yaa daha yeni annem sehir dısından fotograflar atmıs akrabalarla. nineme gosterdim bak senin cocuklar falan diye. bunları postacı mı getirdi dedi. gel de 90 yasındaki insana whatsappı, fotograf atmayı anlat. dedim bu ne masumluk optum yanacıklarından.
konusu: Sevtap (Fatma Girik) aynı mahallede oturan posta dağıtıcısı Adem beğenir. Birbirlerini beğenirler. Bu ara tatilini geçirmek üzere Türkiye'ye gelen Sevtap'ın ağabeyi, bu ilişkiye şiddetle karşı çıkar. Ama Sevtap, sonunda beğendiği adama kaçar, çeşitli olaylardan sonra Sevtap'la Adem evlenir.
dümencidir postacılar. hiç düşündünüz mü pullarda neden hep krallar, devlet reisleri, şefler... yetmezmiş gibi bunca yağcılar, her postaya mektup attığında ille de ille büyüklerinin kıçını yalatacaklar.
Bu filmdeki Latif adlı şahsiyet beni bitirmektedir, bir sahnede Alman eşini gelişine tokatlayarak, futbol tarihimizde Panzerlere ilk golümüzü atmıştır...
Film. kendi halinde, yoksul, saf, aptal görünüşlü, ama şeytana taş çıkaran cin gibi zeki bir posta dağıtıcısının, bir kenar mahalle ortamında sözlüsü ve onun çevresiyle olan ilişkilerinin anlatıldığı yapım. Kemal Sunal'ın basmakalıp, argolu, sulu güldürülerinin etki alanı dışında kalan "postacı" da memduh Ün'ün "küçük dünyası" , yoksul çevrenin sıradan küçük insanları ve yaşantıları var. Toplumumuzun en çileli emekçilerinden olan posta dağıtıcılarının sorunlarını büyük kentin kenar mahalle çevresinin insanlarıyla birlikte belgeleyen düzeyli bir güldürü örneği.
istanbul'un kıyı semtlerinden birinin aptal görünüşlü, saf ama zeki posta dağıtıcısı Adem (Kemal Sunal) aşık olduğu mahallenin güzeli Sevtap'ı (Fatma Girik) annesi Şükriye'Nin (Nezahat Tanyeri) yanına kaçırır. Almanya'dan ansızın çıkagelen kızın deli dolu ağabeyi Latif, olayı duyunca küplere biner; kızın babası Rasim'in zoruyla sonunda yumuşayan kız kardeşini ancak PTT dağıtıcıları yürüyüş yarışmasını kazanırsa Adem'e verebileceğini bildirir.
Yönetmen : Memduh Ün
Senaryo : Umur Bugay
Görüntü : Orhan Oğuz
Müzik : Cahit Berkay
Oyuncular : Kemal Sunal, fatma Girik, Erdal Özyağcılar, ihsan Yüce, Gülümser Gülhan
postalarımızı dağıtan çocukluğumuzun güzide insanları. haftada bir uğradıkları mahallemize gelişlerini dört gözle beklerdik. uzaktaki akraalarımızından bize mektuplar getirmelerini umardık.
ama şimdi öylemi getirdikleri tek şey fatura ve kart ekstreleri. artık hiçbir albenisi ve sevimliliği kalmayan iş grubu.
IL POSTINO
Ünlü toplumcu şair Pablo Neruda'yla saf bir italyanın öyküsü 'Postacı' , Diktatörlük rejiminin tahammül edemediği gerçekleri şiirlerinde dile getiren Pablo Neruda (Philippe Noiret), küçük bir italyan kasabasına sürgüne yollanıyor. Burada karısıyla siyasi gelişmeleri izlemeye ve biraz da kafa dinlemeye çalışan Neruda, kendisine hergün mektuplarını ulaştıran Mario (Massimo Troisi) ile tanışıyor ve O'na kadınlarla ilişki kurmadaki incelikleri, hayatın küçük ayrıntılarını keşfetmeyi, kısaca 'yaşamayı' öğretiyor. Ancak Neruda, her insana eşit derece sevgi gösteren bir şair olarak zamanı geldiğinde ülkesine geri dönüyor ve bir anlamda Mario'yu 'terkediyor'. Başrol oyuncusu Massimo Troisi'nin filmin çekiminden bir gün sonra kalp krizi geçirerek ölmesi, filme umulmadık bir ilgi sağlamıştı. Neruda'nın görüşlerini tamamen benimseyen Mario'nun işçi partisine katılması ve köydeki din adamlarının 'bu komünistler insan yiyormuş' tarzında konuşmalarına verdiği cevaplarla siyasi yönü de belirginleşen film, "Bisiklet Hırsızları" ve "Cennet Sineması"yla aynı kulvarda ilerliyor..