1800'lü yılların kadın yazarları.. hep aynı konular. fakir bir kız, zengin bir adamın peşindedir onu etkiler, adam kızın cazibesine kapılır bir türlü kopamaz...evlenirler...kız sosyal sınıf atlar, şatoda yaşamaya başlar... tam bir komedi... türk filmi tadında...ahahaha
-u have bewitched me, body and soul. and ı love, ı love, ı love u....
****
-u must allow me to tell u how ardently ı love and admire u....
mr darcy
--- spoiler ---
neden en sevdigim kitap ve film.
cunku kisilikliler. tutkulular.
elızabeth te nelerı sevdıgımızı anlatmak ıstedım.
cagının ılerısınde dusunen, femınıst, kafası calısan, cok okuyan, cok bılgılı bı kız olmasını sevdık, hem de o yuzyılda.
parayla satın alınmayan, parası ıcın kımseye yar olmayacak farklı durusunu sevdık.
mr darcy ye kopek gıbı asıkken dıkbaslılıgını, ınatcılıgını ve kendı dogrularından asla odun vermemesını sevdık.
Aşk romanlarını ve Harlequin serilerini okumayı severim. Müthiş bir kitaptır. sürekli erteliyordum ama Bugün filmini izleme gafletinde bulundum. Kitabı okuyup seven insan bu filmi sevmemeli. Evet genel olarak kitapta yer alan ve insanların aklında yer eden bölümler ekrana aktarılmış. Ama kitapta iyi dediğimiz bölümleri iyi yapan şey de önceki süreçler oluyor ve karakterlerin hissettikleri bize geçiyor. Filmde bu hiç mi hiç olmamış. Hele bay darcy'nin Elizabeth'e aşk itirafı yaptığı bölüm en sağlam bölümlerden biriydi. Filmdeki sahnenin buz gibiliğine neredeyse ağladım.
Tam bir hafta öncesinde kitap hakkındaki düşüncelerim şöyleydi:
(#41118025)
noxeca nickli yazarın yardımları ve teşvikleri sayesinde kendimi zorlayarak okudum.
"kızların zengin koca telaşının bana ne katkısı olacak" düşüncesiyle başlayıp; önyargılı Elizabeth'le, gururlu darcy'nin kendilerini birleştiren sevgi karşısında tüm kötü huylarından feragat etmelerine ve kitap ilerledikçe ikili üstünde daha çok durulmasıyla okuyucunun kendini bu naifliğe kaptırmaması elde değildi.
O kadar çok fazla karakter vardı ki kitapta. Ayracın arkasına karakterlerin adını unutmamak için yazmak zorunda kaldım. Miss, lady, mr, mrs, lord derken isimlerin akılda tutulması zorlu hale geliyordu.
O değil de, darcy ne şirin adam ya. Hem yakışıklı, hem sadık, hem romantik, hem de zengin... Allahım konuyu biliyorsun amin. Beni pemberley'e gelin gönderebilirsin şık bir ingiliz beyi ile. *
eminim milyonlarcası okumaya başlamış ve ancak bir kısmı bitirebilmiştir. çünkü ilk 120-130 sayfası akla hayale sığamaycak kadar sıkıcı. öyle ki kitabı duvara fırlatıp atmanız olası. ama sonradan dozu büyük bir ustalıkla yavaş yavaş arttırılarak verilen aşk sizi sarmalıyor.
yine de bitirdikten sonra neden ingiliz edebiyatının mihenk taşlarından biri sayıldığını anlamakta güçlük çekebilirsiniz elbette ama bende hoş bir keşke duygusu ve insan doğasına dair öğeler kalmıştı.
ilk defa hevesle başladığım bir kitabı okurken sıkılıyor, birkaç sayfanın ardından kenara bırakıyor, bitirme zorunluluğu hissettiğimden tekrar elime alınca bunalıyorum.
5 kızın koca arama telaşı bana ne katabilir? Aksi huysuz Elizabeth'le, gururlu kibirli darcy'nin muhtemel olası aşkı nasıl bir etki bırakabilir? Zengin koca meraklısı analarıyla ne tür yeni düşüncelere sahip olabilirim? Balolar davetler fiskoslar neler verecek? Allahım niye başladım!
Lütfen biriniz devam etmemi sağlasın. Lütfen!
Mr. Mrs.ler arasında boğuluyorum! Gözünü sevdiğim rus edebiyatı ya. Nerden bulaştım ingiliz'e!
"gurur ve kibir farklı şeyler ama sık sık aynı anlamda kullanılıyorlar. insan kibirli olmadan gururlu olabilir. gurur daha çok kendimize duyduğumuz saygıyla ilgilidir, kibir ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürmek istediğimize."
-aşk ve gurur-
vıcık vıcık aşk hikayesi izlemek yerine böyle çağ dışı romantik filmleri izlemeyi seviyorum. 2 saat 15 dakika bana az geldi yalnız. Öyle akıcı.
filmlerin bir kitabı olduğu zaman film yeterli gelmiyor.
--spoiler--
kaliteli bir kadın, gurur, vals, alttan gülümseme, salıncakta sallanma, at arabasının olduğu zamanlar, mektuplaşmalar; ben beğendim.
--spoiler--
jane austen'in romantik romani. farkli ve saf bir romantizm vardir; herhangi bir temas dokunus olmadan, opmeden, sevismeden bircok cesit 'his'sin yasanabilecegini gosterir. etkileyicidir, sevimlidir, iyi hissettirir.
Ayrica, normalde kitaplardan uyarlama filmleri yetersiz bulan biri olarak, 2005 yapimi olan filmini cok cok cok sevdim. oyuncu secimlerini cok basarili buldugum bu filmde kimyalarin da acayip tuttugunu dusunuyorum. ozellikle mr. darcy'i canlandiran matthew macfayden'in resmen dokturdugu, sadece bakislariyla bile hem magrur hem gururlu, hem asik hem yenilmis, hem kabullenmis hem savasmaya devam eden kisiligi ile ve kitaptaki tum hissiyatin bize gecirilebildigi sahane bir yapim olmustur. kitaptaki romantik diyaloglar ve vurucu donum noktalari (evlilik teklifleri, baba kiz konusmasi vs) filmde cok guzel muziklerle daha da vurucu ve kalp eriten hale getirilip vurgulanmistir.
Jane Austen'in aynı adlı romanının 1995 BBC yapımı altı bölümlü dizi uyarlamasıdır. Elizabeth Bennet karakterini Jennifer Ehle, Mr Darcy karakterini ise Colin Firth canlandırmıştır.
Bir çok insanın kiralık aşk dizisi ile adını duyduğu aslında çok öncesinde okuması gereken bir kitap. Bu kitap gibi hoş ama temini zor olarak yine de önerebileceğim Ahmet Günbay Yıldız'ın Gurbeti Ben Yaşadım kitabıdır.
Keşke daha önce okusaymışım dedirten kitap. Aynı zamanda hasan ali yücel'in klasikler dizisinde yer alır. Herkese önerilecek kitap değil az biraz özel. Herkes içinde kendinin bir parçasını buluyor.
Böyle "vay be" diyebileceğim tarzda bir film değildi lakin yine de aşk filmleri için güzel bir seçenek olabilir.
Ayrıca jane austen'ın eserdeki en güzel kıza kendi adını verme tatlişliğine de sadece ben takılmamışımdır herhalde swh.
kizlarin ayila bayila izledigi ve filmin sonunda mr darcy kadar zengin kibirli ama hatunu icinde her tasin altina giren ama sesi cikmayan o gizemli erkegi beklemeye basladigi guzel filmdir.
insanın kendisini kabarık elbiselerle bir merdivenden sevdiğine doğru yürürken ya da uzun ceketlerle bir merdivenin başında sevdiğini beklerken hayal ettiren, defalarca izlenen ama sıkılınmayan güzel bir filmdir.
iş bankası kültür yayınları'nın basımında adı sonunda gurur ve önyargı olmuş güzel kitap. sevelim, sevdirelim. filmi de şahanedir, keira knightley aşkımı başlatan film.