günümüzün kanseri de bu. ezildik diyen her zümre, kendilerini aslında ezmemiş zümrelerin ağzına sıçmaya çalışıyor bu illet yüzünden. amerika'da siyahi falan hikayesi, bizde de modern kadında var bu hikaye. eşitlik istiyoruz diyorlar, bakıyorsun sonra aslında istedikleri bildiğin imtiyaz üstüne imtiyaz. bence kadın ve erkeklerin aralarında kocaman bir düşmanlık yaratmaktan başka işe yaramıyor bu zımbırtı.
Pozitif ayrımcılık, yalnızca “dezavantajlı” gruplara mensup bireylere verilen ekstra haklardır. Pozitif ayrımcılık, dezavantajlı gruplar herkesin rahatça kullanabildiği bazı hakları çeşitli sebeplerden dolayı kullanamayabileceği için; onlar ancak bazı özel bir takım haklara sahip olurlarsa çoğunlukla gerçekten eşit olma şansını yakalayabilecekleri düşüncesiyle yapılır.
Örneğin Türkiye'de herkesin kamuya açık tuvaletlerden yararlanması bir (negatif) haktır. Ne var ki tekerlekli sandalye kullanan veya başka engeli olan kişiler çoğu zaman bu tuvaletlerden (merdivenler, dar alanlar vb. sebeplerden dolayı) yararlanamazlar. Bu durumda devlet bu tuvaletlerin açılması ve kullanılması ile ilgili düzenlemelere bir madde ekleyerek bu dezavantajlı grup için ekstra pozitif düzenleme yapar ve der ki: "tuvaletlerin girişinde şu-şu ölçülerde rampa, tuvalet kabinleri, kapıları, lavabolar şu-şu özelliklerde olmak zorundadır". işte bu durumda devlet dezavantajlı kişiler için bir pozitif hak öngörmüş, bu kişilerin herkesle gerçekten eşit olabilmesini ve negatif haklardan yararlanabilmesini sağlamış oluyor.
Pozitif ayrımcılık fazladan bir hak değildir. Sadece herkesle gerçekten eşit olunabilmesinin garanti altına alınmasıdır.
Kaynak: vikipedi
hukuk sistemindeki pozitif ayrımcı kanunlar, halkımızın "ama o kadın" ya da "ama o böyle böyle" diyerek her şart altında amguard ya da sjw olarak savunması ve daha nice benzer sebepler ile başta kadınlar olmak üzere genel olarak bütün insanlara olan güveni kırmayı başaran olay. tamam, onlara göre pozitif ama bana negatif amk.
Alıkonulan, tecavüz edilen, öldürülen kadınların cinayetlerini erkek cinayetleri ile bir tutan, fiziksel rahatsızlıktan yani regl olmalarından kaynaklı işe gelememelerinden, askere gitmemelerinden dolayı erkeklerin haksızlığa uğradığını düşünen bir güruhtan bahsediyoruz. Mantıklı şeyler yazmalarını beklememek gerek.
iki cinsiyetin de ayrı sorunları var. Erkek olmak kolay olmamakla beraber kadın olmakla kıyaslayabilir bir mesele değil.
Erkek ölürse göstermelik üzülünür, kadın ölse gözyaşı sular seller olur. Oradaki üzüntünün de temel dayanağı korkudur muhtemelen, insan olan hepsine üzülür.
insanı yoran bir şey, bu aq ayarsız toplumu eşit hak verme muhabbetini anlamadı, halkın genelinde o kapasite yok, tanrı ezilen kadınlar kadar eşitlik diye hakları gasp edilen erkeklere de sabır versin, güç sizinle olsun.
erkeklerin kadınlardan daha fazla şiddet uyguladığı söyleniyor. oysaki oranlara bakarsak kadınlar aile içi şiddete erkeklere göre daha yatkın.(yanlış hatırlamıyorsam kadınların işledikleri cinayetlerin % 60'ı aile içinde olurken %40 ise diğeri oluşturuyordu. erkeklerin işledikleri cinayetlerin ise sadece %20'si aile içi şiddet kalanı ise diğer.)
peki neden göze batıyor erkeklerin yaptıkları?
çünkü
1-erkekler kadınlardan yaklaşık 3 kat daha fazla cinayet işliyormuş. (kaynak cia-amerikan halkı için)
2-onur patlaması yaşayan(!) basın!
ikinci konu tecavüz gibi konular:
yine bir tık uzaklıktan bakarsak kadınların uğradıkları cinsel istismar ile erkeklerinki arasında şaşırtıcı bir şekilde fark yok! (inanmayan tarafsız bir tıktan bakabilir.)
üçüncü konu ise sözde sosyal haksızlıklar:
1- askerlik konusu(ya paran ya canın ya da zamanın artı işsiz kalman!)
2- 5 yıl erken emekli olma (çocuk doğurma hariç)
3- Aileden faydalanma süresi(18 yaş altı vs. ömür boyu)
4- diğer 'pozitif' ayrıcalıklar
dördüncü konu eğitim:
kadınlardaki akademisyen oranı erkeklerin çok az da olsa üstünde.
beşinci boyut *
erkeklerin kendi hemcinslerine oranla kadınlara daha fazla şiddet uygulaması (yazdıklarım içinde sadece bunu kaynağa dayandıramayacağım)
altıncı konu: kadının beyanın her zaman esas olması.
...
not: dünyada adalet falan hiç bir zaman olmayacak. malum çıkar grupları araştırmamış bir grup insanları kendi çıkarları için kullanacaklar ve o grupta kendilerine verilen hakları abartarak daha fazlasını isteyecekler!
Kadınlar iki gruba ayrılıyor bu ülkede.
Birincisi erkeklerin onlara her şeyi yapıp ezmesini hakları olarak görenler
Ikincisi .mı var diye her şeye hakkı olduğunu sanıp erkeklerin kadınlardan izinsiz yaşamaya bile hakkı olmadığını sananlar.
Ikisi de birbirinden beter.
Bunlara atom bombası atsalar dünya bir atom bombası kaybeder.
Ayrım yapılan o pozitif grup içinden söylüyorum; ülkece hatamızdan biri de, bu.
Ayrımcılık yapılacaksa haklı ile haksız ayrılsın. Dünyalar iyisi, pırlanta gibi bir adamın; sırf bu pozitif ayrımcılık ve kadının çirkefliği, pisliği yüzünden yerle bir olduğuna şahidim. Hiç haketmeyen insanlar, sırf bu pozitif ayrım yüzünden perişanken; tamamiyle kusurlu, bazı pozitif güruh üyeleri de gününü gün ediyor.
bu isin boku cikti artik. bulundugum yerde bir spor salonu vardi, orasi da kapandi. bugun belediyenin spor salonuna gittim, fotograflar guzel gozukuyordu. ancak kapida ogrendim ki yalnizca kadinlar kullanabiliyormus, yani haftanin 7 gunu sadece kadinlarin kullanabildigi bir spor salonu. yani boyle bir sey olabilir mi? bokunu cikardiniz amina koyayim bu ne ya. benim annem de kadin (:)) o bile oyle sacma sey mi olur dedi. semtin kadinlari pilates yapmasin demiyoruz, tabii yapsinlar da olacak is mi bu.
memleketin arasi yok, ya kadina mantiksiz ayricaliklar veriliyor ya da sokakta katlediliyor. kesinlikle ayricaliklarin degil, esitligin oldugu dusunce seklinin benimsenmesi gerekiyor. bu pozitif ayrimcilik muhabbeti tamamen sacmalik. Ve yillar sonra cok bas agritacak yerli yersiz oncelik isteyen kadinlar yuzunden.
Dün akşam iftar vakti bizzat yaşadığım olay, anlatıyim efendim fırında 30 civarı erkek pide almak için beklerken fırına gelen bir kadın “ burada bekleyen tek kadın benim benim erken almama müsade eder misiniz “ dedi; ben, “ hayır kadın ve erkek eşitse siz de bekleyeceksiniz “ diye çıkıştım fakat fırındaki malların hiç birinden destek görmediğim gibi bir tanesi “ ya kadın bu kadar erkeğin arasına mı girsin bir pide almak için” demesin mi; kafalara bak yahu cidden bu erkek milleti mal, evet kaldırın bu karı milletinin götünü de sonra takma sik takıp siksinler sizi.
Erkeklerin ne devlete, ne yargıya ne de topluma karşı sorumluluk ve güven hissetmemelerini, bireysel çıkarlarını her şeyin önüne koymalarını hatta kendi adaletlerini kendilerinin sağlamalarını gerektirir.
Aklı olan erkek ülke çıkarıyla kendi çıkarı çatıştığı an kendi çıkarını öncelemelidir. Çünkü bu ülke onların değil kadınların devletidir. Erkeklerin devlete karşı hiç bir minnet borcu yoktur.
kadın ile erkek arasındaki sosyal ve ekonomik dengesizlikleri ortadan kaldırmak için vardır. ama uygulamada "lütuf" gibi sunulduğu, "kadın olmasan başka türlü olurdu"yu hissettirdiği; en basitinden cinsiyetleri en başta ayırıp sonra bir tanesine sözde olumlu yatırım yaptığı sürece işe yaramayacaktır. zira "kadınla erkek arasında fark var ve eşitlememiz gerek" dediğin anda eşitsizliği başlatmış oluyorsun.
buyüzden ben bu kavramın çok sahtekarca uydurulmuş bir ötekileştirme olduğu kanaatindeyim. ayrımın pozitifliği ve negatifliğini belirleme ölçütünün ayrılacak şeyin yararı olduğunu düşünmüyorum. niyetin iyiliği ve etik yönü başka mesele. burada daha derinlerde yatan ve tetikleyici olma özelliğine sahip başka bir şey var: güçlü ve hakim olan benim ve pozitif ayrımı da hükmettiklerim arasında ben gözetebilirim, onların yararına ve zararına olana ben karar verir ve kimin serbest düzen içerisinde ezildiğini ben bilirim.
Aslında müthiş güzel olan ve desteklediğim bir uygulamanın kifayetsiz ellerde fecaate dönmesinin müthiş bir örneği pozitif ayrımcılık uygulaması.
Özellikle kadınlara yapılan pozitif ayrımcılık son dönemde erkeklere negatif ayrımcılık şekline dönüşmüş durumda.
Yav sayın bakan kadınlara pozitif olacağım diye neden erkekleri bu kadar berbat bir duruma sokuyorsunuz?
Beyan esası ile suç mu olur amk umun hukunda? Vergi mi la bu?
Ömür boyu nafaka nedir? devlet olarak siz vermiyorsunuz ömür boyu nafakayı erkek nasıl versin?
ömür boyu nafaka ile boşanmış bir erkeğe; sen boşanmış olabilirsin karında genç ve çocuksuz olabilir ama ona ömür boyu emekli maaşı bağlayacaksın sen çalışıp ona yedireceksin bundan dolayıda bir daha aile kuramayacaksın diyorsun. kadını da; keriz çalışıyor zaten ne evleneceğim bir daha, canım çekerse alo derim gelir biri nasılsa abazan dolu memleket demeye yöneltiyorsun.
Kadın erkek iliskilerinde kadının ustunlugu sonucunu dogurur. Her erkek kadinlara karsi daha nazik daha saygilidir. Agir isleri onlara yaptirmak istemez.cunku bu dogamizda var. O halde kadin lehine pozitif ayrimcilik uygulanacaksa kadin erkek nasil esit olabiliyor, neyse unutun bunlari verin izmir marsini. Atam senin dosune kurban olam.huuuuuuuuuuu