduğum şehir evet gerçek anlamda çok hoşlanıyorum bu şehirden benim için anlamı çok farklı çok büyük. en kısa zamanda oraya gidip canlı görmek istiyorum.
Bir takım araştırmalar dahilinde çok ilginç bir takım sonuçlar ortaya çıkarmış şehirdir . Çernobil faciasından sonra şehirdeki neredeyse birçok insan tahliye edilmiştir . Ama kilit kelime şu ; Neredeyse . Şehri terk etmeyen insanlar var . Toprağına bağlı kalan ve şehirden tahliye edilse yaşamayacak olan . Ailesine , toprağına , mirasına sahip çıkan insanlar onlar . Birçok bilim insanı araştırmasına tabi tutmuş bu insanları . Bu insanlar topraklarına yaşıyor , radyasyonlu topraklarda ekim yapıyor , suyu içiyor , besleniyor . Evet normal şartlarda vücutlarına çok ağır toksit maddelere ve yüksek dozda radyasyona maruz kalıyorlar . Ama bir araştırma sonucu şöyle bir tablo ortaya çıkıyor :
Araştırma Pripyat şehrinde yaşayan ve çernobilden sonra şehirden gitmek zorunda kalan insanların ortalama yaşam süresini tahlil etme üzerine yapılmıştır . Araştırma sürerken bilim insanları Pripyat şehrinde yaşayan ve faciadan sonra evlerini terk etmeyen , orada kalıp bunla yüzleşen insanları da dahil etmiştir araştırmaya . Ve sonuç şok verici olmuştur . Araştırma sonuçlarına göre ; pripyat şehrinde yaşayan ve o şehri terk etmeyen , orada kalıp her saniye toksit maddelere ve radyasyona maruz kalan insanların ortalama yaşam süresi ; Pripyat şehrini terk eden ve bir daha oralara adım atmayan insanlardan ortalama 10 yıl daha fazla çıkmıştır .
Araştırmayı yapan bilim insanları hayret içinde kalıp , orada yaşayan birçok insanla röportaj yapmıştır . Ve nasıl yaşadıklarını , ne için yaşadıklarını bizzat onlardan işitmişler .
Acaba düşünüyorum da , bizi hayata bağlayan şey ; doğduğumuz , doyduğumuz , büyüdüğümüz , birkaç bin metre kareye sığdırdığımız onca güzel ve kötü anılarımızı , ailemizi , sevdiklerimizi bağlayan o toprak parçası mı ?
Tahliye sonrası evine gitmek isteyen yaşlı bir kadın ile asker arasında geçmiş bir diyalog :
+Bölgeye giremezsiniz , burası yasak bölge !
-Bir mezar kaz ve öldür beni , aksi halde , ben evime gidiyorum .
youtube'da şöyle videolar paylaşan bi abla var. reaktörün içine filan girmiş. büyük cesaret gerçekten ve bi yandan da imrenmiyor değilim. https://www.youtube.com/watch?v=SNeO1tg-9Oc